Tüm Emekli Sen Kayseri Şubesi Cumhuriyet Meydanında artan enflasyon ve hayat pahalılığı ile emekli maaşlarına yönelik kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına CHP, EMEP ve SOL Parti Üyeleri ile Eğitim-Sen’de destek verdi.

Tüm Emekli Sen Kayseri Şubesi Yürütme Kurulu Üyesi Bahaddin Türk, yaptığı açıklamada şu konuların altını çizdi:

Ülkemiz emekliler, işçiler, köylüler, emeğiyle geçinenler açısından git gide dayanılmaz hale gelmektedir. Temel tüketim maddelerine gelen art arda zamlar yaşam koşullarını özellikle emekliler için akıl almaz bir şekilde zorlaştırmıştır.

Ekmeğin 5 TL, kıymanın 160 TL, peynirin ortalama 90 ile 140 TL aralığında olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Üretimin temel enerji girdisi olan akaryakıt 30 TL oldu. Elektrik, doğalgaz, su fiyatları emeklilerin aylıkları ile karşılanamayacak düzeye geldi. Ama aynı zamanda en düşük emekli maaşının (daha yeni artırıldı) 3500 TL, ortalama emekli maaşının 4000 TL olduğu, açlık sınırının 6400 TL, yoksulluk sınırının 21000 TL, asgari ücretin daha yeni 5500 TL olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Asgari ücret artık çalışanlar açısından ortalama ücret olmuştur. Bu durumda en düşük emekli maaşının 3500 lira olması kabul edilemez. En düşük emekli maaşının neredeyse açlık sınırının yarısı, asgari ücretin ise yüzde 63,5'u gibi komik bir oranla karşı karşıyayız. İktidar bahaneleri bırakmalı, TÜİK'in yalan enflasyon hesaplarına sığınmaya son vermelidir.

Ülke tarihinde bir ilk olarak 6 ayın sonunda ek bütçe yapıldı. Bu ek bütçede ne emeğiyle geçinenler ne de emekliler yer aldı. Ek bütçe, Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin artırılması, milletvekili maaşlarının artırılması ve sermaye şirketlerine kaynak aktarmak için yapıldı. Emekliyle adeta dalga geçiliyor. İnsanca bir yaşam isteyenlere, açlık sınırının yarısı olan 3500 TL, aylık olarak reva görülüyor.

Dini bayramlar öncesi olarak yılda 2 sefer olarak verilen ve adı ikramiye olan aslında harçlık bile sayılamayacak düzeye inen ödemeler için hiçbir iyileştirme yapılmamaktadır. Yani, emekliler yok sayılmakta, görmezden gelinmekte, umursanmamakta, sendikal örgütlenmelerine engeller çıkarılmakta adeta ölüme terk edilmek istenmektedir.

Bütün bu olumsuzluklar için de emekliler haklarını istemekte, hakları için örgütlenmekte taleplerini almak için her türlü demokratik haklarını kullanmakta ısrarcı ve kararlıdırlar. Bu çerçevede: -En düşük emekli maaşı açlık sınırının üstünde olmalıdır. Emekli maaşlarının temmuz ayı artışı bu barem baz alınarak oransal artış yapılmalıdır. -İkramiyeler yılda 4 sefer ödenmeli ve asgari ücret düzeyinde olmalıdır. -Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalıdır. -Sağlıkta katkı payı uygulanmasından vazgeçilmelidir. -Emekliler arasında aylık bağlamada adaletsizlik ve eşitsizliğe yol açan uygulamadan bir an önce vazgeçilerek, aylık bağlama oranında 2000 yılı öncesi oranına dönülmelidir. İnsanca bir yaşam başta emekliler olmak üzere hepimizin hakkıdır. Emekliler olarak insanca bir yaşam isteğimizden ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.