Tweet |
(Özel) Haber-Foto: Şeref Kahraman - Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer, koronavirüs tedbirleri kapsamında evde kaldığımız şu günlerde çok önemli tespitte bulunarak, “Arabaları olanlar bilir. Arabaların yaz ve kış aylarına özel bakımları vardır. Yağı, suyu, antifrizi ve karbüratörü şartlara göre ayarlanır veya değiştirilir. Kısaca bir bakım gerektirir. Yapacağımız ilk iş evliliğimizi, çocuklarımızla olan ilişkilerimizi, kısaca insana ait ne varsa her şeyi tekrardan gözden geçirmek, bakıma ve tamire almaktır” dedi.
Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü, Psikolojik Danışman-Yazar Nevzat Özer gazetemize koronavirüs nedeniyle evde kalan vatandaşlara önemli tavsiye niteliğinde açıklamalarda bulundu.
Salgın nedeniyle evde kalınan bu dönemin tam bir fırsat olduğunu vurgulayan Özer, “Gerek aile içi, gerekse aile dışı ilişkilerimizi; yani eşimizle olan, çocuklarımızla olan ilişkilerimizi, akrabalarımız ve komşularımızla olan iletişimimizi tamire, bakıma alıyor muyuz acaba? Yıpranan ilişkilerimizi bir doktorun yarayı tedavi ettiği gibi, tedavi edebiliyor muyuz? Eğer, etmiyorsak geç kalmış değiliz. Yapacağımız ilk iş evliliğimizi, çocuklarımızla olan ilişkilerimizi, kısaca insana ait ne varsa her şeyi tekrardan gözden geçirmek, bakıma ve tamire almaktır” dedi.
Müdür Özer, yapılacak tek şey şeyin ilgi, şefkat, iletişime açık olmak, hatalarla sevebilmek, herkesin hata yapabileceği gerçeğini unutmamak ve dostluğa önem verip, güler yüzlü, içten, riyasız olmak, sorunları ve problemleri fazla uzatmamak olduğunu ifade etti.
ÇOCUKLAR, GENÇLER NASIL ANNE, BABA İSTİYOR?
Son zamanlarda yapılan birçok araştırmada ‘Gençler ve çocuklarımız nasıl bir anne ve baba istiyor?’ sorusunun sorulduğunu anımsatan Özer, “Yapılan araştırmalarda öne çıkan başlıklar: “Gençlerimiz matrak, anlayışlı, esprili, hoşgörülü, komik, asık suratlı olmayan, özelini ailesine açabileceği, arkadaşı değil ama arkadaşça davranan, tatlı–sert anne ve babaları” daha çok seviyor ve bunların özlemini çekiyor. Her dönemim belli bir paradigması yani o dönemde, o yüzyılda hakim olan dünya görüşü vardır. 21. yüzyılda hakim olan ya da olmasını dilediğimiz genel bakış budur” diye konuştu.
ÇOCUK VE GENÇLERE ÖZGÜVEN VERME TAKTİKLERİ
Psikolojik Danışman-Yazar Nevzat Özer evde kaldığımız şu zor süreçte çocuk ve gençlere özgüven verilmesi için ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu: “Ona sık sık söz hakkı verin. Onu ve duygularını “ne düşünüyorsun, nasıl hissediyorsun” gibi sözlerle anlamaya çalışın. O konuşurken yüzüne bakın ve ciddiye aldığınızı hissettirin. Onun fikirlerine değer verdiğinizi hissettirin. Olumlu davranışlarını kesinlikle takdir edin. Yaşına uygun görevler verin. Ona zaman ayırın. Sohbet ortamı oluşturun. Korku ve endişelerine saygı duyun. Aşırı eleştirel olmaktan ve yargılayıcı davranmaktan kaçının. Hatalı davranışlarını konuşarak belirtin ve ona doğru olanı anlatın.”
YAŞAM, TAHAMMÜL EDEBİLME SANATI...
Hayatın içindeki her tür sıkıntı, bela, musibet ve hayal kırıklığının bize bir şey öğretmek ve ders vermek istediğini belirten Özer, “Ve bu ders, biz öğrenene kadar devam edecek. Bu meydan okumadan, yaşanılanları anlamaya, temaşa etmeye, ruhsal acı ve cendereden büyüyerek, olgunlaşarak çıkmaya çalışmalıyız” dedi.
BU SALGININ ÖĞRETTİKLERİ-ÖGRETECEKLERİ
Koronavirüs salgının insanlığa öğrettiği ve öğreteceği maddeleri de şöyle sıraladı: “1-Gaza değil Frene basmamızın gerekliliğini,
2-İşin değil İlişkinin Öncelikli olduğunu,
3-Bu dünyanın doyumluk değil tadımlık olduğunu,
4-Hayat sürprizlerle dolu cümlesinin gerçek somut tezahürünün görüldüğünü,
5-Kollarımızın, Ellerimizin, sarılmanın aslında ne kadar şifacı olduğunu,
6-Göremedigimiz her sosyal çığlığın, iniltinin figanın karesiyle,küpüyle bizden Hesap sorabileceğini,
7-Gücün,kudretin, zenginliğin, Teknolojinin çaresizliğini...
8-Ailenin Son Sığınak ve önemli bir Yurt olduğunu...”