İSTENİRSE ŞİDDET ÖNLENİR

Konular hakkında daha çok konuşarak düşüncelerimi paylaşırken somuthaber.com da konuşma yerine kadınlar için yazı yazmam teklif edilince; bir taraftan onur duydum, bir taraftan da bu işin zor olduğunu bildiğimden açıkçası bir çekingenlik de yaşadım. Yazı yazmakta iddialı değilim. Bir yazar olarak değil de içinizden biri olarak sadece sorunları değil, kadınlara ait birçok konuyu paylaşmak istiyorum. Şimdiden suç olursa af ola.

                Bugünün 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olması nedeniyle, ilk yazım olarak Türk Kadınlar Birliği adına hazırladığım basın bildirisini sizlerle paylaşmak istiyorum.       

25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Mirabel'lerin cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu. Mirabel kardeşlerin tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı. Bütün dünyada yankı uyandıran bu olay karşısında Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999'da, 25 Kasım'ın "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü" olarak benimsenmesine karar verdi. O günden bu yana her 25 Kasım’da, tüm dünyada kadına karşı şiddetin önlenmesi, şiddetle mücadele ve farkındalık yaratılması konusunda çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

                 Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ülkemizde ortalama 10 kadından dördü erkek şiddetine maruz kalmaktadır. Birçok vakada şiddete uğrayan bireylerin eşleri ile barıştırılıp evlerine döndükleri ve ardından şiddetin dozunun daha da arttığı bilinmektedir. Bu durum kadınların yetkili kurumlara başvurma konusunda “umutsuz” olmalarına, kendilerini “çıkmaz bir yolda” görmelerine sebep olmakta ve gerekli yardımı alamayan kadınların şiddet mağduru olarak yaşamasına sebep olmaktadır. Kadına yönelik şiddet eşitsiz güç ilişkilerinden kaynaklanmaktadır.

                Türk Kadınlar Birliği Genel Merkezi, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin uygulanmasına yönelik "Tutunduklarımız: İstanbul Sözleşmesi" adlı Avrupa Birliği projesini yürütmektedir. İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanun yalnızca şiddet uygulayanların cezalandırılması için değil, şiddetin gerçekleşmeden önlenmesi veya süren şiddetin sonlandırılması için de devlete önemli sorumluluklar yüklemektedir.

                2017 yılında Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesi olarak ilimizde konu ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Kanun, Savunuculuk, Lobicilik, İletişim ve STK’lar için Stratejik Planlama konularında seminer verilmiştir. Eşitlik ve hak mücadelesini 1924’ten beri sürdüren ve bu mücadelenin başarıya ulaşmasının önündeki en büyük engelin kadına yönelik şiddet olduğunu bilen derneğimiz, bu sorunu ortadan kaldırmak için tüm şubelerimizle elde ettiğimiz yasal haklara sahip çıkmanın gerekli olduğunu bilerek çalışmaktadır. Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlali olup devletimizin; şiddeti ortadan kaldırmak için imza attığı uluslararası İstanbul Sözleşmesi hükümlerini ve 6284 sayılı Ailenin Korunması Kanunu maddelerini uygulanması şiddetin önlenmesi ve şiddetle mücadele açısından önem taşımaktadır. Her ne kadar basında duyduğumuz çatlak ve çağ dışı sesler olsa da inanıyoruz ki devletimiz attığı imzaya, yaptığı kanunlara sadık kalacaktır. Bu da karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan çiftlerden oluşan mutlu ailelerin, ülkemizin mutlu yarınlarını oluşturmasını sağlayacaktır.

                Bugün yazımı “yöneticiler isterse ve kararlıysa şiddet önlenir” diyerek bitiriyorum.