6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 9 saat arayla meydana gelen iki büyük deprem, 11 ilde geride enkaz bıraktı. Yaşanan depremler sonrası tüm Türkiye yaraları sarmak için seferber olurken bazı fırsatçılar da acıyı kullanarak dolandırıcılık yapmaya başladı.

Hukukçu Merve Aygün Çetin, dolandırıcıların depremzedelerin isimlerini kullanarak ecza depolarından ve eczanelerden ilaç temin etmeye çalıştıklarına dikkat çekti. Depremzedeler üzerinden menfaat sağlamaya çalışanların olduğunu anlatan Çetin, “Karşılaştığımız olaylarda depremzedelere ilaç temin edilmesi, reçetesiz ilaçların sağlanması, reçeteli ilaçların doktorların isimleri kullanılarak eczanelerden temin edilmeye çalışılmasına şahit olmuş bulunmaktayız. Buna istinaden vatandaşlarımızı uyarmak adına böyle bir bildirimde bulunma gereği doğmuştur” dedi.

Dolandırıcılık suçunun hile yoluyla haksız bir menfaat elde edilmesiyle işlendiğini anlatan Hukukçu Çetin, “Bu durum Türk Ceza Kanunu’nun 157’nci ve 158’inci maddelerinde suç olarak düzenlenmiştir. Depremzede vatandaşlarımızın ilaç ihtiyaçlarının doğmasıyla birlikte dolandırıcılar akıl almaz yeni hile yöntemleriyle depremzedelerin isimlerini kullanarak ecza depolarından ve eczanelerden ilaç temin etmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle de biz eczacılarımızı öncelikle etkilenen varsa bu suçlardan geçmiş olsun diyerek uyarmaktayız. Doktor isimleri kullanarak ve bu doktorlar gerçekten görev başında olan doktorlar ve olaydan habersiz doktorlardır. Bu kişilerin isimleri kullanılarak eczanelerden ve ecza depolarından ilaç temin ettiklerini öğrenmiş bulunmaktayız. Kendilerine herhangi bir doktorun ismini vererek telefonla arayarak ve WhatsApp aracılığıyla barkod numaralarının görüntülerini göndererek hiç almamaları gereken ilaçları temin etmiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Bu nedenle kendilerini uyarmış oluyoruz ki doktorlarımızın ismi her ne kadar kullanılmış olsa da çalışmış oldukları hastanelerde böyle bir yardımın yapılıp yapılmayacağı, böyle bir depremzeden ihtiyacının olup olmadığı doktorunuzun bu yönde sivil bir çalışmasının bulunup bulunmadığına dair bilgilerin teyit edilerek yardımcı olunması yönünde kendilerini uyarmak istiyorum. Dolandırıcılık suçuna baktığımızda bu suç türü 1-5 yıl arası hapis cezası ve para cezası ön gören bir suçtur. Ancak nitelikli halden işlenirse az evvel verdiğimiz örnekte olduğu gibi bir doktorun, kamu görevlisinin ismi kullanılarak, hele ki böyle bir doğal afet döneminde kişilerin manevi duyguları etkilenerek hileyle menfaat sağlanıyorsa 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü ve aynı zamanda para cezasına da hükmedileceğini söyleyerek bu suça hükmedenleri de buradan uyarmış bulunalım” şeklinde konuştu.