Tweet |
NEDEN 8 MART
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. 8 Martın kökeni hak arama temelli emekçi hareketine uzanır. 1857 de New York’taki dokuma fabrikasında çalışan 40 bin kadar işçi daha insanca koşullarda çalışma ve daha kısa süreli çalışma talepleri ile grev yapmak isterler. Grev sırasında yöneticiler,polis ve işçiler arasında olaylar çıkar bu arada bir yangın meydana gelir. Polisin kurduğu barikatlar yüzünden kapıları açamayan çoğunluğu kadın olan 129 işçi yanarak hayatını kaybeder. 8 mart bu acı günün yaşandığı gündür.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EKONOMİK BİR GEREKLİLİKTİR
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Karaoğlu, “Kadınlar, bulundukları toplumların temelini şekillendiren ve toplumun vazgeçilmez ana unsurudur. Toplumsal cinsiyet eşitliği politik bir gereklilik ya da yazılması gereken bir veri değildir. Ekonomik bir gerekliliktir. Eğer ülkece ekonomik hedeflerimiz varsa cinsiyet eşitliğinin sağlanması bir zorunluluktur zira tek kanatla uçulmaz. 2000’li yılların ilk 5-6 yılında ekonomik hedeflerin ana eksenine dezavantajlı gruplar dediğimiz kadınlar ve gençler konulmayıp sadece makroekonomik hedefler konduğundan ekonomimizin bugün geldiği nokta ortadadır. Meydana gelen yoksulluk yine en fazla kadını etkilemekte, ekonomik zorluklarda ilk harcanan kadın emeği olmaktadır. Pandemi şartlarında işten ilk çıkarılanlar kadınlar olmuştu, şu günlerde gittikçe derinleşen ekonomik kriz de en çok kadınları etkilemektedir. Yoksulluğu yaratan sanki kadınmış gibi erkeğin şiddetine maruz kalmaktadırlar." dedi.
KORKMUYORUZ
“Evde, işte, sokakta yani toplumun her kesiminde kadınların eşit bir insan olarak görülmemesi birilerinin işine geliyor" diyen Dr. Karaoğlu, "Toplumlardaki erkek hegemonyası kadınlara yönelik sadece söylemler gerçekleştiriyor. Söylemler ile eylemler arasındaki uçurum bir türlü kapanmıyor. Kadınlar olarak her alanda eşit, adaletli bir temsil, eşit işe eşit ücret istiyoruz. Bizler sözlere yansıyan güzel temenni ve dileklerin eyleme de dönüşmesini istiyoruz. Bakım yükünün sadece kadının omuzlarının üzerine bırakılmasını, kadının hor görülmesini, çalışma hayatına dahil edilmemek istenmemesini, yarım gün çalışma uygulamasının bir fırsat gibi sunulmasını, eğitim ve öğretimden mahrum bırakılmamasını, ayrımcılığa uğramamasını istiyoruz. Bunun içinde 8 Martta yaşanan acılar üzerinden gücümüzü alıyoruz. Varlığımızı kadın olma uğrunda yaşamını ortaya koyan bütün kadınların cesareti ile sürdürüyoruz. Bazılarının istememesine rağmen haklı mücadelemizi alana yansıtıyoruz. Meydanlarda, caddelerde, sokaklarda ve bulduğumuz her platformda da bunu haykırmaktan bugüne kadar çekinmedik, çekinmeyeceğiz . Haklarımızı biliyoruz ve haklarımızın seslendirilmesinden de hiçbir zaman korkmuyoruz" şeklinde konuştu.
GÜCÜMÜZÜN FARKINDAYIZ
Biz Türk kadınları olarak gücümüzü Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizi tarif ettiği 'Ey kahraman Türk Kadını, sen, yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın’ cümlesinden alıyoruz diyen KİGDER Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, " Kadını eğitim hizmetlerinden, çalışma hayatından mahrum bırakan, toplumsal ve siyasal hayattan dışlayan, şiddete ve cinayetlere maruz bırakan, ötekileştiren ve yalnızlaştıran, eve hapseden anlayışa şiddetle karşı çıkıyoruz. Kadınlar olarak gücümüzün farkındayız. Bir kez daha kadınların dikkate alınmadıkları toplumların geleceklerinin karanlık olduğunu hatırlatıyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde 1921 den bu yana olduğu gibi sesimizi ve taleplerimizi duyuracağımız her yerde alanlarda olacağız .günümüz kutlu olsun!" diyerek sözlerini tamamladı.