Son zamanlarda e-devletten sorgulama yapan kişilerin siyasi partilere kendi rızaları dışında üye oldukları görülüyor. Hukukçu Merve Aygün Çetin vatandaşların birçoğuna son zamanlarda haberleri ve rızaları olmaksızın isimlerini duyup, duymadıkları partilere üye edildikleri konusunda bilgiler aldıklarını anlattı. Bu durumun kesinlikle alelade bir hata, ihmal yahut bir imza denilip geçiştirilemeyeceğini vurgulayan Çetin, “Kişilerin kendi rızası olmaksızın sempati duymadıkları, yakınlık göstermedikleri bir siyasi partide isimlerinin geçmesi tabi ki sosyal ve demokrat bir hukuk devletinden beklenemez. Son zamanlarda gelen şikayetler ve aldığımız duyumlara göre vatandaşlarımız hiç isimlerini dahi duymadıkları, bilmedikleri, sempati duysalar dahi kapısının önünden geçmedikleri ya da siyasi parti üyeliği düşünmedikleri partilerde isimlerini görmektedirler. Bu Türk Ceza Kanunu bakımından suç teşkil etse de maalesef ki şikayetlerini şimdiye kadar sonuçsuz kalmış olması sebebiyle bir cezasızlık görülmektedir. Bu da siyasi partilere üye yapan kimselerin bu suçu işleyen, bu eyleme sebep olan kişilerin cesaretlenmesine sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINDA EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇUNA VÜCUT VERECEKTİR’

Kişilerin rızası olmadan partilere üye yapılmasının ve hatta başkasının bu konuda imza atmasının evrakta sahtecilik suçunu teşkil ettiğini söyleyen Çetin, “Vatandaşlarımızın da nasılsa cezasız kalıyor, diyerek susmasına sebep olmaktadır. Burada ciddi bir kişisel veri ihlali olduğundan bahsedebiliriz. Çünkü kişisel veri koruma kanununa göre kişilerin kişisel verileri kendilerinden habersiz ve rızasız bir şekilde elde edilip kullanılırsa bu bir suç teşkil etmektedir. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nda siyasi parti haklarına yönelik düzenlemekte olduğu maddeye baktığımızda siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi maddesine de muhalefet ettiğinden bahsedebileceğiz. Yoruma açık bir şekilde siyasi parti kanununa muhalefetten ceza verilmesi sebebiyle de bu suçlarda aslında bir cezasızlık ya da takipsizlik öngörüldüğünü söyleyebilmekteyiz. Ortada kişisel veriler bakımından Türk Ceza Kanunu bakımından ciddi bir suç bulunmaktadır. Keza bir kişiyi siz siyasi partilere üye yapabilmek için o kişilerin imzalarını almak durumundasınız. Şayet o kişinin imzası yoksa yerine bir başkası imza attıysa bu da yine Türk Ceza Kanunu kapsamında evrakta sahtecilik suçuna vücut verecektir. Keza bu da ağır bir suçlama olup, kişilerin bu konuda dikkat etmesi gerektiğini buradan belirtelim” şeklinde konuştu.

‘VATANDAŞLARIMIZ HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİYE ÜYE OLUP OLMADIKLARINI TEYİT ETMELERİ GEREKMEKTEDİR’

Kişilerin, herhangi bir partiye rızasız üye olma durumunda sistem üzerinden iptal edebileceklerini ve bu durumu hukuken de takip edebileceklerini belirten Hukukçu Çetin, “Kişisel Veri Koruma Kanunu’na ve Türk Ceza Kanunu’na baktığımızda aykırılık, ihlal eylemleri olan bu suç eylemlerinde vatandaşların ‘nasılsa ceza almıyor’ düşüncesiyle yapılan bu haksızlığa karşı susmamaları gerekmektedir. Keza bu eyleme sebep olan kimselerin de ‘nasılsa ceza verilmiyor’ rahatlığıyla bu eylemlere devam etmemesi gerekmektedir. Zira ilerleyen süreçlerde ciddi bir soruşturma ve yargılama neticesinde evrakta sahtecilik suçlarından ya da kişisel verileri koruma kanununa muhalefet etmekten bu kimselerin bir suçlamayla, bir cezayla karşı karşıya kalmayacaklarının herhangi bir garantisi bulunmamaktadır. Bu nedenle de vatandaşlarımızın öncelikle e-devlet üzerinden yahut Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bizzat kendi resmî sitesi üzerinden kimlik bilgileriyle herhangi bir siyasi partiye üye olup olmadıklarını teyit etmeleri gerekmektedir. Şayet bilgileri ve rızaları dışında herhangi bir siyasi partide üyelikleri bulunuyorsa bunda da bilişim sistemi suretiyle iptal ettirebileceklerdir. İptal ettirmelerinin akabinde bu işi hukuken de takip etmek isteyen vatandaşlarımız Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunabilirler” diye konuştu.