Yapılan çeşitli araştırmalar sonucu Parkinson Hastalığının 55 yaş üstü nüfusun yaklaşık % 1'inde görüldüğüne dikkat çeken Horozoğlu; “Ülkemizde 55 yaş arası toplam Parkinson hastası sayımız ise yaklaşık 130 bin civarında. Ancak bunların yaklaşık yarısı tedavi alabiliyor. Kalan yarısı ise hastalığın farkındalığının az olması nedeniyle tespit edilemediği için tedavi alamıyorlar” dedi.

Parkinson Hastalığında en çok görülen başlangıç bulgularının hareketlerde yavaşlık, genel olarak vücut sertliği ve titreme olduğuna vurgu yapan Horozoğlu, “Bu 3 bulgu motor bulgularımız. Daha farklı bulgularda hastalarımızda gözlemlenebiliyor.  Ancak en çok karşılanan bu 3 bulgunun başka sebeplere bağlanarak göz ardı edilmesine sık sık rastlıyoruz. Hastalar örneğin hareket yavaşlamasını hissettiklerinde bunu genel yaşlanmaya ya da eklem bozukluklarına bağlayabiliyorlar. Bu nedenle doktora başvuru ve tanı ne yazık ki gecikmekte. Oysaki tanı konulduktan sonra hastalar uygun tedaviyle bağımsız yaşamlarını sürdürebilirler. Bu açıdan da farkındalığın arttırılması konusunda 11 Nisan Parkinson hastalığı günü olarak kutlanmakta.

Bu hastalık çoğu zaman ömür boyunca bizimle beraber olacak bir hastalık. Yani teşhis konulduğu anda tedaviye yönelik yapılacak her şey hastanın günlük yaşamını bağımsız olarak sürdürebilmesini amaçlamakta. Tedavi edildiği takdirde haslarımız ömür boyu son derece rahat bir şekilde hayatlarını sürdürebilirler. Parkinson hastalığı ile ilgili herhangi bir bulgusu olan vatandaşlarımızın nöroloji uzmanına başvurarak tedavi almalarını önermekteyiz. Parkinson hastalığının teşhis ve tedavisini yaptıran hastalarımız dik bir yokuşun tepesinden hızla inmek yerine ılımlı bir rampadan yürür gibi hayatını idame ettirebilirler. Bu nedenle erken tedavi ve farkındalık diyoruz” şeklinde konuştu.