Tweet |
Ahmet Toprak, “Pandemi döneminde ulaşım zorluğu ve Avrupa ülkelerinin geri dönüşte uyguladığı yaptırımlar dolayısıyla birçok vatandaşımız ülkemize gelemedi. Bu sebeple pandemi döneminde sektörel zorluk yaşadık. Yasakların kalkmasıyla birlikte ciddi artış oldu ve 2022 yılı yurtdışı ağırlıklı hizmet sunduk. Ama ülkemiz halkından bu rağbeti göremedik. Artan fiyatları karşılama şansları bu dönemde azaldı. Bu bakımdan son yıllarda hasta portföyümüzde anlamlı değişiklik oldu. Eskiden daha yoğun yurdumuzun insanına tedaviler yaparken, şimdilerde gurbetçi ağırlıklı portföyümüz oluştu. Artan dolar-euro kuru ile halkımızın alım gücü de düştü ve kullanılan malzemelerin çok yüksek miktarda ithal olması fiyatlara aynı oranda yansıdı. Bu durumu gurbetçilerimiz tolere edebilirken halkımız için zorlaştı. Portföydeki bu değişikliğin bir başka sebebi de yurtdışında tedavilerin ülkemize oranla çok pahalı olması. Gurbetçi halkımız yurtlarında tedavi olurken hem tatil yapma, hem tedavi olma imkanı bulunurken maliyet olarak da ceplerinde hala nakit kalıyor. Kayseri’de bizler sağlık turizminden sadece gurbetçilerimizle faydalanabiliyoruz. Oysa sahil kentlerinde ve turistik şehitlere dünyanın her yerinden, her ırktan insan geliyor. Kayseri’de turizm sadece kış döneminde olabildiği için turistler diş tedavisi için Kayseri’yi çok tercih etmiyor. Buna yönelik adımlar atılması gerekiyor.” dedi.
ASKON Kayseri yönetim kurulu üyesi Ahmet Toprak, “Son yıllarda insanların ağız ve diş sağlığı bakımına ve tedavilerine önemli ölçüde önem vermeye başladıklarını görüyorum ve bir hekim olarak bu beni mutlu ediyor. Özellikle implant cerrahisi ve estetik çözüm ortaklığı hastalarımızın ilgisini biraz daha fazla çekiyor. Yalnız implant cerrahisindeki yanlış bir algıyı düzeltmek istiyorum. Hastalarımız genellikle implant operasyonu sonrası olan dişlerinin ve implantların “ömürlük” tedavi olduğunu düşünüyorlar. Böyle bir iddia çok yanlış. Çünkü implant sağkalım oranı hastanın öz bakımına, geçirdiği ve geçireceği sistemik rahatsızlıklara veya bruksizm(diş sıkma alışkanlığı) gibi parametrelere göre değişkenlik gösterir.” ifadelerini kullandı.
MEZUN ÇOĞALINCA BEYİN GÖÇÜ KAÇINILMAZ OLDU
“Sektörle ilgili olarak şunu belirtmekte fayda var. Çok fazla diş hekimliği fakültesi kuruldu ve kontenjanları da çok yüksek. Birçok fakülte akademik altyapısını henüz tam anlamıyla oluşturmadan öğrenci kabulü yaptı ve ilerleyen yıllarda gerekli donanıma tam anlamıyla sahip olmadan mezun diş hekimleri olma olasılığını artırdı. Son yıllarda bu artan kontenjanlar sonrası iş bulamayan diş hekimleri çok fazla olmaya başladı. Yurtdışına gitmek isteğini de beraberinde getiren bu sorun sonrası hekimler uzmanlık kurslarına gitmek yerine dil kurslarına yönelmeye başladılar. Bu durum beyin göçünü beraberinde getirecek. Mezun çoğalınca beyin göçü kaçınılmaz oldu.” açıklamasında bulundu.