Sokak Hayvanlarını Yaşatmak Ulusal Bir Direniştir

Son günlerde sokak hayvanları dahil tüm hayvanlara yapılan eziyet,işkence ve katliamlar hayvan savunurlarını çileden çıkarıyor..Bazı gazeteci arkadaşlar işi gücü bıraktı belediyelere,Valiliklere baskı yaparak “aman efendim bu sokak hayvanlarını buradan alın oğluma kızıma saldırıyor..Arkadaşım yasa diyor ki onlarında sokakta yaşama hakı vardır..olabilir hayvan neden saldırır ? Aç kalınca bu konuda belediyelerde sahada her gün beslemek yapmak zorundadır.Sadece belli bölgeleri değil kırsal kesimlerde de besleme yapılması lazım bu konuda belediyeleri defalarca yazdım ve uyardım..Kayseri en kalabalık olan Sivas caddesinde hayvanlar işyerlerinin önünde ve halkın arasında niye insanlara saldırmıyor? Çünkü bu konuda Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar,çoğu zaman ben görüyorum o besleme ünitelerine kendisi mama koyuyor..

 

                                         Önceki gün Erciyes Üniversitesi bahçesinde bulunan hatta Veterinerlik Fakültesi merdivenlerinde kendi halinde gezen,oralarda yatan hayvanları hayvanları hiç yakıştıramadım iki öğretim üyesi lojmanlarımızın etrafında bulunan hayvanların toplanması için Talas Belediyesi ve Melikgazi Belediyelerine dilekçe vermişler..Hocam sizlerin herhalde yasadan haberiniz yok..Yasa diyor ki onlarında oralarda yaşama hakı vardır..Siz onları bırakında işinizle gücünüzle uğraşın..Ne oldu o yaşlı hayvanları uyuşturarak yakalamak isteyen Belediye ekipleri dozunu dahi ayarlayamayan bu kişilerin uyuşturduğu hayvan 48 saat olmasına rağmen kendilerine gelemediler..

                                      Ben şahsım ve derneğimiz KAYHAKDER adına  bu sokak hayvanları için verdileri mücadele konusunda daima  kendilerine sonsuz minnettarım.

                                      Bir belediye başkanını,hayvan konusunda ikna etmek çok zordur.Çünkü belediye başkanları sadece insana hizmete odaklıdır…Ancak bir belediye başkanı merhametli ve hayvan severse onu ikna edebilirsiniz.Ben Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu olsun,Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar olsun, Özellikle Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın'ın  bir hayvandan söz ederlen gözlerinin dolduğunu çok görmüşümdür.

                                       Palancıoğu,şimdi Türkiye’de ilk defa 10 dönüm üzerine ‘pati kasabası’ kuracaktı ne oldu bilmiyorum...Mustafa Yalçın  Türkiye ye örnek olacak Türkiye’de ilk defa üç bin metre kare üzerine kurduğu “pati köy’ ile 500 yakın sokak hayvanını burada doğal şartlar altında beslemelerini yapıyor..Gene aynı şeklide Kocasinan Belediye Başkanı,gene Türkiye’nin ilk tam donanımlı hayvan ambulansını yaparak,can dostlar için uğraşıyor..

                                      İnsanı yaratan Allah,hayvanıda yaratarak  insana emanet etmiştir.Ülkemizde ilkel insanlar hayvan zehirlemektedir.Bir köpek zehirlendiğinde iç organları patlar ve saatlerce can vererek ölür Allah tarafından üremeye kodlanmış bu hayvanlar,istem dışı ürer ve çoğalır.Devlet sokak hayvanlarını 10 yıl önceden kısırlaştırmaya başlamış idi bugün popülasyon kontrol altına alınırdı.Doğayı ve hayvanları reddetmek maalesef insanlığın sonunu hazırlamaktadır.Zehir veren o kahrolası eller dostluk ve sevgi ile birlikte insanlığı da yok etmekte.

                                   

 

 Unutmasınlar ki;Allahın adaleti adildir.Beklesinler görsünler.İnsanın kendinden daha zayıf ve güçsüz bir canlıya sırf gücünden faydalanarak eziyet etmesi,işkence etmesi,hunharca davranması,zehirleyip öldürmesi insanlıkla bağdaştırılamaz.her türlü yaşam ihlaline karşıyım.İnsan olmayan canlıların da yaşam hakları onlara Allah tarafından bağışlanmıştır.Bı bizim hem dinsel,kültürel,toplumsal kısaca ulusal değerlerimizdir.her türlü işe koşulan,horlanan sahipli,sahipsiz tüm hayvanların yaşam hakları olduğuna bir kez daha dikkat çekmek isterim.

                                      Temel hak ve özgürlükleri daha da genişletmeyi bu konuda evrensel normlara uygun,insani kurallara uygun yaşamayı ve paylaşmayı bilmeliyiz.İçinde bulunduğumuz dünya sadece bizleri değil onların da dünyasıdır.Demokrasi her birey içindir.Sosyal toplum hakları olarak yaşıyorsak,hayvanlar da bireydir.

                                     

 

 Öncelikse 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunun,Kabahatlar konunu olmaktan çıkarılmalı,ceza kapsamında ele alınmalıdır.Kısaca hayvana yapılan işkence v.s olaylar kabahat değil suç olarak telaffuz  edilmelidir.Üstelik işkence,tecavüz olayları karşısın devlet suçluya para cezası kesmektedir.En acısıda bu para devlet kasasına girmektedir.Hapis cezaları hayata geçirilmelidir.Hayvanı öldürmenin bir adım ötesi insanı öldürmektir. Devlet kan döken ellere kelepçe takmalıdır.Bu tip olaylar mahkemelerin yargı alanına girmelidir.Bu uygulama tüm dünyada böyle iken Türkiye ‘de ilkellik hüküm sürmektedir.Tüm gelişmiş ülkelerde mahkemeler ve savcılıklar yetkili olup ağır hapis cezaları verilmektedir.Toplu hayvan itlaflarının engellenmesi için 3285 hayvan sağlığı  ve zabıtasının ilgili maddeleri kaldırılmalıdır.5199 sayılı kanun hayvanları korumaktan çıkıp üstü kapalı bir kıyıma dönüştürülmüştür.Hasılı 3285 sayılı kanunun 18-34-36 maddeleri yeniden düzenlenmelidir.Hayvan sahipsiz ise eşya kadar bile değeri yoktur.Hayvan eziyet eden potansiyel suçluların psikolojik tedaviye alınmaları ve suçun insana yönelmesi önlenmelidir.

 

 

                                      Hayvanları sevmeye bilirsiniz.Ama onların haklarına saygı duymak zorundasınız..Sizi yaratan Allah onları da yarattı..

                                      Kayseri de hayvanlar konusunda çok duyarlı yaklaşımları olan Sayın Valimiz Şehmus Günaydın’a,Yeni barınak çalışmaları için gayret gösteren Dr.Memduh Büyükkılıç’a,ayrıca Büyükşehir Çevre Koruma Daire Başkanı Buket Ergin’e,Kayseri ve 16 ilçesinde saha beslemelerine yardımcı olan Burhanettin Bacak’a çok teşekkürler..Sevgili hayvan severler sokak hayvanlarını yaşatmak bizim ulusal direncimiz olacaktır..

                                         MERHAMET İNSANA BAHŞEDİLMİŞ EN GÜZEL DUYGUDUR….