Beklenen Seçim Sıradan Bir Seçim Değil

Beklenilen seçim sıradan bir cumhurbaşkanlığı yarışı değil.

A kişinin karşısına B kişisini çıkarılıp, kimin Cumhurbaşkanı olması iddiasına dayanan bir yarış değildir.

Ucube bir sistem ile mi devam edeceğiz, yoksa parlementer sisteme mi döneceğiz yarışıdır.

Bu yarış tek adam rejimini tasfiye etmek, yeniden denetlenebilir, hesap sorulabilir, kuvvetler ayrımı esasına dayanan güçlendirilmiş, çoğulcu parlamenter sisteme geçmek ve demokrasiyi tüm kurum ve kuralları ile ülkemizde amir ve hakim kılarak hukukun üstünlüğünü getirmek amacını hedef edindiğimiz bir yarıştır.

Hukuka talimat verilemeyen; yasamanın yüksek hakim ve savcıları düğmesiz cüppelerini, yürütme erkinin önünde iliklemeye çalışmadıkları, Sayıştay raporlarının gizlenmediği, bağımsız ve hür basının tekrar vücuda geldiği bir sistem, ülkenin acil ihtiyacıdır. 

Demokrasinin en tabandan tüketici dernek ve kooperatiflerinden başlayarak tüm meslek odaları, sendikalar ve barolar nezdinde demokrasinin tabana yayılıp örgütlenerek, siyaset kurumuna kendi alanlarındaki kanun tekliflerini bildirerek, problemlerinin çözümünü doğrudan parlementoya sunup kanunlaştırabildikleri bir demokrasi hayalimizdir.

Düşüncenin suç sayılmadığı, bilakis düşünce kuruluşlarının, üniversitelerin özgürce konuşup fikirlerini beyan ettiği bir iklim acil özlemimizdir. 

Eğitimde fırsat eşitliği, ücretsiz sağlık ve tedavi hizmeti alabilmeyi tanımlayan, insan hakları evrensel beyannamesi hukukuna uygun eğitim ve sağlık hizmetlerini alabilme hakkı ertelenemez, vazgeçilemez bir zaruriyettir.

Hükümetin parlementoda, ve bağımsız mahkemelerde denetlenmesi, meclisin ve hükümet kararlarının cumhurbaşkanlığı nezdinde onaya dönük çalışması, anayasa mahkemesinin hükümet ve meclis kararlarını özgür ve bağımsız bir şekilde anayasaya uygunluk noktasında denetlemesi çağdaşlığın ve devamlılığın gereğidir.

Yani demem o ki, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi aslında bir sistem tercihinin yapılacağı seçimdir. 

Ya çağdaşlaşma yolunda tercihte bulunacağız, ya da 150 yıl önce geride kalan buyruk düzeni ile, tek adamlı padişah dönemine, karanlık bir seyrüsefere devam edeceğiz.