Kayseri ve 24 Haziran

Seçime girecek partilerin aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na sunmalarının ardından listelerin açıklanmasıyla birlikte bütün toplumda yaratılan heyecan sona erdi. Öncelikle Kayseri’de listelerine en az 2 kadın yazan AKP, MHP, SP, İYİ PARTİ ve HDP’yi kutluyor, kadına seçme hakkı tanıyan parti olan CHP’yi ise listesine yalnızca 1 kadın yazmasından ve o kadın adayı da arka sıralara koymasından dolayı kınıyorum.  Partiler artık vitrinlerini belirlediğine göre Kayseri seçmeninin vitrine olan ilk tepkisi sonuca ne kadar etki edeceği üzerinde biraz durmak gerek.

Kayseri seçmeni Anadolu seçmeninden farklı değil. Yaşadığı hayatın kendisine sunduğunu ‘Kader’ sayan ve yarına dönük umudun farkındasızlığıyla duygusal bir yaşama sahiptir. Düşünerek karar vermek ikinci planda gelir Kayseri halkının büyük çoğunluğunda. Saflığındandır bu durum Anadolu insanın. Temizliğindendir. Kötü düşünemediğinden ve aşırı güven duyduğundandır. Bunu en iyi bilen ise siyasilerdir ve iktidar partisi seçmenin önüne koyduğu vitrindeki adaylarında göze tanıdık gelen, alışılagelmiş isimleri çoğunluk için yeniden tercih etmiştir! Zira sosyal medya kullanan ve yaşanan sürecin analizini yapma yetisine sahip AKP seçmeninin alışılagelmiş isimlere olan tepkileri çığ gibi büyümüştür. Sokaktaki, varoşlardaki toplumun yaşadığı umutsuzluğu bilen isimler ama çare ol(a)mayan adaylar bir kez daha yoksulluğu derinden yaşayan, eğitim alanında sokaklarda hakim olan uyuşturucu nedeniyle geride kalan, parası olmadığı için özel hastaneye gidemeyen! Kamu hastanelerindeki kalabalığı göze alamayan, kredi ya da kredi kartı mağduriyetinden adli davalarda adalet bulamayan! Seçmenle kitlesiyle buluşacak olan AKP adayları, rakiplerinin kendilerinden önce girdikleri mahallelerde ikna edilmiş bir sonuç alamayacaktır. Sivaslılar, Yozgatlılar, Ağrılılar ne yapacaklar? Derneklerinin istediği adaylar listede yok! 5 milletvekili mi kalıyor?

Hangi parti daha erken ulaşırsa onun kazanacağı bir seçim olacağı için bütün partilerin çalışmalarını buna yönelik kurmaları gerekir. Yalnızca liderin değil aday ve parti teşkilatlarının da yapacağı başarılı çalışmalarla birlikte bir sonucun alınacağı kesin olduğuna göre CHP İl Başkanlığı sonuca geç kalmıştır. Ocak ayında göreve gelen Başkan ve Yönetimi 24 Haziran seçimlerine girecek olan AKP, MHP, SP ve İYİ PARTİ’den daha kıdemliydi. Çünkü bu partilerin İl Başkanları aday adaylığı için istifa etmişti. Zira İl başkanı bütün teşkilatlarını seçimlere hazırlık için komplike bir çalışmayla harekete geçirmeyi başaramadı! Mecliste partisi Ana Muhalefet olan bir partinin yerellerde kuaförlerde yapılmış saçlar, ojeli tırnaklar ve yoksul halkın paha biçemeyeceği güzel elbiseler ve çantalarla yoksul mahallelere gitse ne değişir, gitmese kim ne kaybeder! Gibi bir havada partililerin cenaze, düğün, nişan, asker uğurlaması gibi etkinliklere katılmaya önem verildiği gibi mahallerde kuracağı temsilciliklerle toplumsal bir kültürel etki yaratıldığında alınacak sonucun seçim başarısına katkısını düşünmek, partinin geleneğinde bulunan ve biraz hafızalar yoklandığında akla gelmesi zor olmasa gerek. Tabi bunun için yakın tarihi bilmek gerek.

Bilmiyorsanız düşünmeniz de mümkün olmayacaktır.

CHP Kayseri’de çalışmıyor. Ek başına adayların çalışması sonucu değiştirmez.  Gençlik kollarının yaptığı uyuşturucuyla mücadeleye dönük tehlikeli ama cesaretli çalışmayı yürekten alkışlıyorum. Zira il teşkilatının reflekslerindeki zayıflığı görmek seçimlere girilmesi gerektiği için, bunun bir parti oyunu oluğu için ve kendilerini oyuncu olarak gördüklerinden yapılan tehlikeli ama cesaretli mücadeleye destek verip hatta ekonomik, eğitim, sağlık, tarım, hukuk alanında da mücadele edecek birimler oluşturmayı düşünemiyorlar! Her bir milletvekilinin kendi alanı uzmanlık dolu. Kimisi ekonomist, kimisi doktor, kimisi hukukçu, kimisi turizmci… Hepsi kendi uzmanlık alanına yoğunlaştırılsa bir çalışma ortaya konur ve mevcut milletvekili sayısı artırılabilir ama pek sanmıyorum. Listede 8’nci sırada yer alan işadamı Metin Kantarcı’nın istifa ederek adaylıktan çekildiği haberi geldi!

İktidar partisi ile ortak olmak MHP teşkilatının işini kolaylaştırmadığı açık. AKP seçmeninin bilinçli olanının oy vereceği ikinci tercihten biri MHP. Zira MHP’nin listesi kendi tabanı açısından sorgulanamaz bir liste. Ama sokaktaki seçmen AKP’ye kızgınlığından/kırgınlığından tercih edeceği 2 partinin liderlerine bakarak oy vereceği için MHP’nin listesinde sıkıntı yok. Eski İl Başkanı Baki Ersoy’un ikinci sırada yer aldığı 10 aday 10 kurban keserek resmi olarak başlattıkları çalışmalara esnaf ziyaretiyle başladı. Varoşlardaki bakkal manav, kasap, zücaciye, manifatura esnafını ziyaret edecekler mi bilemem ama seçmenin yaşama dönük sıkıntı ve sorunlarının sorumlusu olarak kimi göstereceklerini merak ediyorum! Cumhur İttifakı ortaklığından dolayı iktidar partisinin suçlayamayacağı kesin olduğuna göre günah keçisi ana muhalefet olacak ve kendi içinden doğan İYİ PARTİ alternatif olacak!

Saadet Partisi’nin seçimlerde alacağı sonuç hem tamamen kadro olan tabanı hem de gazeteciler tarafından merak ediliyor. Oyunu artıracağı kesin. Yerellerde nasıl bir sonuç doğar diyenlere benim Kayseri’den 1 milletvekili kesin gibi gördüğümü belirtmem gerek. Yaptıkları çalışmalar ve Temel Karamollaoğlu’nun muhalif yöndeki siyasi çıkışlarının etkisi ortada. CHP listesinin Kayseri’deki ikinci sıranın kendilerine verilmiş olmasını kabul etmeyip liste çıkartmış olmaları Saadet Partisi’ne oy oranında etki ettiğini gördüm. MHP’den avantajları, İktidar partisini ideolojik olarak destekleyenlerin ilk adresi olduğu için Saadet Partisi bu seçmeni yanına çekebilir. Sokakta, mahallede, fabrikada, sanayide, esnaf buluşmalarında ya da kalabalık ortamlardaki seçim çalışmalarında seçmenin yaşadığı sıkıntı/sorunun adresi olarak iktidar partisini sorumlu tutmaktan kaçınmazlar. Sağ bir parti olması ve muhafazakar yönünün milli değerle bütünleşen bir parti olduğu için oy oranı ciddi ölçüde artacaktır ve bir milletvekili çıkaracaktır.

Pınarbaşı’nda seviliyor olmak örnek insan olmaktır. Çerkes, Avşar, Muhacir, Kürt, Alevi ve Sunniden oluşan çok sayıda köy ve büyük bir nüfusa kendini kabul ettirmesi bir insanın ancak insani özelliklerini taşımasıyla sonuç verir. Dursun Ataş’tan bahsediyorum. Ne kadar da seveni varmış bravo doğrusu. İyi Parti birinci sırada Dursun Ataş’ı yazmakla ciddi bir hamle yapmış. Ama Dursun Ataş tek başına Partiyi sürükleyebilir mi? İşte bunu yeni kurulmuş olan ve ikinci kez il başkanı değişmiş olan partinin teşkilatları ve bileşenleri bilir. Bir gazeteci olarak benim gözlemim Genel Başkan rüzgarının etkisiyle seçimlere gidecekler. Üye kaydı yapmak dışında sokakta, sanayide, fabrikada, mahallede pek göremediğimiz il yönetimi ve adaylar da artı bir çalışma yaparsa 2 milletvekili çıkarması sürpriz olmaz.