Milli Eğitim’de Cemaatler Etkisi

Mola eğitimi yerine bilimsel çağdaş ve laik bir eğitim, bilimsel laik eğitim yerini; din motifli eğitime bırakılmakla laik hukuk devlet anlayışından uzak bir eğitimle Cumhuriyet değerleri yok edilmeye çalışmaktır. Milli Eğitim Bakanlığının Okullarda bilimsel eğitimden uzak; din temelli eğitimde din ağırlıklı derslerin zorunlu seçmekle farklı inançlardaki öğrenciler arasında ayırımcı ve ötekileştirici bir eğitimle cumhuriyet değerlerinin temeline dinamit konmak istenmektedir.

Milli Eğitimin okullarda din seçmeli dersleri zorunlu ve dayatmacı anlayışın devamında Aydın ili Kuşadası İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ilçedeki tüm resmi ve özel ilkokul ve ortaokul müdürlüklerine gönderilen yazı ile yok edilmek istenen; laik çağdaş eğitim yerini din temelli eğitim haline dönüştürülmeye, siyasi iktidarın şeriat temelinde eğitim istediği bir kere ortaya çıkmış!  Cumhuriyet değerlerini yok etmeye cemaatlerle ve FETÖ’nün devamı olduğunu bir kere daha görmüş olduk.

“Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 10/01/2020 tarihli ve 700067 sayılı ekinde alınan, Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün ‘Haydi Çocuklar Camiye Projesi’ konulu yazısı ekte gönderilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçlarına uygun olarak yürürlükte olan tüm yasal düzenlemelerde belirtilen hüküm, esas ve amaçlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde, denetimleri ilgili okul müdürlükleri tarafından gerçekleştirilmek üzere derslerin aksatılmaması kaydıyla ve gönüllülük esasına göre yapılması hususunda ilgilerinizi ve gereğini rica ederim.”

Kamusal eğitimin laik ve bilimsel eğitim ilkesinin, süreklilik halinde ve kamu erkinin, siyasi iktidarın; Cumhuriyet değerlerinden uzak, siyasi İktidarın medrese eğitimin temelindeki dini ideoloji doğrultusunda Diyanet ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği halinde; bilimsel laik eğitimi ortadan kaldırılmaya çalışmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı ‘da diğer bakanlıklarda Kamu alanlarında ve Devletin bütün Kurumlarında olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığı, vakıf ve dernek adı altında dini yapılanmalar ile imzalanan protokol ve işbirlikleri ile eğitim hakları gasp edilmek istenmektedir. Bu anlayış öğrenciler ve öğrenci velileri arasında derin uçurumlar ve ayrışmalara yol açacaktır buda toplumsal barışı zedeler, kin ve nefreti bütün okul birimlerinde yaygınlaştırır.

Okullar kamuya, halka ait alanlardır. Öğrencilerimizi kimlikleri, inançları, cinsiyetlerine göre ayrıştıran bu uygulamalar çocuk hakkı ve eğitim hakkı ihlalidir. Aynı zamanda anayasaya, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne de aykırıdır.

MEB’in bu faaliyetleri yargı kararlarına, tüm itiraz ve uyarılara rağmen ısrarla yaşama geçirmesi de Milli Eğitim Bakanlığı’nın Bilimsel laik çağdaş eğitimi yok saymaktır buda Türkiye’yi karanlık yarınlara bırakmak demektir Mili eğitim Bakanlığın Diyanet ve cemaatler ve Dernek ve Vakıflarla yapmış olduğu bilimsel eğitimdeki bütün antlaşma ve protokolleri iptal edilip Mustafa Kemal Atatürk’ün Laik eğitim sistemine yeniden dönülmesi.