Kekemelik, konuşmanın akıcılığı ile ilgili bir iletişim bozukluğudur. Akıcı konuşmada ritim ve zamanlama büyük önem taşır. Akıcılıkta ortaya çıkan bozukluklar, uygun olmayan duraklamalar, tekrarlar ve benzer problemler, konuşmanın doğal akışını etkiler.
Ses, hece ve sözcüklerdeki uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla ortaya çıkan, konuşmanın akıcılığını bozan bu durum “KEKEMELİK” olarak adlandırılır. Bu durumdan sonra kişinin ne konuştuğundan daha çok nasıl konuştuğu dikkat çekmeye başlar. Konuşan kişi de dinleyenler gibi bu durumu fark ettiğinde, konuşma güçlüğüne korku ve endişe de eşlik etmektedir. Bazı durumlarda belirgin yüz ve vücut hareketleri de konuşma çabası ile birlikte görülebilmektedir.
KEKEMELİK HANGİ YAŞLARDA ORTAYA ÇIKAR?
Kekemelik genelde dil gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkar. (2-6 yaş). Bazı durumlarda okul çağında, nadiren yetişkinlerde de ortaya çıktığı görülebilir. % 75 kadarı 3,5 yaşından önce başlar. Erkeklerde daha sık rastlanan bir durumdur. Erkeklerde rastlanan küçük yaşlarda kekemelik % 50 oranındadır. İlkokulda bu oran % 20 olarak değişir.
KEKEMELİK YETİŞKİNLİK DÖNEMİNDE ORTAYA ÇIKAR MI?
Kekemelik yetişkinlik döneminde erken gelişim dönemine oranla daha az ortaya çıkmaktadır. Yaygın olarak görülmemekle birlikte yetişkinlik döneminde beyin hasarı gibi bazı nörolojik sorunlardan ortaya çıkabilir. Kekemelik gelişebilir ve sonradan ortaya çıkan bu akıcısızlıklar “öğrenilmiş kekemelik” olarak adlandırılmaktadır.
KEKEMELİK NELERDEN KAYNAKLANIR?
Kekemeliğin ortaya çıkışı ile ilgili olarak birçok görüş hakimdir. Kimi uzmanlar kekemeliği yapısal bir bozukluk olarak ele alırken, kimi öğrenilmiş bir davranış ve direniş belirtisi, bir başkası da çevresel nedenlerin kekemelikte önemli rol oynadığı görüşünü savunmaktadır. Kalıtımsal da olabilir. Ebeveynlerde varsa çocuklarda olabilme olasılığı da artış göstermektedir.
Kekemelik davranışları çok değişken olabilmektedir. Bazen şiddeti artarken, bazen şiddeti azalır veya hiç görülmeyebilir. Kendinden küçüklerle konuşurken, şarkı söylerken, toplu halde konuşurken, söyleyecekleri yazılı olarak verildiğinde, birisinin söylediği tekrar edilirken, kendileri otorite konumunda ise kekemelik azalır. Bazen alışılmışın dışında bir tarzla konuşulursa; bağırmak, tiz sesle konuşmak, fısıldamak, konuşma temposunu yavaşlatma gibi durumlarda, kekemelikte azalma görülebilir. Ritmik konuşmada da kekemelik azalabilir.
Telefonla konuşurken, kalabalık önünde, söylenmesi zor sözcüklerde, zaman baskısı olduğunda, sabırsız dinleyicilerle konuşulurken, söyledikleri anlaşılmayıp tekrar ettirildiğinde, sosyal tedirginliğin fazla olduğu durumlarda kekemelik şiddetlenebilir.