Gazeteci Ağırel: Bilal Erdoğan-Berat Albayrak Kapışıyor!

Ağırel, Libya’daki asker ölümleri iddialarıyla ilgili paylaşımları sonrası sosyal medya hesabının yasa dışı bir işlemle ele geçirilmesiyle de gündeme gelmişti.*

Türkiye günlerdir yargıda neler olduğunu konuşuyor. Osman Kavala’nın yeniden tutuklanmasına Avrupa Parlementosu’nun Türkiye eski raportörü Kati Piri bile sosyal medya hesabından ‘Pelikan kliği’ tepkisini verdi. Pelikan sizce yargı üzerinde baskın bir güç mü?

Çok büyük bir güç çünkü Pelikan doğrudan yargıya oynuyor. Gezi döneminde sosyal medyanın eksikliğini AKP çok hissetti. Kendi politikalarını üretip algı yaratabilmek için bir mekanizmanın olmadığını fark ederek harekete geçti.

Pelikan’ın yaratılmasına vesile olan Gezi miydi?

Evet, Pelikan’ı Gezi süreci yarattı. Trollük dediğimiz internet yapılanması da o zaman başladı. Hemen Twitter hesapları yaratıldı. Örneğin @GeziGerçekleri, @Yekvücut, @YalanlarveGerçekler gibi hesaplar çıktı.

Kim kurdu, kim finanse ediyor?

(Hazine ve Maliye Bakanı) Berat Albayrak kurdu. Abisi Serhat Albayrak da bu işin finansörü.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçenlerdeki bir konuşmasında, Türkiye’deki kritik kararların altında ‘saray sosyetesi’nin imzasının olduğunu söyledi. ‘Saray sosyetesi’ Pelikan mı?

Kesinlikle Pelikan’dan bahsediyor.

Pelikan denince kimleri anlamalıyız?

Berat ve Serhat Albayrak, Süheyb Öğüt, Hilal Kaplan ve Ersoy Dede en etkili ilk beş isim.

Bu isimlerle Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yargı üzerinden çekiştiği söyleniyor. Araştırmalarınızda, grubun Adalet Bakanlığı üzerinde tahakküm kurma çabalarını gözlemlediniz mi?

Evet. Abdülhamit Gül onlar için büyük sorun. Gül, Pelikan’ın hukuk içinde yapılanmasına karşı duruyor. Şu anda Pelikan’ın yargıdan çıkmasını istediği bir dünya karar var, hepsinin karşısında Abdülhamit Gül duruyor.

Abdülhamit Gül, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından adalet bakanı yapıldı. Pelikan grubu neden istemiyor onu?

İstediklerini yapmıyor çünkü. Zaten şu an devletin içi paralel yapılarla dolu. Bir Dışişleri Bakanlığı’mız, bir de paralel dışişleri bakanlığımız var.

Paralel dışişleri bakanlığı kim/kimler?

SETA. Bitmedi. Milli Eğitim Bakanlığı’mız var. İçerisinde bir de paralel milli eğitim bakanlığımız ve paralel milli eğitim bakanımız var. Onun adı da (Tayyip Erdoğan’ın oğlu) Necmettin Bilal Erdoğan.

Nasıl?

Şu anda Bilal Erdoğan’ın vakıflarının tamamı Milli Eğitim Bakanlığı ile paralel şekilde hareket ediyor. Adalet Bakanlığı’mız var. Bir de bunun yanında ‘pelikan adalet bakanlığı’ var. Pelikan-Gül çekişmesine dair servis edilen videoyu hatırlayın mesela…

Hangi videodan söz ediyorsunuz?

Bir anda 2015’te Abdülhamit Gül’ün Haznevi Tarikatı liderinin elini öptüğü video çıktı sosyal medyada. Peki hangi hesaplardan servis edildi bu görüntüler? Pelikan hesaplarından. Pelikan ekibi bir kişiyi alaşağı etmek için işe önce itibar suikastıyla başlıyor.

İşe yaramayınca ne yapıyorlar peki?

Devreye bu kez hukuki yönden yıpratma, yıldırma politikaları giriyor. Davalar, soruşturmalar, akla hayale gelmeyecek şeyler yaptırıyorlar. Son vuruş da bakan Albayrak’tan geliyor.

‘Yargı içinde Hak-Yol ve Bilal Erdoğan’cı ekipler de var’

Berat Albayrak’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile arasının iyi olmadığını biliyoruz. Adalet Bakanı Gül, Soylu ile yakın mı?

Aslında hayır, sadece Pelikan’a karşı duruş olarak Soylu ile Gül aynı safta duruyor. Bunun dışında bir de Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak’ın kapışması var. Birbirlerinden hiç hoşlanmıyorlar ve kavga halindeler. Tarikat, cemaat ve Pelikan gibi yapıların kontrolüne geçmiş bir devlet duruyor karşımızda.

Geldiğimiz şu noktaya bir bakın. Eskiden hukuki kararlar çıktığında hukuk çerçevesinde yorumlar yapardık. Şimdi davaların hukuki niteliklerini geçiyoruz ve “Acaba hangi cemaatler neden kavga ediyor da bu karar çıktı” diye irdeliyoruz. Pelikancı mı, Hak-Yol’cu mu, kim?

Yargı içindeki güçlü bir klik olduğu iddia edilen Hak-Yol nedir, kimdir?

Hak-Yol, yargı içerisinde Menzilcilere karşı kuruldu. Bir de Bilal Erdoğan’ın ekibi var.

Bilal Erdoğan’ı eğitim faaliyeti verildiği öne sürülen AKP’li dernek ve vakıflarla tanıyoruz. Onun da mı yargı içinde oluşumu var?

Evet. Bilal Erdoğan’ın yargı içinde TÜGVA’cı, TÜRGEV’ci ekibi var.

‘Gelecekteki en büyük terör örgütü Pelikan olacak’

Kitabınızda, TÜGVA, TÜRGEV, SETA, Ensar, Pelikan gibi vakıf ve dernekleri derinlemesine incelediniz. Pelikan’ın bu saydıklarımdan en belirgin farkı ne?

Bakın FETÖ yapılanması insan öldürür. Kumpas kurup canınızı alır. TÜGVA, TÜRGEV, Ensar gibi vakıflar canınızı almaz, sizi hukuki yollarla susturmaya çalışır. Pelikan ise öldürür. Bu kadar net, Pelikan yapılanması öldürür. Çok ciddiye almamız gerekiyor bu yapılanmayı. Önümüzdeki yılların en büyük terör örgütü Pelikan olacak.

Kitabınızda Pelikan için ‘AKP’li değiller, Erdoğan’cılar’ diyorsunuz. Pelikan’ın nihai amacının Erdoğan sonrası yeni yönetimi şekillendirmek ve yine Erdoğan’ın yerine gelmesi umut edilen Berat Albayrak için zemin hazırlamak olduğuna dair spekülasyonlar var. Katılıyor musunuz?

Yüzde yüz doğru. Amaçları Berat Albayrak’ı getirmek. Nasıl Ahmet Davutoğlu sonrasında başkanlık sistemini getirip başarılı oldularsa, Tayyip Erdoğan sonrası için Berat Albayrak’ı hazırlıyorlar. Serhat ve Berat Albayrak’ın mutlak iktidar olabilmesi için kamuoyunu hazırlıyorlar. Albayrak herhalde bugünlerde bütün Anadolu’yu zevk olsun diye gezmiyor.

Abdülhamit Gül’ün bağlı olduğu bir dernek, vakıf vs var mı?

Benim gördüğüm yok. Ancak AKP’li yöneticilerin tamamının geçmişi zaten tarikat ve cemaatlerden geliyor.

‘AKP, FETÖ’nün eğitim sistemini kopyalıyor’

AKP’liler neden dernek ve vakıf kurma işini bu kadar seviyor? Bu işten çıkarları ne?

Biraz geriye gitmek lazım. 1950’li yıllarda iki kutuplu bir dünya vardı. Bir tarafta Sovyetler Birliği, diğer yanda ABD. ABD’nin kurduğu NATO, bir de Varşova Paktı (Avrasya Paktı) vardı. Bir taraf komünist, diğer taraf anti-komünist söylemlerle hareket ediyordu. Bu yıllarda biz NATO’ya başvuru yaptıktan sonra Milli Türk Talebe Birliği, Komünizm ile Mücadele Derneği, İlim Yayma Cemiyeti de dahil olmak üzere tamamının amacı siyasal İslamı Türkiye’nin genlerine işlemekti. TBMM eski başkanı, AKP’li İsmail Kahraman’ın başında olduğu bu dernekler zamanında kanlı pazarlar yaşandı. Arka plandaki çağdaş, akılcı Cumhuriyet devrimlerini özümsemiş gençleri yok etmek içinse CIA belgelerine yansıdığı kadarıyla İlim Yayma Cemiyeti örgütlendi. Bu cemiyet imam hatipleri kurdu. Ne yazık ki o dönemki muhalefet “Ben senden daha çok yaptım” demek için bu işi büyüttü. O dönem İlim Yayma Cemiyeti’ne destek verenler ABD ve Suudi Arabistan’dı.

Fethullahçıların eğitim üzerinden kurdukları sistemi, AKP bu vakıf ve derneklerle kopyaladı mı?

Evet, Fethullahçıların eğitim taktiklerini harfiyen uyguluyorlar. Bakın AKP iktidara geldiğinde kendi tabanı yoktu. Bir tabanın üzerine oturdu. FETÖ 1950’lerden bu yana geldi, devlet adamları yetiştirdi. AKP de bunları kullandı. Ne zaman ki AKP artık kendi bürokratlarını yaratmak istedi, Cemaat ile kavgası başladı, 15 Temmuz da böyle gerçekleşti.

Bu vakıf ve derneklerin finans kısmı nasıl işliyor?

Bir rant çevresi oluştu. Devletten ihale mi almak istiyorsunuz? Önce bu konuştuğumuz dernek ve vakıflardan birine gidiyorsunuz. Bağışınızı yapıp ihaleyi kapıyorsunuz. Bu vakıf ve dernekler, devlet arazilerinin üzerine konuyor. Belediyeler onlara arsa, bina tahsis ediyor. Belediye bazen bina kiralıyor bunlara, parayı belediye ödüyor. Sonra da o vakıf bağışla güya çocuklara burs, yurt imkanı veriyor. Yeni bir İslami burjuva oluşturmak, çocukları ve gençleri buna özendirmek istiyorlar. Kolay yoldan para kazanmanın AKP’li olmaktan geçtiğini göstermek…

AKP’lilerin küçücük çocuklarına yapılan o ihtişamlı doğumgünü partilerini yayınlıyorlar. Özentilik, lüks araba ve yatlarda toplantılar yapılıyor. Kalyon Ajans diye bir ajans var mesela. Sahipleri üç dört tane gencecik çocuk. Aldıkları ihalelerse 20 milyon küsur liraları aşmış. Bu insanlar üç-dört ihaleyle bu ihtişamı elde ediyor.

‘Yurtlardaki çocuklardan para alıyorlar’

Anlamadım. TÜRGEV, TÜGVA, Ensar gibi kurumlar, maddi yetersizliği ve barınma ihtiyacı olan çocuklara ücretsiz hizmet vermiyor mu? Kuruluş amaçları bu değil mi?

Külliyen yalan. Vakıf ve belediyeler böyle bedava yerlere konduktan, dünya kadar bağış aldıktan sonra diyorlar ki “Biz şu kadar çocuğu ücretsiz okutuyoruz.” Kanun gereği zaten mecbursun. Sanki tamamını ücretsiz okutuyormuş gibi yalan söylüyorlar. Her çocuktan para alıyorlar.

Nasıl?

Bu vakıf ve dernekler iktisadi işletmeler kurup işletiyor. Diyelim çocuk geldi TÜRGEV’in yurduna kayıt yaptırdı. Farz edelim İstanbul’da aylık 800-900 lira para ödüyor. Bu soruyu da sordum bu kurumlara, bilgi vermediler. TÜRGEV onun adına form düzenliyor. Devletten her çocuk başına yıllık 7 ile 8 bin lira arasında para alıyor. Her çocuk başına, dikkat edin. E, ne oldu Müslümanlık?

İşinsanları da gönüllü olmasalar da bağışa zorlanıyorlar mı bu sistemde?

Evet, yöntem bu. Artık öyle de bir hale geldi ki işinsanları zaten bu yapılara ne kadar yakın durur gibi gözükürlerse iş alacaklarını biliyor. Türkiye’de yeni kurulmuş yalnızca üç, dört sene önce faaliyetlerine başlamış firmalara bakın, inanılmaz büyüklükte ihaleler alıyorlar. Bu kitapta yazmakla bitiremedim ben bunları.

Bilal Erdoğan’ın vakıf ve dernek çalışmalarını biliyoruz. En son cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan da bir vakıf kurdu. Zaten vakıfların çoğunda geriye kalan aile üyeleri yönetim kurulunda. Erdoğan ailesi için bu vakıflar çok mu önemli? Niye bu kadar çok vakıf ve dernek kuruyorlar?

Milli Türk Talebe Birliği içinde Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Cemil Çiçek, Numan Kurtulmuş vardı, hepsi buradan yetişti. Bugünün siyasetçileri, dünün öğrencileriydi. Şimdi onlar da bugünün kadrolarıyla yarının öğrencilerini yetiştirmek istiyor. Yarının öğrencileri de karanlık Türkiye’yi inşa etmeli, bunun için de onlara parasal güç sağlanmak zorunda.

‘Erdoğanlar için en önemlisi Ensar’

Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan’ın mezun olduğu Kartal İmam-Hatip Okulu’na tanınan imtiyazları biliyoruz. Erdoğanlar, bu vakıf ve dernekler arasında en çok hangisini önemsiyor?

Ensar’ı önemsiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte dini eğitim yapısını, çocuklara kuran kursları vererek oturtabilecek vakıf Ensar. Necmettin Bilal Erdoğan yaptığı bir konuşmada da, Ensar’ın kendisi için ne denli önemli olduğunu, “Ben karımdan sonra en çok Ensar genel başkanıyla görüşürüm” sözleriyle ortaya koydu.

Çok küçük yaştaki çocuklara yoğun dini eğitimle yeni bir nesil oluşturulduğu için mi çok kıymet veriliyor?

Evet, burası siyasal İslam eğitiminin verildiği temel okul. Şöyle bir yapı kurmuşlar: TÜRGEV, AKP’nin kadın kolları. TÜGVA, AKP’nin gençlik kolları. Ensar ise siyasal İslam eğitiminin verildiği temel yer. Okullara, MEB ile anlaşma yaparak değerler eğitimi veren Ensar. Yani tüm altyapı Ensar’da hazırlanıyor. MEB’in içine Ensar ile sızıyorlar.

Kimler var Ensar’da?

Kimler yok ki… Damatlar mesela burada da var. Abdullah Gül’ün damadı, Kadir Topbaş’ın damadı, Kartal İmam Hatip mezunları var. TÜGVA, TÜRGEV, Ensar, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı gibi kurumlar siyasal İslam’ın ayağını oluşturuyor. Vakıf olarak en tehlikelisi bu anlattığım gerekçeler nedeniyle şüphesiz Ensar. Pelikan ise başlı başına bir örgüt.

Diken