ABD'ye Diz Çöküp Papazı Verenler, Gariban Esnafa Hain Diyor!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin milletvekillerine seslendi.

"Ekonomik şartlar artık vatandaşımızı cebini yakıyor. Dar gelirli bir borç sarmalında..." diyen Akşener şunları söyledi:

"Çarşıda pazarda marketyte zabıtraya etiket kontrol ettiriyor. Enflasyonla böyle mücadele edeceklerini zannediyorlar. Biz de geçiş ücreti düşsün diye Etdoğan’ın yaptığı otoyollara, köprülere, tünellere zabıta mı gönderelim? Teşhisi doğru yapmazsanız tedaviden doğru sonuç alamazsınız.

Market raflarında diş macunu etiketi kontrol ederek enflasyonu düşürecek bir ülke izlenimi variyoruz. Türkiye bunu hak etmiyor... Bizi dinlemiyor ama Allah var Amerika’nın her sözünü dinliyor yerine getiriyor. Devlet hiçbir zaman kendi milletine bu kadar kayıtsız kalmamıştı. İktidar içeride algı operasyonlarıyal durumu idare etme peşinde.

Açıklanan ağustos ayı cari açık rakamlarını yorumlamaktan aciz olan bir yandaş borazan medya var.

Son günlerde anketler pek aklına yatmıyor. Koltuk sallanıyor... AK Parti doğdu, büyüdü ve raf ömrü doldu. Konkordato nedir bilmezdik, iflasın diğer adıymış meğer. Sayesinde öğrendik... Papaz kaçtı lafını bilirdik de uçtuğunu duymamıştık. Sayesinde duyduk, şahit olduk. Her türlü felaketi seninle yaşadık, daha fazlası ne olacak? Bizi rızıkla mı tehdit ediyorsun, aklını başına al, rızkı veren Allah'tır Allah.

"ESNAFLA MÜCADELE PLANI"

Meğer başımıza bütün bu çorapları ören bakkallar, pazarcılar, fırıncılarmış. Bütün esnaf kafa kafaya vermiş ekonomiye karşı saldırıya geçmiş. Açıklanan enflasyonla mücadele planının özeti bu, enflasyonla mücadele planı değil esnafla mücadele planı...

Bu kafayla ilerlersen esnaf sattığı ürünün yerine bir şey koyamaz hale gelecek. Raflar boş kalacak. Yıllar sonra kıtlıkla karşı karşıya kalacağız. İn demekle iniyorsa hadi bakalım işsizliği indirin.

Ak parti ne oldum delisi olmuş, kendisini iktidara taşıyanlara savaş açmıştır. ABD'ye diz çöküp papazı verenler gariban esnafı hain ilan ediyor. Hırsızı, fırsatçıyı yakala cezasını ver ama ekonominin halinden sen sorumluyken esnafı infaz etme. Ve bil ki asıl fırsatçı sensin Sayın Erdoğan...

Yine liyakat aramıyor, yaptığı hataları alkışlayanlardan kurul kuruyor. Kurula girenlerin ilk işi makam arabalarını beğenmemek oldu... Türkiye'nin iş insanlarını, esnaf odalarını, partilerini topla ve danış. Kalabalık toplantılarda kendini alkışlatman sorunları çözmeyecek. Buralar politika kurulu değil yandaş arpalığıdır... Allah korusun buralar politika üretmeye kalkarsa olacakları hayal bile edemiyorum.

"ARTIK İYİ PARTİ VAR"

Hizaya çekemeyecek, diz çöktüremeyeksiniz. Boykotlar, karartmalar bizi durduramayacak ve emin olun ki güneşi balçıkla sıvayamayacaksınız. Artık İYİ Parti var... Şef Erdoğan yönetiminde AK Parti'den sesler korosunu dinlemek istemiyoruz ve dinlemeyeceğiz. AK Parti ile CHP'nin halat çekme yarışına benzeyen seçim düzenini sona erdireceğiz...

Kurumsuz ve kuralsız hulkuksuz tek adam yönetiminde az zamanda öyle şeyler gördük ki insan hayret ediyor. Tek kelimiyle anlatmaya kalksam derim ki Türkiye'nin üzerinde Erdoğan'ın hayaleti dolaşıyor. 'Türkiye öyle bi uçacak ki tutabilelene aşk olsun' diyorlardı. Sonuç; dolar, ensflasyon, faiz, işşizlik, yağ, zeytin, domates uçtu, damat uçtu, yandaş uçtu ve sonunda papaz uçtu.

RAHİP BRUNSON'UN SERBEST KALMASI

Bu papaz meselesi öyle bir mesele ki sussam olmaz, söylesem memleket bizim... Yaptığından utansa devlet aşkına susacağız.... Ama bakıyoruz pişkinlikte sınırları yok. Yine inkar edip 'ajan demedim, ajans dedim' diyecek, 'casus demedim bir sus dedim' diyecek. 'Bu fakir bu görevde olduğu sürece alamazsın' diyordun, biz de içimizden 'atma Recep din kardeşiyiz' dedik. Yine endişemiz de haklı çıktık...

Buradan soruyorum. Bu papaz değilse, FETÖ'cü PKK'lı değilse niye içeri attınız? Yok eğer bu suçları işlediyse niye bıraktınız? Bağımsız mahkemeler masalını geç Sayın Erdoğan, bize yutturamazsın. 12 Ekim'den önce ABD'de hazırlıklar yapıldı, papazı karşılayacak komite hazırdı, uçak piste çekildi. Ajanlık yok, aldığı ceza örgüt üyeliğinden öyle mi. Kimi kandırıyorsunuz. 'Al papazı ver papazı' diyordun, papazı verdin gitti peki kimi aldın? FETÖ'nün elebaşını alabildin mi, PKK''nın elindeki iki istihbaratçımızı alabildin mi?..

Akşenir'in konuşmasından dikkat çeken bölümler şöyle:

Sayın Erdoğan AB üyeliğiyle ilgili referandumdan bahsediyor, gündemi değiştirmek amaç. Al sana referandum; Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi verilmesin mi? Getir bunu sonuna kadar destek verelim.

Nerede hain varsa üzerine gidilmelidir. Mehmetçiğin postalının değdiği yerde gül yeşerir.

Allah'ın laneti PKK'nın üzerine olsun dedim ya, borazan medyada ayağa kalkanlar oldu. Sahibinin talimatıyla İYİ Parti'ye saldıranlara hatırlatmak isterim; demeçler, manşetler hakikati değiştirseydi dünya şimdi dönmüyor olacaktı. Yalanlarınızın ve boykotlarınızın iftiralaırnız bir twitlik canı var.

(İş Bankası hisseleri) Aralarındaki kavgaya girmeyelim ama Erdoğan'ın derdi İş Bankası, ekonomi, millet değil. Ona ekonomik krizi gündemden düşürecek bir sahte kriz lazım. Yıllardır seçimlerden önce oynanan oyun bu değil. Bu işlerden sadece AK Parti ve CHP ekmek yiyor. İki kutup halinde didişsinler biz de etraflarında toplanalım, tribünden izleyelelim istiyorlar. Açıkça söyleyeyim, İYİ Parti bu kumpasa düşmeyecek, oyunu bozacak, gölge boksuyla oy toplama devrini biterecek. İki tarafın da istekli oduğu bu bloklaşma bitecek. Ya milletin sorunlarıyla ilgilenecekler ya da tasviye olacaklar.

Öncelikle, Cumhuriyet kurucu iradesi saygıyı hak eder. Bunu kenarıya yazalım. İsmet İnönü'nün elinde ABD bayrağı var dediği günlerde Erdoğan'ın abileri Dolmabahçe rıhtımında alkışlarla 6. Filo'yu karşılıyordu. Meclis Başkanı yaptığı İsmail Kahraman abisine danışmadan bu mevzulara girmesin, batar. Tuttuğu bayrak İsmet İnönü'yü Amerikancı yapıyorsa, ABD'deki bir dernekten aldığı hizmet madalası Tayyip Erdoğan'ın neyci yapar. Bu polemik gereksiz ve yaralıyıcıdır. İki tarafın da beslediği bu polemikle olan tarihi şahsiyetlerimize olmaktadır.

Birgün