şişli escort -
escorts
مواقع مراهنات ギャンブル مواقع مراهنات مواقع مراهنات çocuk bornozu çocuk bornozu مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル المواقع المثيرة deneme pornosu çeken siteler
Bugun...
SON DAKİKA

Kayseri Kadın Platformu: Haklarımıza Hayatlarımıza Göz Dikenlerin İnadına Taleplerimizi Yineliyoruz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Anma Günü dolayısıyla Kayseri Kadın Platformu bileşenleri Cumhuriyet Meydanında bir araya gelerek, bir kez daha taleplerini haykırdı. Kadın Platformu Bileşenleri, “Bugün ve her gün yorulmadan, haklarımıza ve hayatlarımıza göz dikenlerin inadına taleplerimizi yineliyoruz” dedi
facebook-paylas
 Tarih: 08-03-2021 17:55:37

Kayseri Kadın Platformu: Haklarımıza Hayatlarımıza Göz Dikenlerin İnadına Taleplerimizi Yineliyoruz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Anma Günü dolayısıyla aralarında Türk Kadınlar Birliği, KİGDER, Eğitim-Sen, CHP, EMEP, Atatürkçü Düşünce Derneği, SES, BES, Sol Parti, Hacı Bektaşi-Veli Derneği ve Vakfı gibi yapılar Kayseri Kadın Platformu çatısı altında Cumhuriyet Meydanında bir araya geldiler. 
Kayseri Kadın Platformu adına açıklama yapan KİGDER Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün baskının ortadan kaldırıldığı bir gelecek için tüm kadınların hak ve yaşamlarına sahip çıkması gerektiğini hatırlattı. 
 

KİGDER Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, açıklamasında şunları söyledi:
8 Mart 1857'de yine ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grev kararı alan 40 bin kadın işçiye polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 129 kadın işçinin hayatını kaybetmesi üzerine, dünya işçi ve emekçi kadınlarına miras kalan bir mücadele günüdür. New York şehrinde talepleri için mücadele eden kadınların katledilmesinden bu yana dünyanın dört bir yanında kadınlar eşitlik, özgürlük ve hakları için mücadelelerini sürdürmek ve taleplerini haykırmak için 8 Mart’ta meydanları, üniversite salonlarını ve fabrika bahçelerini doldurmaya devam etmektedir. 

 

Pandemi Koşulları Unutulmadı
Bu yıl 8 Mart’ı küresel salgının ağır koşulları ve ülkemizde bitmek bilmeyen şiddet ve sömürü sarmalının ortasında karşılıyoruz. Pandemi, hiç kuşkusuz, herkesin yaşamını en derinden sarsmışken, işçi ve emekçi kadınların karşı karşıya kaldığı şiddet ve sömürü koşullarını katmerlendirmiştir. Her iş kolundan kadın işçi ve emekçiler, iş yerlerinde salgına karşı alınan önlemlerin yetersizliği, artan ev içi bakım yükü ve daha da esnekleşen çalışma saatleri nedeniyle sömürü sarmalının en ortasında bırakılırken; bir de artan şiddet, taciz ve tecavüz olaylarıyla kadınların yaşam alanı iyice daraltılmıştır. 

Pandemi tedbirleri kapsamında “evde kal” çağrıları yapılırken, kadınların ev içi şiddetten nasıl korunacağı, çalışma alanlarında emekçileri virüsten korumak için nasıl tedbirler alındığının denetlenip denetlenmediği ve kadınların artan ev içi bakım yüküyle nasıl başa çıkacağı elbette cevapsız bırakılmıştır; hatta sanıyoruz ki, bu sorular akıllara dahi gelmemiştir. 


Bu sorular gibi kadınların pandemi koşullarında yaşadığı birçok sıkıntının göz ardı edilmesi bir yana; muktedirler, kadınların yıllardır süren mücadelesinin kazanımlarını yok etmeye çalışma gafletine düşmüştür. Kadınlar yıllardır İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun eksiksiz şekilde uygulanmasını, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün sadece cezalandırılmasını değil, aynı zamanda bunları önleyecek etkin mekanizmaların hayata geçirilmesini yorulmadan talep ederken; hükümet “Türk aile yapısına, örf ve adetlere ters düşüyor” diyerek mücadelemizin kazanımlarına gözünü diktiğini açıkça dile getirmektedir. 
Haklarımıza ve kazanımlarımıza göz dikilirken bir yandan da “Pandemi döneminde kadına şiddet azaldı, sığınma evlerine talep azaldı” denilmek suretiyle, kapatılan kadın sığınma evleri hasıraltı edilmeye çalışılmaktadır. Bugün bu meydanı dolduran her kadın bilmektedir ki; hükümetin kadınların haklarına ve kazanımlarına saldırması yüzünden her gün Türkiye’de en az 4 kadın katledilmekte, kadınlar fabrika ve iş yerlerinde virüs tedbirlerinden yoksun ve kötü çalışma koşullarına, esnek çalışma saatlerine ve artan ev içi bakım yüküne mahkûm edilmektedir. Devletin virüsten ve erkek şiddetinden koruyamadığı kadınlar yoksulluk, sömürü ve şiddet sarmalının girdabına çekilmektedir. 

 

Kayseri’de Eski Eşi Tarafından Öldürülen Nuran Koçer Unutulmadı!
Bu vesile ile geçen hafta boşandığı erkek tarafından çocuğunun gözü önünde öldürülen Nuran Koçer’e rahmet, tüm yakınlarına ve kız kardeşlerimize başsağlığı diliyoruz. Yaşanan her şiddet ve cinayet öfkemizi de isyanımızı da artırıyor. 
Yaşadığımız tablo göstermektedir ki; hükümet, kadınları şiddetten, yoksulluktan ve ölümden korumak için yeterli adımları atmamaktadır.  Yetmezmiş gibi, artan denetimler ve işten çıkarmaların yasaklanmasına karşın, patronların uygulamaya koyduğu “Kod 29” gibi uygulamalar, kadınların, evde ve işte yaşadığı baskıyı arttırmaktadır. Örneğin, Kod 29 nedeniyle işten çıkarılan işçi kadınlar, işsiz kalmanın ağırlığıyla beraber, aileleri ve çevreleri tarafından “Ne yaptın, ne haltlar karıştırdın da işten attılar” denilerek şiddete ve baskıya maruz bırakılmaktadır. 

Devletin, pandemi döneminde yoksul kesimleri desteklemek için uygulamaya koymadığı sosyal paketlerin eksikliği ve her gün yapılan zamlarla, artan yoksulluğun faturasını yine kadınlar ödemektedir. Birçok işçi ve emekçi kadın, evlerinde artık tencerenin kaynamadığını ve yoksulluğun getirdiği sosyal problemlerin kadınların omuzlarına yıkıldığını dile getirmektedir. 
Buradan muktedirlere sesleniyoruz: Bu kadar yük ağır değil mi? Neden kadınları şiddetten ve sömürüden korumak için uygulamalar ortaya konulmuyor? Neden, bir şey yapmadığınız yetmezmiş gibi, bir de kazanımlarımıza göz dikiyorsunuz?
Ülkemizde kadınlara dayatılan şiddet ve sömürü koşulları bir kez daha 8 Mart’ın işçi ve emekçi kadınlar için mücadele günü olarak görülmesi zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Bugün ve her gün yorulmadan, haklarımıza ve hayatlarımıza göz dikenlerin inadına taleplerimizi yineliyoruz:
Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti önlemek için, eşitlik kavramını ortaya koyan İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmasına son verilmeli,  6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi derhal uygulanmalı,

 

* Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, esnek çalışma biçimlerine, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmeli; güvenceli, düzenli işler yaratılmalı.
* Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçmesi sağlanmalı,

* Kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımı kamusal hizmet olarak sunulmalı, ev işlerini kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı,

* Kapatılan kamu kreşlerinin yanı sıra tam zamanlı, ücretsiz, nitelikli kamu ve mahalle kreşleri açılmalı,
*ILO 190 sayılı sözleşme uygulanmalı,
,*Kadını eğitimden, istihdamdan, yaşamdan koparan, çocuk yaşta evliliklerin hızla artmasına yol açan 4+4+4 eğitim sistemi hemen iptal edilmeli,
*8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır.
Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün baskının ortadan kaldırıldığı bir gelecek için,
hayatlarımıza sahip çıkmak için, 
demokrasi ve barış için, emeğimiz, 
bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için, 
doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için, 
emeğimizi ve hayatı örgütlemek için, 
tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, atölyelerde, emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart mücadele gününü kutluyoruz.

Etiketler

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER GÜNDEM Haberleri
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI