Tweet |
CHP’nin doktor milletvekillerinden CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, TBMM’de günden dışı söz alarak sağlık çalışanlarının sorun ve taleplerine dikkat çekti. “Biliyorum söylediklerimiz bir kez daha iktidar tarafından duyulmayacak ama hani Fuzuli diyor ya, ‘Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil’ Pandemi süresince sağlık çalışanlarının uğradığı haksızlık ve hukuksuzluklara gönlüm razı olmadığı için bir kez daha Kahraman Sağlık çalışanlarımızın sorun ve talepleri üzerine söz aldım” sözleriyle konuşmasına başlayan Arık, Covid 19’un meslek hastalığı sayılması ve corona virüs nedeniyle ölen sağlık çalışanlarının şehit sayılması gerektiğini belirtti. Fransa’nın Covid 19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının çocuklarına sahip çıktığını belirten Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Fransa Covid 19’dan hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına “Cumhuriyete hizmet için öldü” statüsünün verileceğini açıkladı. Ne demek bu? Koronadan hayatını kaybeden Sağlık çalışanlarının çocukları devlet koruması altına girecek. Biz de koronadan hayatını kaybeden sağlık çalışanları şehit sayılsın, korona meslek hastalığı olarak kabul edilsin, böylelikle onların geride bıraktıkları çocukları devlet koruması altına alınsın diye kanun teklifi verdik ama maalesef iktidar illiyet bağı gerekir, diyerek kanun teklifimizi reddetti. Bu anasını, babasını ve kardeşini koronadan kaybeden Doktor Yavuz Kalaycı’nın son mesajı: ‘Kızlarım çok küçük sahip çıkarsınız değil mi?’ İşte bu minik yavruları sahipsiz bırakan, devlet koruması altına almak için illiyet bağı arayan bu zalim iktidarın bu milletle olan illiyet bağını sorgulamak gerekir.
Sayın milletvekilleri,
Sağlık çalışanlarımız bu süreçte bir canı kurtarmak için bir santim geri adım atmadan insanüstü bir gayretle gece gündüz çalıştılar. İşte bu Yozgat Valiliğinin sağlık çalışanlarına yemek molası hakkında gönderdiği genelde; 8.30’da başlayacaksın molasız olarak gece 24.’e kadar pandemi polikliniğinde hizmet vereceksin. Yemek için molanız 30 dakikayı geçmeyecek” diyor. Bu kadar olmaz ki, bu insanlar robot değil. Yemek molası için genelge mi gönderilir? Peki böyle fedakarca çalışmanın karşılığı ne? Karşılığı bu: Sağlık çalışanlarımız sadece ölümüne çalışmıyor, ölümle burun buruna çalışıyor. Bu el kıymetli meslektaşım ortopedi ve travmatoloji uzmanı Dr. Ertan İskender’e ait. Sözün bittiği yer… Kopan parmağı 4,5 saatte dikildi. Maalesef bu kardeşimiz bir daha ameliyat yapamayacak. Düşünebiliyor musunuz? En yüksek puanla Tıp Fakültesine gireceksiniz; zor, uzun ve yorucu bir eğitimi başarıyla tamamlayacaksınız, sonra bir alçak gelecek bütün hayallerinizi yıkıp gidecek. Sizi ameliyat yapamaz hale getirecek”
Asistan hekimlerin sıkıntılarına da dikkat çeken Arık, otobüs şoförlerinin 5 saatten fazla kesintisiz araç kullandırılmadığını ancak asistan hekimlerin kesintisiz 36 saat nöbet tuttuğunu belirten Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sağlık çalışanları köle gibi çalışıyor ama onların içinde bir grup var ki, kölenin de kölesi gibi çalışıyor. Onlar asistan doktorlar. Pazartesi sabah 7.00’de mesaiye başlayan bir asistan doktor, Salı günü 19’da mesaisini tamamlıyor. Aralıksız tam 36 saat çalışıyor. Otobüs şoförlerine kesintisiz 5 saatten fazla otobüs kullandırılmıyor. Ama 36 saat uyumayan bir hekim, kanayan damara dikiş atıyor, reçete yazıyor, acil müdahalede bulunuyor. Dünya sağlık örgütünün yaptığı araştırmada haftalık 55 saat ve üzerinde çalışan kişilerde kalp krizi riski yüzde 35 daha yüksek olduğu görülüyor. Gelin bu gençleri robot olarak görmeyin, nöbet ertesi izin anayasal haktır, bu hakkı teslim edin.
Sayın Milletvekilleri,
Bu Meram Tıp Fakültesi yöneticisinin sağlık çalışanlarına gönderdiğini yazı; “Hasta memnuniyetine göre döner sermaye payı verilecek” diyor. O zaman sizlerin maaşlarınızı da sağlık çalışanlarının memnuniyetine göre belirleyelim. Sayın Milletvekilleri Sağlık çalışanların özlük hakları kalıcı olarak iyileştirilmelidir. Sağlık çalışanları personel maaşları yöneticilerin insafıyla 3 kalemde değil, insanlık onuruna yakışacak şekilde tek kalem olarak belirlenerek, genel bütçeden ödenmeli ve gelirlerinin tamamı emekliliğe yansıtılmalıdır. Bu süreçte en yakınlarının cenazesine katılamayan sağlık çalışanları var. İstifa, izin gibi birçok hakları ellerinden alınan sağlık çalışanlarının sesini artık duyun ve Anayasal hakları olan istifa haklarını tanıyın.”