Dünyanın başına bela olan korona virüse karşı, Türkiye olarak her şeyi yapıyoruz. Başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, başarılı organizasyonu ve çalışmalarıyla vatandaşın takdirini topluyor. Tabi bunun yanın yanında tüm sağlık çalışanları ve yetkili mercileri, duyarlı davranan tüm vatandaşlarımızı kutlamak istiyorum.
Gerçekten ellerinden geleni yapıyorlar. Şu anda tam bir olağanüstü hal içindeyiz ve ancak bu kadar idare edilebilir. Kayseri’de de İl Sağlık Müdürü Dr. Ramazan Benli’yi de kutlamak gerek. Bu konudaki çalışmalarını yakından takip ediyoruz.
Zamanında alınan önlemler, hijyene verilen önem, koordineli ve Sağlık Bakanımızın önderliğinde yürütülen çalışmalar takdire şayandır. Her tedbire ve mücadeleye rağmen, virüs ülkemize girdi ve yayılıyor. Can almaya da başladı. Belki daha da artacak can kayıpları ve hasta sayıları. Sayı arttıkça panik havası artıyor maalesef. Şu aşamada panik en tehlikeli virüstür bana göre.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bakanlarımıza, milletvekillerimize, sağlık çalışanlarımıza, hatta sokaktaki vatandaşlara kadar “panik yapmayın, tedbir alın” diyor. Halkın da büyük çoğu uyuyor ve tedbiri elden bırakmıyor.
Bugün Kayserimizin tanınmış Mimarlarından Ahmet Öztürk’ü telefonda aradım; “Arkadaşım neredesin diye ?” o da bana;” Gardaşım ben Cennet 'deyim üç günden beri dedi. Şaşırdım tabi Cennet neresi diye sordum; “Evim dedi” Dostlarım aman işiniz olmadıkça Cennet’tiniz de oturun. Ancak öyle bir kesim var ki, ’Bana bir şey olmaz ”diye korona virüsü ile adeta da dalga geçiyor. Tamam, dalganızı geçin. Gülüp eğlenin. Her şeyi yapın ama bunu evinizde ve kalabalıktan uzak bir şekilde sosyal medya üzerinden yapın. Şu aşamada moral çok lazım. Panik ve korkuyu engellemek için moralli olmalıyız. Benim sözüm sosyal medyada virüsle dalga geçenlere değil. Benim sözüm, hiçbir işi olmadığı halde sokaklara dökülenlere. Sözüm, karantinadan sürekli kaçma peşinde olanlara. Birbirlerine sarılanlara, tokalaşanlara. Benim sözüm toplum taşıma araçları ile şehir turuna çıkan, ev de halamla kavga edip kendini sokağa atan yaşlılara.
En riskli grup olarak gösterilen ve hastalığa yakalanırsa gerçek Cennet veya Cehenneme gidecek olan yaşlılara. Oturun artık Arkadaşım Ahmet Öztürk gibi Cennetiniz de..
O küser, alınır tokalaşayım demeyin. Bırakın küssün. İsterse hiç konuşmasın. Hayatınızdan da mı değerli? Hadi kendi hayatınızdan geçtim, başkalarının canını da hiç saymaya hakkınız yok. Biraz sıkkın dişinizi. Bir belki de iki ay sonra inşallah kurtuluruz. Âmâ siz öyle davrandığınız sürece emin olun ki, daha büyük tehlikeler yaşayacağız. Belki çok az bir sıkıntı ile atlatacağımız dönemi büyük zararla geçireceğiz.
“Bizim Ahmet Öztürk gibi Cennetiniz de kalın"