şişli escort -
escorts
مواقع مراهنات ギャンブル مواقع مراهنات مواقع مراهنات çocuk bornozu çocuk bornozu مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル المواقع المثيرة deneme pornosu çeken siteler
Bugun...

ADD Kayseri Şubesi: Yokluğunda Daha da Büyüyen Önder

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kayseri Şube Başkanı Haluk Bilgesay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatinin 84. Yıl dönümü öncesi yapmış olduğu açıklamada, Atatürk için “Yokluğunda daha da büyüyen önder” dedi.
facebook-paylas
 Tarih: 08-11-2022 13:40:57

ADD Kayseri Şubesi: Yokluğunda Daha da Büyüyen Önder

Yaklaşan 10 Kasım öncesi bir açıklama yayınlayan ADD Kayseri Şube Başkanı Haluk Bilgesay, Atatürk’ü büyük bir özlemle andıklarına dikkat çektiği açıklamasında şunları kaydetti:

Vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu, devrimlerimizin mimarı, değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan bedenen ayrılışının 84. yılında saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Ancak Atatürk’ün, O’nu anmamızdan çok, anlamamızı istediğinin farkındayız.

Bu farkındalıkla görevimizin; ilke, devrim ve eserlerini koruyup yaşatmak, Türk Ulusu’nu refaha ulaştırıp çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak, “şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet payidar kılmak olduğunu biliyoruz.

Mustafa Kemal Paşa, sadece Türk Ulusu’nun değil, bütün mazlumlar dünyasının da umudu ve önderiydi. Ulusal Kurtuluş Savaşına başlarken zafere ulaşacağına ne kadar inanıyorsa, ezilen ulusların bağımsızlık ve özgürlüklerine kavuşacağına da o kadar inanıyor, bunu her fırsatta dile getiriyordu.

Daha 1922 yılında bu davayı gerçekleştirmekle yeni bir tarih yapılacağını duyuruyor ve diyordu ki, "Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı, belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettiği bütün mazlum milletlerin, bütün Şarkın davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan Şark milletleriyle birlikte yürüyeceğinden emindir.” Keza, Mısır Büyükelçisi ile elçilik bahçesinde sabaha kadar süren 27 Mart 1933 tarihli sohbetinde ise şu tarihi sözleri söyleyecekti: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. İstiklal ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı hâkim olacaktır.”

 

Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşını zafere ulaştırdıktan hemen sonra hızla devrimlere girişti. İlk büyük devrimini zaferin üzerinden 6 hafta geçmeden, 1 Kasım 1922’de Saltanat’ın kaldırılmasıyla yaptı. Cumhuriyet’in ilanının ardından da, başta Eğitim Birliği Yasası ve Hilafetin Kaldırılması olmak üzere Kılık Kıyafet Devrimi, Medeni Yasa, Uluslararası Takvim ve Ölçü Birimlerine geçiş, Harf Devrimi, Dil Devrimi, Üniversite Reformu, büyük tarım ve sanayi atılımı, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve diğerleri aralıksız sürdü. En önemlisi de,

 

-1-

esasen 1920’den beri devletin yazılı olmayan temel niteliği olan Laiklik 1937’de Anayasaya da girdi. 15 yıl süren Cumhurbaşkanlığı dönemine başka ulusların kan revan içinde yüzyıllara sığdıramadığı devrimleri sığdırdı. Bu devrimlerle çağ atlattığı Ulusunu diline, tarihine, kültürüne kavuşturdu, kula kulluk etmekten kurtarıp özgür yurttaşlar olmalarını sağladı. Devlet yönetiminde namus ve liyakatı, hukuk ve adaleti, akıl ve bilimi hakim kıldı. Bugün zoraki “Mustafa Kemal” deyip, bir türlü “Atatürk” diyemeyenlerin hemen tamamının kabullenemedikleri işte bu “Devrimci Atatürk”tür.

 

Atatürk sadece Türk Ulusu için değil, dünyanın dünü, bugünü ve yarını açısından da değeri her geçen gün daha iyi anlaşılan büyük bir önderdir. Saldıranlar cüceleşirken O, yokluğunda büyümekte, tarifsiz özlenmektedir. Milyonlarca yurttaşımızın her fırsatta akın akın Anıtkabir’e koşmaları, komşumuz İran’da kadınların yükselttiği “Tek yol Atatürk” çığlıkları, Irak’tan duyulan “Bir Atatürk’ümüz olmadığı için bu haldeyiz” hayıflanmaları boşuna değildir. O kadar ki; her fırsatta Atatürk’e hakaret etmeyi marifet bilenler bile başları sıkıştığında boydan boya Atatürk posterlerinden medet ummak, Lozan’a “Hezimet” deyip Montrö’den bir imza ile çıkılabileceğini söyleyenler, dönüp dolaşıp Lozan’a, Montrö’ye sarılmak, O’nun 86 yıl önceden Karadeniz’i kan gölüne dönmekten, Dünyayı 3. Dünya Savaşına sürüklenmekten kurtaran dehasına şapka çıkarmak zorunda kalmaktadırlar.

Atatürk’ü anlamayı, ilke, devrim ve eserlerini koruyup yaşatmayı varlık nedeni ve temel görevi sayan Atatürkçü Düşünce Derneğimiz, ülkemizin acil gereksinimi olduğunu düşündüğü devlet yönetim anlayışını YENİDEN ATATÜRK CUMHURİYETİ olarak belirlemiştir.

Tarihin en büyük devrimcisi Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 84. yılında özlem ve minnetle anarken, O’nun da isteği olduğu inancıyla, bir kez daha siyaset kurumunu Yeniden Atatürk Cumhuriyeti hedefine yönelmeye, Ulusumuzu da bu hedefe sahip çıkmaya çağırıyoruz.

RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK ATATÜRK!

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR!

Saygılarımızla.


  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER SİYASET Haberleri
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI