Kayseri Kendine Gel

Korku..panik..öfke at başı..Sokağa çıkmaya korkuyorum..Kalabalıktan bir panikle kaçıyorum..Maskesiz ve mesafesiz kalabalıklara öfkeliyim..Biz nereden yanlış yaptık? Sayın Valim Şehmus Günaydın..Korona sürecinde teşriki mesainize sözüm yok..Kayseri koronadan en az etkilenen iller arasında olması için çok çalıştığınızı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Memduh Büyükkılıç’la kol kola vererek Kayserinin normale dönmesi için yoğun mesailer verdiniz.. Korona sürecinde son zamanlarda Kayserinin geldiği durum için karamsar olmak,kötümserlik girdabında kalmamak gerektiğini düşünüyoruz ..Ama bu mümkün mü ..Covid o kadar hızla büyüyor ki,önünü kesmek gittikçe zorlaşıyor..Evet,maalesef durum çok iç açıcı değil..Bir kere kontrol edilmeyen geniş bir kesim var bu şehirde..Vatandaş olarak değerlendirecek olursak, ne zaman ki en yakını bu belaya yakalanıyor o zaman çevresinin aklı başına geliyor..Ama bunlar çok münferit kalıyor şehrin geneliyle kıyasladığınız zaman ..İnanın çok sorumsuz insan var bu şehirde..Oysa biraz dikkat edilirse,kurallara uyulsa inanın rakamlar bu kadar zirve yapmazdı..Malumunuz mevsim yaz ve evlenme dönemi..Ama sanki ortalıkta Coronavirüs belası yokmuş gibi davranılıyor..Nişan..kına ..Düğün..Hiç değilse birine gitsek..ama olmuyor işte bide katılmak zorunda olanlar var..”Gitmeksek ayıp olur” saplantısı var.. Yahu bırakın “ayıp oluru”Mesele canınız,sağlığınız..Geçenlerde Talas İlçesinde tesadüfen cafe ve pastanelere baktık,yan yana,ağız ağıza oturmuşlar maske felan yok..işletme sahibine sordum neden maskesiz alıyorsunuz diye? “Abi kontrol eden yok ondan dolayı biz de takmıyoruz,müşterilerimizde takmıyor..”Atın ölümü arpadan oldun” diyor..Biliyorsunuz Talas ilçesinde 400 zün üzerinde Cafe var..Ben buraden Talas Kaymakamına ve Belediye başkanına seslenmek istiyorum..Lütfen buraları kontrol altına alın…Çünkü artık Kayseri’de hastanelerde yer kalmadı.. Şimdi bunu yazıyorum diye tepki gösterenler olacaktır ama ben toplumun ve de birey olarak kendi sağlığımızı düşündüğüm için bunları ifade ediyorum.. Aylarca evlere kapandık..Ama zorunlu ama gönüllü karantinalara girdik..Vaka sayısı düşmeye başladı,vefat sayıları düşmeye başladı..yoğun bakım ve entübe hasta sayılarında ciddi düşüşler yaşandı..Zorunlu karantina bitti,toplum olarak öyle böyle değil eski halimize hemencik döndük..Hani yeni normalimiz maske,mesafe ve hijen odaklı olacaktı.Neyin kafasını yaşıyoruz.. Çay ocakları,lokantalar,cafeler,muhabbetler,sohbetler, hatta halaylar bile çekiyoruz.. Sahi iyimisiniz? Daha nasıl anlatmak gerek..Sokaklar,caddeler tıklım tıklım…Arkadaşlar alış veriş yerlerinde yapışık düzen kuyruk dayız.. Allah aşkına kendine gel! Suç ve suçlu arama! Suçlu benim…Suçlu sensin…Suçlu o..Suçlu biziz..Kendine gel ey Kayseri! Doktorlar,hemşireler ve sağlık çalışanları ne yapsın…Bu gidişattan ,hastalıkların çoğalmasından,sorumsuz vatandaşların baskısından ve kurumlar arası yaşanan rekabetten,inanın en başta devletin sağlık çalışanları gerçekten çok yoruldu..Yani pes etme noktasındalar..Düşünün bir kere evlerine haftalarca gitmeyenler var..Bu illet nedeniyle tedavi etmeye çalıştıkları insanlardan hastalığı kapanlar var..Beterin beteri ,hastanelerin aşırı yoğunluğu..Her kafadan bir ses çıkmasın.. Ülke zor bir süreçten geçiyoruz..Başta sağlık Bakanımız olmak üzere sağlık çalışanları ve 7 den 70 e insanlarımız çok fedakarlık yapıyor,bir yeri kapatırken bir yeri yıkmayalım..