şişli escort -
escorts
مواقع مراهنات ギャンブル مواقع مراهنات مواقع مراهنات çocuk bornozu çocuk bornozu مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル المواقع المثيرة deneme pornosu çeken siteler
Bugun...

Eğitim-Sen Kayseri: Öldüren Düzene Karşı Birleşelim

Eğitim-Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, koronavirus salgın salgını ile mücadele nedeniyle sokağa çıkmak yasağına denk gelen 1 Mayıs emek ve demokrasi bayramı kutlamalarının sendikalardan, evlerin balkon ve pencerelerinden herkesi 1 Mayıs marşını söylemeye davet etti.
facebook-paylas
 Tarih: 30-04-2020 15:58:03  -   Güncelleme: 30-04-2020 16:39:03

Eğitim-Sen Kayseri: Öldüren Düzene Karşı Birleşelim
1 Mayıs emek ve demokrasi bayramı öncesi Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri sosyal güvenlik mesafe ne kuralına uyarak kitlesel basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP İl başkanı Ümit Özer, EMEP il başkanı Ahmet Akarsu, Sol Parti Kayseri, Eğitder Kayseri Şube Başkanı Abidin Bayazıt, Emekli sen Kayseri Şubesi veveemokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı. Emek ve demokrasi platformu adına konuşan Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, 1 Mayıs Marşı'nın uygun olan her alanda hep birlikte okunması çağrısı yaptı. Sedat Ünsal, açıklamasında işçi ve memurların ekonomik kaygılarının giderilmesi gerektiğini söyledi. Ünsal açıklamasında şunlara dikkat çekti. Kapitalist sistemin yüzyıllardır devam eden emek, doğa, halk ve kadın karşıtı politikaları kriz üzerine kriz, salgın üzerine salgın üretiyor. Fosil yakıtlar, sera gazları, kimyasal maddelerin kontrolsüz kullanımı, suyun, toprağın, ormanların talan edilmesi, sınırsız hayvan katliamları, tarımda mineral gübre ve böcek ilacı kullanılması vb. gezegenimizi ve tüm canlıları yok olma tehlikesiyle, salgınlarla baş başa bırakıyor. Yıllardır söylüyoruz; “sağlıkta dönüşüm” başta olmak üzere kamusal hizmetlerin piyasaya açılması, özelleştirmeler, güvencesizlik, esnek çalışma, performans sistemi, üniversitelerin akademik, bilimsel özerklikten uzaklaştırılarak iktidarların arka bahçesine dönüştürülmesi, bütçede yatırımlara ayrılan payın diplerde seyretmesi, kamu kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesi dünyayı/ülkemizi yaşanılır olmaktan çıkaracaktır. Gerçekleşmekte olan da budur! Kapitalist sistemin yol açtığı savaşlar, ekonomik krizler, işsizlik, eşitsizlik, yoksulluk, güvencesizlik, işçi cinayetleri, kadın bedeni ve emeği sömürüsü insanlığı, dünyayı yok oluşun eşiğine getirdi. Salgın düzenin nasıl çürüdüğünü, çöktüğünü, kamusal hizmetlerin piyasalaştırılmasının kitlesel ölümlere nasıl zemin sunduğunu en açık, en dramatik hali gözler önüne serdi. Ülkemizde de emekçiler salgın, yaşam ve çalışma koşullarının çok ağırlaştığı, işsizliğin rekor üzerine rekor kırdığı, krizin faturasının işçilere, emekçilere çıkarılması için ciddi adımların atıldığı, yandaş konfederasyonla yapılan satış sözleşmesiyle kamu emekçilerinin sefalet ve açlık sınırında yaşam mücadelesi verdiği bir dönemde patlak verdi. İktidar gerekli tedbirleri zamanında almadığı gibi “çarklar dönsün” diyerek fabrikalarda, inşaatlarda binlerce işçiyi “ya salgından ya açlıktan ölüm” seçenekleri ile baş başa bıraktı. Kamu işyerlerinde “zorunlu çalışma” alanlarını objektif olmayan kriterlerle ve karar süreçlerine sendikaları, emekçileri dâhil etmeden belirledi. Binlerce kamu emekçisi covid 19’a yakalandı. Geride kalan milyonlar iktidarın çağrısı ile “evde kal”ır iken iktidar salgını fırsata çevirmenin her tür yol ve yöntemini kullandı. Tekçi, mezhepçi, kutuplaştırıcı politikalardan bir an olsun vazgeçmedi. Tacizcilerin, tecavüzcülerin, mafyanın, katillerin salıverilmesi, muhalif belediyelere soruşturmalar açılması, sahra hastanesinin dahi mühürlenmesi, kayyum atamalarının son sürat devam etmesi, ücretsiz izin dayatması gibi politikaların ardı arkası kesilmedi. Salıverilen mafya üyelerinin, katillerinin hedefinde bir kez daha kadınlar ve çocuklar yer aldı. “Evde kal”manın koşullarını yaratmayıp sorumluluğu bireylere yükleyen, işsiz kalanlar için para bulamayan! iktidar savaş politikalarına Libya’da, Suriye’de ara vermeksizin devam ediyor, operasyonlar hız kesmiyor. Çocuk istismarını her fırsatta meşrulaştırmaya çalışan yasal düzenlemeleri meclise getirmeye çalışıyorlar. Salgın sonrası sömürünün katmerleşerek devam edeceği, hakların daha da budanacağı, çok daha otoriter bir ülke, bir dünya yaratmak istiyorlar. Özel sektör ve kamuda salgın sürecinde uygulanan esnek çalışma uygulamalarını salgın sonrasında temel çalışma biçimi olmasını, güvencesizliğin yaygınlaştırılmasını ve emeğin daha da ucuz hale getirilmesini hedefliyorlar. “Ekonomi çöktü” diyerek yeni zamlarla, vergilerle faturayı bir kez daha emekçilere çıkarma niyetlerini gizlemiyorlar. Bizler; krizlere, salgınlara yol açan bu politikaların devam ettirilmesine geçit vermeyeceğiz. Özelleştirmelere, kamusal hizmetlerin sermaye için karlı alanlar olarak piyasalaştırılmasına, güvencesizliğe, taşeron çalışmaya, esnek çalışmaya, doğanın talan edilmesine, nükleer santrallere, hayvanların/bitkilerin doğal yaşam alanlarının katledilmesine karşı mücadeleyi çok daha güçlü şekilde yükselteceğiz. Mücadeleyi dayanışma ile güçlendireceğiz. İnsan onuruna yaraşır bir iş, gelir ve sosyal güvenlik talepleriyle dünya emekçileri tek ses, tek yürek olacağız! Barış içinde savaşsız sömürüsüz bir dünyada yaşama ve yaşatma talebimizi 1 Mayıs’ta bir kez daha haykıracağız! Sevgili Kamu Emekçileri, İşçiler, İşini Kaybedenler, Emekliler, Aydını, Sanatçısı, Gazetecisi, Öğrencisi, Esnafı, Kadını, Genci, Yaşlısıyla, Haydi Hep Birlikte; Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü işyerlerimizde, sembolik de olsa alanlarda, Taksim Meydanında, sendikalarımızda, evlerimizde, balkonlarımızda 1 Mayıs Marşımızı hep birlikte söyleyelim! Baharın coşkusuyla, güzel günler göreceğimizin inancıyla pankartlarımızı sallayalım, sloganlarımızı haykıralım! İnsanlığı ve Doğayı Öldüren Sömürü Düzenine Mahkûm Değiliz! Başka Bir Dünya, Başka Bir Ülke Mümkündür! Bunun İçin; 1. İş güvencesi ve insanca yaşanacak ücret, herkes için temel gelir sağlanmalıdır! 2. Özelleştirmelere son verilmeli, özelleştirilen kamu kurumları yeniden kamulaştırılmalı, kamusal politikalar hayata geçirilmelidir! 3. Sosyal mesafeye mecbur kalmamak için sosyal koruma ve sosyal devlet politikaları hayata geçirilmelidir! 4. Kamusal hizmetler parasız, nitelikli, ulaşılabilir, bilimsel ve anadilinde olmalıdır. 5. Kamu kaynaklarının toplanması ve harcanmasında halk odaklı, adil ve eşitlikçi bir sistem kurulmalıdır! 6. Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalı, artan şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır! 7. Vergide adalet sağlanmalı, salgında dahi sermayenin kollanmasına son verilerek servet vergilendirilmelidir! 8. Salgın sürecinde, temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışma acilen durdurulmalı, işten çıkarmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin dayatmasından vazgeçilmelidir! Çalışanlara ücretli izin verilmeli, işsizler için koşulsuz işsizlik maaşı ödenmeli, küçük esnaf ve çiftçi desteklenmelidir! 9. Zorunlu alanlarda dinlenerek, daha kısa saatler aralığında çalışma düzenlenmeli, yeterli, kaliteli koruyucu malzeme sağlanmalı, tüm tedbirler kurum idarelerince alınmalıdır. 10. Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları faiz işletilmeden ertelenmeli, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanmalıdır! 11. Özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır! 12. Varlık Fonu derhal lağvedilmeli, kamu kaynakları halk sağlığının, emekçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi, kayıt dışı çalıştırılanlar, işsizler, evsizler, göçmenler başta herkese gelir güvencesi sağlanması için kullanılmalıdır! YAŞASIN 1 MAYIS
Etiketler

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER EĞİTİM Haberleri
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI