Tweet |
Erciyes Kolejinin ‘Yaşayan Tarih Müzesi’ açılışına özel hazırladığı ‘Son Ders Çanakkale 2’ söyleşisi gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Pelin Çift’in yaptığı ve Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Cihan Piyadeoğlu ile Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Tufan Gündüz’ün anlatımıyla gerçekleşen söyleşi Kadir Has Kongre Merkezi’nde dün akşam düzenlendi.
Söyleşi kapsamında Kayseri’nin kadim bir Ermeni şehri olduğu zannedildiğini ve bunun doğru olmadığını söyleyen Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Tufan Gündüz, “Kayseri büyük bir şehir olarak duruyor ama Kayseri’nin kırsalı boş. Kayseri’nin kuzeyinde büyük Bozok Yaylası Yozgat çevresi Sivas’a doğru bomboş. Orada yerleşim yeri bile yok. Kayseri’nin etrafındaki köylerin tamamını Türkler kuruyor. 3-5 tane Ermeni veya Rum köyü var. Kayseri kadim Ermeni şehri zannedilir ama hayır benim öğrencim doktora tezi yazdı. Ermenilerin Kayseri’ye gelmesi 16’ncı yüzyıldan sonradır. Hatta Bursa’da Ermenilerin varlığından bahsedilir ama 16’ncı yüzyılda Ermeni varlığı görünmüyor. Buda çok ilginç. Kayseri’ye de inşaat alanı varsa taş ustası olarak geliyor ya da demirci olarak geliyor. Bir meslek icra etmek için geliyor. İmparatorlukların şöyle bir özelliği var. İmparatorluklar tabiatında bulunan insanlara seyahat özgürlüğü tanır. İmparatorluklarda nüfus hareket halindedir. Dolayısıyla Doğu Anadolu’da bulunan Ermeniler de yavaş yavaş Kayseri’ye doğru gelmeye başlamışlardır. Ama 19’uncu yüzyılda bile Ermenilerin toplam nüfusları hiçbir zaman yüzde 5’i yüzde 7’yi geçmemiştir. Ama herkes zannediyor ki Kayseri ağzına kadar Ermeni dolu. Öyle bir şey yok. Biz tahrir defterlerine baktığımız zaman yani Osmanlı vergi defterlerine bakıpta kimler ne vergisi veriyor diye baktığımız zaman Rumların ve Ermenilerin nüfusu toplamda yüzde 10-15’i geçmiyor” ifadelerini kullandı.