Tweet |
Kayseri'de 2004-2020 yılları arasında toplam tarım alanının yüzde 13,7'sine tekabül eden 904 bin 481 dekar tarım alanı yok olduğu bilgisinin basına yansıması sonrası sürecin daha belirgin olduğuna değinen EMEP; “Birincisi, tarım alanlarının köylü tarafından işletilememesi, hibelerin olmayışı, girdi-çıktı maliyetlerinin üreticilere kazanç sağlamaması göçü doğuruyor. İkincisi, kadastro döneminde ekili olmayan alanların mera veya hazine yazılması süreci hazine alanları için büyük rant oluşturuyor. Üçüncüsü, sanayi alanlarına yakın tarım alanlarının imara açılması en büyük sorunlardan oluyor” dedi.
GÜVENLİ, UCUZ VE TEMİZ GIDAYA ERİŞEBİLMESİ İÇİN ÖNLEMLER ÜRETİCİLERDEN BAŞLAYARAK ALINMALIDIR
Bugün tarımsal üretim, “büyük canavarlara” emanet edilmiştir. Tarım tekelleriyle yağmalanan alanlar, her geçen gün topraklarımızı zehirlemeye devam ediyor. Büyük şirketlerin ‘gücü’ üretici köylüyü yok ediyor. Çözüm kredilerde, borçların ertelenmesi vs olamaz. Büyük şirketlere sağlanan kolaylık, üretici köylüye sağlanmalı geri ödemesiz bütçeler ayrılmalıdır. Hem doğamız, hem sağlıklı üretim için tarım alanlarının, üretimlerinin tümü kamusal güvence altına alınmalıdır. Yoksa ülkemizin zenginlikleri arasında olan ürünleri dışarıdan alan bir pozisyonda olmayız. Halkın güvenli, ucuz ve temiz gıdaya erişebilmesi için önlemler üreticilerden başlayarak alınmalıdır ” ifadeleri kullanıldı.