EMEP: “Çocuklara Bir Gün Değil Her Gün Bayram Olsun”

EMEK Partisi (EMEP) Kayseri İl Örgütü açıklamasının tamamında şunları söyledi:

“Bugün, siyasi iktidar sözcüleri ve devlet erkanı, “Dünyada tek çocuk bayramı olan ülke biziz” diye övünecekler. Oysa Türkiye’de çocuklar için koşullar her geçen gün geriye gidiyor, gelecek ise güvende değil. 23 Nisan’ın 101’nci yılında ülke yönetimi “tek adam rejimi”ne, yargı ve devlet kurumları ise hızla tek kişiye bağlı organlara dönüştürülüyor.

Ülke, başkanlık sistemi ve gece kararnameleriyle yönetilirken, Meclis’in yasama yetkisi büyük oranda kısıtlanmış bulunuyor. Meclis tek adam yönetiminin ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin geçirildiği bir yer haline geliyor. Öyle ki, işe alımlar konusunda “güvenlik soruşturması” olarak sunulan kanun teklifi Mecliste reddedilmesine rağmen, AKP iktidarı “bunu saymam” diyerek kanun teklifini yeniden oylattı. Yandaşların işe alınmalarına karşılık “makbul olmayanlar” fişlenecek. Başka bir ifadeyle halk çocuklarına kamu kurumlarında iş olanağı bütünüyle kapatılmış olacak. İşte çocuklarımıza hazırlanan gelecek!

Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesinden çıkan Erdoğan-AKP iktidarı, sadece kadınları değil çocukları da güvencesiz bıraktı. AKP iktidarı 23 Nisan’ın 101. yılında İstanbul Sözleşmesinden çıkarak çocuklara yönelik şiddet ve istismarın cezasız kalacağı karanlık bir yol açıldı. Çocuklar olası fiziksel, cinsel, psikolojik şiddet karşısında korumasız bırakmıştır.

Bir yıldır süren pandemi çocukları da derinden etkiledi. EBA TV kültür-fizik hareketleri yaptırıp ilahi dinleterek eğitim verirken; tabletsiz, bilgisayarsız, internetsiz kalan binlerce işçi ve emekçi çocuğu uzaktan eğitimden bile mahrum kaldı. Bölünmüş sınıf, yeteri kadar öğretmen ve personel sağlayamayan iktidar, çocuklar özelinde salgına dair yeterli önlemleri almadı. Pandemi günlerinde öğrenci çocuklar hızla işçileşmeye başladılar. Çıraklık eğitimi adı altında çocukların işyerlerinde sömürüsü ve meslek liselilerin “işçi” olarak çalıştırılması yaygın olarak devam ediyor. Zengin çocuklar ise özel okullarda eğitime devam ediyor. Eğitimde fırsat eşitliği bu pandemi günlerinde bir kez daha ağır darbe almış durumda.

Çocukların emeklerinin sömürüldüğü, erken evliliklere zorlandığı, istismara ve şiddete maruz kaldıkları bir ülkede “çocuk bayramı”na da gölge düşmektedir. Ayrıca dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan’ı kutlarken ülkemizde yaşayan milyonlarca mülteci çocuk yok sayılmamalıdır. Ana dilde eğitim talebi de atlanmaması gereken bir diğer önemli taleptir.

Ülkemiz hala gerçek anlamda bir halk egemenliğine hasrettir. AKP iktidarı neo Osmanlıcı politikalarla ülkeyi emperyalistlerin peşinde maceradan maceraya sürüklemektedir. Son Karadeniz’deki gelişmeler de bunun kanıtıdır. Egemenlik, tutarlı bir anti-emperyalist duruşu, halk iradesine dayanmayı gerektirmektedir. AKP ve düzen partilerinde olmayan budur.

Çocuklarımızın sadece bir gününün değil her gününün bayram sevinci içinde yaşandığı bir Türkiye en büyük muradımızdır. Gecelerinde aç yatılmayan, gündüzleri gelecek kaygısı duyulmayan bir memlekettir kastettiğimiz. Her şeye rağmen çocuklarımızın 23 Nisan’ını kutluyor, işçi ve emekçileri halk egemenliği için mücadeleye çağırıyoruz.”