Tweet |
Gökcismi NGTS-7 olarak adlandırılıyor ve çoğu teleskop için tek bir yıldız gibi görünüyor. İngiltere’deki Warwick Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar bu cismi gözlemlemeye başladılar; zira uzaya işaret fişekleri saçıyor gibi görünüyordu. Fakat daha yakından incelendiğinde, kısaca, yıldız ışığının her 16.2 saatte bir azaldığını gördüler.
Gökbilimciler nesneye daha yakında baktıklarında, aslında bu yıldız sisteminde benzer büyüklüğe sahip iki yıldız daha olduğunu ve yalnızca birisinin bu şekilde kısa süreli karartma yaşadığını fark ettiler; bu durum, araştırmacılara, yıldızın yüzeyinde ya da yüzeyin hemen üzerinde koyu bir şey olduğunu düşündürdü. Şimdi, arXiv sitesinin ön baskı sayfasına gönderilen bir makalede, astronomlar bu durum hakkında bir açıklama sunuyorlar: Kahverengi cüce o kadar dar bir yörüngeye sahip ki, yıldızlardan birinin yörüngesindeki turunu yalnızca 16.2 saatte tamamlıyor.
Fransa’nın Marsilya kentindeki ‘Laboratoire d’Astrophysique’ (Astrofizik Laboratuvarı) kurumunda bir gökbilimci olan ve araştırmaya dahil olmayan Hugh Osborn, araştırma grubundaki astronomların, kahverengi cüceden yayılan karmaşık yapıdaki ışığın ve iki küçük genç yıldızın aslında nereden geldiğini çözerek, bu sistemden yayılan kafa karıştırıcı sinyali ayrıştırmalarının çok etkileyici olduğunu ifade ediyor.
Araştırmacılar bu olayı çözmek amacıyla, dış gezegenleri saptamak için kullanılana benzeyen bir yöntem uyguladılar: Kahverengi cücenin ana yıldızı ve Dünya arasındaki geçişini gözlemleyerek, ışığın ne kadar azaldığını ölçtüler. Işıktaki azalma, “geçiş” sinyalinin bir göstergesi; yanı sıra, yıldızda yaşanan kısa süreli ve kısmi tutulma, güçlü bir teleskopla dahi doğrudan görülemeyecek düzeyde küçük ve karanlık bir olay.