“ABD’NİN KUDÜS KARARI KATLİAMLARIN HABERCİSİDİR!”

Emek Partisi (EMEP) Kayseri İl Örgütü, ABD Başkanı Donal Trump’ın Kudüs’ü ‘başkent’ ilan eden kararını ve Türkiye’nin söylem dışındaki tavırsızlığını eleştirdi. 

EMEP Kayseri İl Örgütü Cumhuriyet Meydanında kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan İl Yöneticisi Veli Şahin, ABD’nin Kudüs kararının provokasyonlara yol açacağını savunarak, “Bu büyük bir provokasyon girişimi, katliamların habercisidir! Ortadoğu Bölgesi’nde yeni çatışmaların başlamasına neden olacaktır.” Dedi. 

Şahin açıklamasını şöyle dürdürdü: “ABD ve İSRAİL halklara karşı suç işlemek üzere bir kez daha birleşti! ABD Başkanı Donald Trump, 1995 yılında aldıkları “Kudüs’ün İsrail’in Başkenti olduğuna dair karar”ın gereğini yerine getireceklerini ve ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıyacağını açıkladı! Bu büyük bir provokasyon girişimi, katliamların habercisidir! Ortadoğu Bölgesi’nde yeni çatışmaların başlamasına neden olacaktır. Trump, bu kararı ile böyle bir çatışma sürecini başlatmak istemekte yeni katliamlar için ellerini ovuşturmaktadır! Kudüs’ün Başkent olduğu bir Filistin Devleti mi, yoksa Kudüs’ün Filistin ve İsrail’in başkenti olacağı iki devlet mi konusunda barış sürecinde kararı Filistin Halkı verecektir. 

Fakat Barış sürecinin yeniden başlayabilmesi için öncelikle ABD-İsrail provokasyonun sona erdirilmesi, İsrail’in yeni yerleşim yerleri açma politikasına son vermesi, işgal ettiği toprakları terk etmesi ve Filistin’den sürülen Filistinlilerin ülkelerine dönebilmesi gereklidir. Bu durum sağlanmadığı müddetçe çakılan her çivi havaya çakılacaktır!  

Ortadoğu’da zaten bir savaş ortamı mevcutken, yeni çatışma konularını gündeme getirmek Ortadoğu ve Dünya halklarının yararına değildir. ABD ve tüm emperyalist güçler Ortadoğu’dan derhal elini çekmelidir. Göstermelik demokrasi bahanesiyle ABD’nin ve diğer emperyalist güçlerin ülkelere müdahalesinin sonucunu gördük. 

Bugün ülkemizde tüm demokratik kitle örgütleri Filistin halklarının etrafında birleşmiş ve Filistin halkları için harekete geçmiştir. Ancak bugünlerde her önüne geçen, Filistin için birkaç kelam etmektedir! Peki, sormadan edemiyoruz: Ülkede herkes Filistin’in yanındaysa İsrail ile olan anlaşmalar neden devam ediyor? 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ticaret hacmi verilerine göre Türkiye ile İsrail arasında imzalanan ve 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nı takiben: İsrail ile 2000 yılında 1 Milyar Dolar olan ticaret hacmi 2014 yılı itibarıyla 5,8 milyar, ABD Doları ile maksimum değerine ulaşmış 2016 yılında ise 4.342 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.”

“İSRAİL TANKLARI TÜRKİYE’DE ONARILIYOR”

Şahin açıklamasının devamında, hükümetin söylem dışında bir tavır gösteremediğini belirterek, “AKP hükümetinin İsrail’e yönelik meydanlarda “Filistin halkının yanındayız”, “kınıyoruz”, “protesto ediyoruz”, “lanetliyoruz” açıklamalarına rağmen iş  ekonomik ve askeri ilişkilere geldiğinde 180 derece değişiyor.” Dedi. 

Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, saraydaki iftar yemeğinde konuştuğunda ne demişti hatırlayalım. İsrail'le ilişkiler ve Mavi Marmara konusunda isim vermeden, "Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?” dememiş miydi? Dün ah vah ederken İsrail karşısında geri adım atmamış mıydı? Uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıktığı Mavi Marmara yardım gemisine İsrail'in saldırı düzenleyip 10 yurttaşın hayatını kaybetmesini böyle unutturmaya çalışmadılar mı? 

AKP hükümetinin İsrail’e yönelik meydanlarda “Filistin halkının yanındayız”, “kınıyoruz”, “protesto ediyoruz”, “lanetliyoruz” açıklamalarına rağmen iş  ekonomik ve askeri ilişkilere geldiğinde 180 derece değişiyor. Türkiye ile İsrail ticari ilişkileri son on yılda hacmen genişledi, “One Minute” denilen yıllarda bile hiç ama hiç sekteye uğramadı. Kapalı kapılar ardından para trafiği ve alışveriş devam ettirilerek, gizli anlaşmalardan taviz verilmedi. Yıllara göre bakıldığında Türkiye’nin İsrail’den ithalatındaki artışın en gergin zamanlarda bile devam ettiği görülüyor. İsrail tankları Türkiye’de onarılıyor, üretilmeye devam ediliyor! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet; Trump’ın çıkışını fırsata çevirme peşindedir. İçerideki sıkışmışlığın üstünü örtmekte, ırkçı ve gerici politikasına alet etmektedir. Sorun dinler ve mezhepler sorunu olarak da ele alınamaz. Sorunu üreten emperyalistler ve onların işbirlikçilerinin politikalarıdır. 

Amerikan emperyalizmi ve İsrail Siyonizm’i ile lafla mücadele edilemez. Açık ve gizli bütün askeri ve ekonomik anlaşmalar başta olmak üzere, bütün ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Bu yapılmadan sonuç alıcı hiçbir adımı atmak mümkün değildir ve atılan hiçbir adım samimi değildir!

Emek Partisi olarak, Mazlum Filistin Halkını tüm gücümüzle destekliyoruz. 

Bütün işçi ve emekçileri Filistin halkının haklı davasını desteklemeye çığırıyoruz.

Provokasyonlara son! İşgale son! Yaşasın özgür ve bağımsız Filistin! Emperyalizme karşı yaşasın halkların ortak mücadelesi!”