şişli escort -
escorts
مواقع مراهنات ギャンブル مواقع مراهنات مواقع مراهنات çocuk bornozu çocuk bornozu مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル المواقع المثيرة deneme pornosu çeken siteler
Bugun...
SON DAKİKA

1 Mayıs İşçi Sınıfının Bayramıdır Başka Söze Gerek Yok!

 Tarih: 01-05-2020 19:50:00
Ahmet Akarsu

Feodalizm tasfiyesiyle birlikte, üretim ilişkilerin ilerlemesi toplumsal sistemin değişmesine, kapitalizmin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Burjuvaların, feodallere karşı işçi ve köylülerle başlatmış olduğu ortak mücadele, üretim ilişkilerindeki gelişmeler ile birlikte toplumların değişimini kaçınılmaz kılmıştır. Kuşkusuz, tasfiyeden hemen sonra burjuvaların işçi ve köylüleri elinin tersiyle itmesi ve kapitalist sistemin temsilcileri konumuna gelmesi tarihsel bir karşıtlığı, uzlaşmaz çelişkiyi ortaya koymuş, üretim araçlarının özel mülkiyetinin geçici olarak işçi sınıfının elinden almıştır. 

Elbette yazının başında değindiğimiz nedir bu tarihsel karşıtlık? Uzlaşmaz çelişki? Tarih sahnelerindeki değişimlerin üretim ve güç ilişkileri dengesinin hangi sınıftan yana ağır bastığı sonucu belirleyicidir demiştik. İnsanlık tarihinden bu yana özel mülkiyetin ortaya çıkışıyla birlikte toplumlar tarihi günümüze kadar gelmiştir. İlkel toplumdan, köleci topluma, feodal toplumdan, kapitalist topluma gelinen bu süreçte kaçınılmaz son sosyalist toplum ve onun inşasıdır.

 

1 MAYIS İŞÇİLERİN VE EMEKÇİLERİN, EZİLENLERİN TA KENDİSİNİN BAYRAMIDIR!

Toplumlar tarihinin gelişim seyrinde, değişimlerinde esasen belirleyici olanın sınıflar mücadelesidir. Üretim araçlarına en yakın fakat üretim araçlarının sahibi olamayan sınıf yani örgütlü hareket eden işçi sınıfının değiştirme başarısı olacaktır. Günümüz kapitalist ve emperyalist toplum düzeninde de belirleyici olan emek ve sermaye çelişkisinin dengeleridir. Bir yanda sermayedarlar yani patronlar ve onun siyasi arenadaki sözcülüğünü yapan burjuva partiler, öte yanda işçi sınıfı ve emekçiler, ezilen halklar ve sınıfın partisi…

Buradan yola çıkarak 1 Mayıs işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü dolayısıyla kimi çevrelerce “1 Mayıs herkesin bayramıdır”, “İşçisi, işvereni kutlamalıdır” dese de, 1 Mayıs işçi sınıfı, emekçiler ve ezilen halkaların ta kendisinin bayramıdır.

 

1 MAYIS’IN TARİHİ GEREĞİ YALI VE VİLLASINDA OTURAN PATRONLAR KUTLAYAMAZ!

Tarihsel olarak 1 Mayıs’ın ortaya çıkışı göstermektedir ki, işçiler; vahşi çalışma koşullarına, sömürüye karşı, 8 saatlik çalışma, 8 saatlik dinlenme ve 8 saatlik canımız ne isterse demek için koyulmuştur yola. 1886’lı yıllarda Amerika’nın Chicago kentinde başlayan yürüyüş ve grevlere yarım milyona yakın işçi katılmıştır.  Siyah ve beyaz işçiler el ele grevler yaparken, grev kırıcılarını protesto etmek isteyen bir grup işçi polisler tarafından kurşunlanmış ve işçi önderleri idam edilmiştir. Bu nedenledir ki bu bayramı yalısında, villasında zevk-ü sefa içerisinde yaşayan patronlar kutlayamaz. Onlar sadece işçi sınıfından korkarlar! 1 Mayıs’ın salgın koşullarında da yasak olmasının en büyük nedenlerinden biri işçilerin birliğinden korkulmasıdır! 

Güncel olarak; salgın sürecinde de durum öyle olmadı mı? Salgında yasaklara rağmen işçiler ölümüne çalıştırıldı, patronlar ve patron sınıfına hizmet edenler evlerinde kaldı, hayat eve sığar çağrıları yaptı. İki sınıfın karşıtlığını ve uzlaşmaz çelişkini bugünler bile ifade etmeye yeter de artar. 

Üzerine çokça şey yazılabilir, söylenebilir. Yazılmış ve söylenmiştir de… Yazıda meselelere kısa kısa değindim. Fakat 1 Mayıs’ın kabul edildiği İkinci Enternasyonal’de patron temsilcileri yoktur. İşçi temsileri vardır. Fransız bir işçi temsilcisi toplandı da 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma günü olmasını, tüm dünya da kutlanmasını önermiş ve delegeler kabul etmiştir.

Sözüm ona; 1 Mayıs’ın önemi ve tarihsel karşılığı gösteriyor ki; işçilerin ellerinden alamadığı ve uluslararası kutlanan tek bayramı 1 Mayıs’tır. Ve herkes bilsin ki öyle de kalacaktır. 

Yaşasın 1 Mayıs, işçilerin; birlik, mücadele ve dayanışma günü!

Ahmet Akarsu-Emek Partisi (EMEP) Kayseri İl Başkanı

  Bu yazı 9245 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI