şişli escort -
escorts
مواقع مراهنات ギャンブル مواقع مراهنات مواقع مراهنات çocuk bornozu çocuk bornozu مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル المواقع المثيرة deneme pornosu çeken siteler
Bugun...

23 Yıllık Parti, İsmin Sol Parti Olarak Değiştirdi

23 Yıllık partinin Ankara'da gerçekleşen 8. Olağanüstü Kongresi'nde 12 maddelik manifestonun okunmasının ardından isim değişikliği önerisi sunuldu. Partinin yeni isminin 'Sol Parti' olmasına karar verildi.
facebook-paylas
 Tarih: 22-12-2019 14:33:28

23 Yıllık Parti, İsmin Sol Parti Olarak Değiştirdi
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 8. Olağanüstü Kongresi Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu'nda başladı. ÖDP üye ve delegelerinin geniş bir katılım sergilediği kongrenin gündemi isim değişikliği. ADVERTISING ÖDP 8. Olağanüstü Kongresi, saat 11:00'da yapılan saygı duruşu ve divan seçimi ile başladı. Kongre, parti delegeleri ve Genel Merkez yöneticilerinin konuşmalarıyla devam ediyor. ÖDP'nin isim değişikliği önergesi sunuldu. Partinin yeni isminin 'Sol Parti' olması önerildi. ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, isim değişikliği önergesine dair yaptığı konuşmada, "Biz sadece bir isim değişikliği için yola çıkmıyoruz, biz düzen değişikliği için yola çıkıyoruz. Yeni bir devrimci yürüyüşü başlatıyoruz" dedi. ÖDP'nin ismini 'Sol Parti' olarak değiştirmesi konferans delegeleri tarafından kabul edildi. Parti isminin kabul edilmesinin ardından kongreye ara verildi. ÖDP 8. Olağanüstü Kongresi, verilen aranın ardından devam ediyor. Konferans delegeleri tarafından kabul edilen partinin isim değişikliği önergesi kongre delegelerinin oylarına sunulacak. Delegeler kabul etti, ÖDP'nin ismi değişti. Konferansımızı gerçekleştirdik, manifestomuzu birlikte oluşturduk. İsmimizi belirledik ve yola çıkıyoruz. Şimdi bütün söylediklerimizi, eylemle güçlendirme zamanı. Hepimiz seferber olarak binlerce üyeyi Sol Parti’ye kazandırmak için çalışacağız. Ülkenin dört bir yanında bu yıldızlı bayrağı örgütlemek için çalışacağız. Sol Parti için seferberlik başlatacağız. Mahallelere, köylerde, her yere bu iddiayı taşımak, ikna etmek, örgütlemek için seferber olacağız. İnadına sol, inadına devrim, inadına sosyalizm. Olağanüstü Kongre'de ÖDP manifestosu okundu: "12 Eylül faşist rejiminin açtığı yoldan yürüyen, emperyalist kapitalist sistemin döşediği taşlara basa basa palazlanan siyasal İslamcı tek adam rejimi, milliyetçi payandaya karşın ayakta durmakta zorlanıyor. Bütün devlet kurumlarını; medyadan toplumsal örgütlenmelere varıncaya değin her şeyi zapt-u rapt altına almaya çalışan; odağında İslamcı dünya görüşünün yer aldığı bu baskı rejimi varlığını sürdürmeye çalışıyor. Bu ülkenin ilerici devrimci geleneği, uzun dönemde kök salan ve cumhuriyet döneminde derinleşen Aydınlanma birikimi, asla ve asla dinci milliyetçi bir gericilik önünde boyun eğmedi, eğmeyecek. Bu süreç içinde önemli siyasal görevler üstlenen ÖDP, ülkenin ve sol hareketin çok kritik dönemlerinde aldığı politik tutumlarla siyasal İslamcı rejimin kurulmasına engel olmaya çalışan güçler arasında yer aldı. Hayatın doğruladığı siyasal tespitleri pratiğe taşımakta yetersiz kaldığı ise tartışmasız bir gerçekliktir. Solun, sosyalist hareketlerin bütün zaafları ÖDP açısından da geçerli sayılmalıdır. Şimdi yeni bir kritik eşik önümüzde duruyor. Yerel yönetim seçimlerinde AKP-MHP bloğunun geriletildiği ama yıkılamadığı bir süreçteyiz. Egemen güçler, miadını dolduran bu gerici iktidarın yerini alacak, ondan çok da farklı olmayan bir sağ iktidarın arayışı içindeler. Oysa bugünkü gerici iktidara karşı toplumda çok güçlü bir sol birikim var. Her ne kadar örgütsüz de olsa toplumsal mücadelenin talepleri esas olarak yüzünü sola dönmüş kesimler tarafından taşınıyor. Bu nedenle toplumsal talepler sağ bir programa, sağ bir ittifaka sığmayacaktır. İşte tam da bu nedenle solun talepleri yükseltilmeli ve örgütlenmelidir. ÖDP bu arayışı sürdürmek için bir tüzük kongresiyle adını, siyasal anlayışını yenileyerek yeni bir süreç başlatıyor. Bu yeni süreç hem bir yenilenme hem de yeni bir mücadele ve örgütlenme çağrısıdır. Siyasal İslamcılığın ve ona eşlik eden neoliberal kapitalizmin yarattığı tahribatı gidermek ve emekçi halk sınıflarının yararına bir düzen kurmak ancak ve ancak sol bir politikayla mümkündür. İnanıyoruz ki bu yenilenme ve birlikte mücadele çağrısı geniş bir yankı uyandıracak, insanın insanı ve doğayı sömürmediği, halkların özgürce yaşadığı, sömürünün son bulduğu sosyalist bir gelecek, bu ülkenin ufkunda parlayacaktır. Bu soyut bir çağrı değildir, somut talepler etrafında ilmek ilmek örülecek yeni bir hayatı ve yeni bir toplumu kurma çağrısıdır. 17 yıldır ülkenin üzerine bir deli gömleği gibi giydirilen siyasal İslamcı rejim bütün hatlarıyla çürüyor. Bu çürümenin ülkenin bütün dokularına yayılmaması için çok acil harekete geçmek gerekmektedir. Ülkemiz adına bir çıkış yolu yaratabilmek için, halka karşı her türlü kötülüğü yapmayı göze almış mevcut iktidar bloğunu yıkmaktan başka bir yol yoktur. Bu nedenle, aşağıda yer alan acil talepler için aklı ve yüreği halktan yana olan herkesi mücadeleye çağırıyoruz. Bu çağrı hayatın içinde yeniden can bulan acil talepleri elde ederek sosyalist bir toplumu bugünden inşa edeceğimize olan inancın çağrısıdır. 1- EMPERYALİZMLE BÜTÜN ANLAŞMALAR İPTAL EDİLMELİ Emperyalizmle yapılmış bütün açık ve gizli antlaşmalar iptal edilmeli, NATO gibi emperyalist ittifaklardan çıkılmalı, başta İncirlik olmak üzere yabancı üsler kapatılmalıdır. Dış politikanın üzerinde yükseleceği zemin daha çok silahlanmak, daha çok militarizm değildir. Dünyada ve bölgemizde “ulusal güvenliği” korumanın en temel yolu halklar arası kardeşlik ve dayanışmayı güçlendirmek, emperyalist müdahalelere karşı enternasyonalist bir barış ve dayanışma politikası geliştirmek olmalıdır. 2- İHVAN DESTEKÇİLİĞİ BÖLGEYİ FELAKETİN EŞİĞİNE GETİRDİ Siyasal İslamcı hayaller en derin etkisini Ortadoğu’da gösterdi. Suriye’nin bir iç savaşa sürüklenerek kan gölüne dönmesinde AKP’nin mezhepçi ve yayılmacı politikalarının doğrudan etkisi vardır. İhvan destekçiliği sonuçta bütün bölgeyi bir felaketin eşiğine taşımış, Türkiye’yi emperyalist merkezlerin Ortadoğu’da giriştikleri çıkar kavgasının piyonu haline dönüştürmüştür. Türkiye Ortadoğu’daki yangına emperyalistler tarafından sürüklenmiş durumdadır. Bu cendereden derhal çıkılmalıdır. Halklar arasında bütün dinsel, etnik, mezhepsel farklara karşın bir arada yaşamanın tesis edilmesi Türkiye’nin dış politikasının temeli olmalıdır.
Etiketler

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER SİYASET Haberleri
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI