İYİ Partili Kazım Yücel, Suriyeli sığınmacılarla ilgili son 12 yılı değerlendirerek eleştiride bulundu. Yücel, “2019 sonrasında Büyükşehir ve ilçe belediyelerde sığınmacılarla ilgili hibelerden bahsedildi. Avrupa Birliği'nin hibe konusu önümüze geldi. Okul yapılacak diye karşılıksız hibeden bahsedildi. KASKİ’nin altyapılarıyla ilgili hibelerden bahsedildi. Benzeri hibeler, sağlıkla ilgili hibeler geldi. Bunların birçoğunu ben çok iyi hatırlıyorum. İtirazlarımız oldu, bunları almayalım. Bunları kabul ettiğim zaman sığınmacılar burada ömür boyu kalacak anlamına gelir dediğimizde ‘böyle bir hibeyi kaçırır mıyız? Şehrimizin ihtiyacı var’ derken bu hibelerin hepsi oy çokluğuyla kabul edildi, alındı. Bugün bakıyorum, 2012’den sonra şehrimde 30-50-40-80 bin derken bugün gayri resmi rakamlarla birlikte 160-170 binlere giden sığınmacı oluştu. Bazen cumhurbaşkanı gönderelim deyince belediye başkanlarımız hemen otobüs seferleri hazırlıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı; hibeler demek ki devlet olarak müsaadeli giriyor ülkeme. Belediyeler meclislerinde görüşsün deyince bakıyorum belediye başkanları hemen oraya evriliyorlar. Bunlar seçimde vatandaşa verilen sosyal yardım gibidir. Avrupa'da bize göndermeyin diye bu hibeleri veriyor. Bugün şehrinde bu sığınmacıların simülasyonları yapıldığında 2050 yılında artık şehrin belediye başkanlarını biz hangi partinin adayı diye bakmayacağız? Hangi sığınmacı ülkenin adayı diye bakılacak. Ona doğru patlayan bir nüfusla gidiyoruz. Bazı mahallelerimizde hemşehrilerim çok iyi biliyor ki muhtar adaylığına seçme seçilme hakkı olsa mültecilerin adayları muhtar olacak. Yarın da milletvekili olacak. Yarın da belediye başkanı olacak. Bunlar garip gelmesin, 12 yılda geldiğimiz noktaya bakınca üzerine 25 yıl sonrayı hayal etmek zor değil” ifadelerini kullandı.

‘AİLELER ÇOCUKLARINI YALNIZ BAŞINA PARKA GÖNDERMEYE ÇEKİNİYOR’

İYİ Partili Yücel, “Bakın dilenci sayısı, uyuşturucu satıcısı, huzur kaçıracak noktadaki kavga, gürültü var. Bunları mültecilere bağlamayalım ama bunların da etki payının fazla olduğunu artık sizler de biliyorsunuz. Toplumumuz gergin. Ben belediye başkanımızın huzur şehri Kayseri diye billboardlarını görünce ya diyorum sayın belediye başkanı bu şehirde yaşamıyor ya da gerçekten şehrin sorunlarından haberi yok diye aklıma geliyor. Bunların sosyal medyadaki takip ettiğimiz kadarıyla görünce aileler çocuklarını aşağı parka yalnız göndermeye korkuyorlar. Akşam saat 18:00’de gelecek çocuğu 18:20’de evine gelmediyse bütün aileler neredeyse karakol arayacak veya sokakta çocuğunu arayacak hale geliyor. Şehrimizdeki uyuşturucu satışından, kavga olaylarından, cinayet olaylarından siz zannediyor musunuz huzur şehri burası? Maalesef söylemekle olmuyor. Bu söylemle, bu algıyla gerçeklerin üzerini kapatamayız. Mülteci, şehrimizi istila etti. Bunu kapatamayız. Yaşlısına çocuğuna her zaman saygılıyız dedik ama 12 yılda geldiğimiz noktada artık benim vatandaşım onlardan çekinir hale geldi. 20 yıl sonra belediye seçimlerinde artık hangi Suriyeliyi biz aday gösterirsek kazanırıza doğru gidiyorsunuz, farkında mısınız?” dedi.