CHP, Usulsüzlükler ve Sonuçları

CHP’de yıllardır süren bir alışkanlıkla birlikte belki de başka partide göremeyeceğimiz demokrasi çarkı işletilir. Siyasi partiler arasında yalnızca CHP’de birden fazla liste çıktığına tanıklık ederiz. Bu demokrasinin güçlenmesi adına çok önemli bir gelişmedir. Bunları bir yana bırakıp asıl meseleye gelelim.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’de yaklaşan kongre öncesi demokrasi gereği üyeler arasından ilçe başkanını seçecek olan Mahalle Delegeliği Seçimleri Kocasinan ve Melikgazi İlçelerinde yaşandı. Kocasinan ilçesinde sorunsuz olarak geride kalan delege seçimleri Melikgazi İlçesi için aynı sonuçla bitmedi!

Mevcut Başkan Yakup Yılboğa ile Nurettin Parlak arasındaki listeler Pazar günü yarıştı. Mahalle Delege Seçimliğinde oy kullanacak olan partililer Nurettin Parlak için Beyaz, Yakup Yılboğa için ise Mavi listeye oylarını verdi. Zira çıkan sonuçlarda 33 üyenin olduğu mahalle listesinde 42 oy çıktı! Alpaslan Mahallesine kayıtlı bir üyenin başka bir mahallenin listesinden oy kullandığı da ortaya çıkınca parti içi muhalefet haklı olarak itirazlarını artırdı.

İl Başkanı Ümit Özer ateşli konuşması(!) ile salonda yalnızca görevlilerin kalmasını istedi. Zira salonda partiliden daha çok Polis Memurlarının olması dikkat çekiciydi! Salonda yükselen tansiyon bazı noktalarda arbedenin yaşanmasına neden oldu. Artık iş raydan çıkmıştı ve bir kanaat önderine ihtiyaç duyulan ortamda öyle bir misyon yüklenecek kimsede çıkmadı! Kimse kavga çıksın istemiyor ama iki tarafta birbirinden hiç hazzetmiyordu.

Parti içi muhalefet partinin Kayseri’de iyi yönetilemediği gibi halkla iletişim noktasında da sıkıntıların olduğunu ve halkın gerçek sorunlarına ulaşıp halkla birlikte bir siyasal çözüm arayışına girilemediğinden şikayetçi olduklarından yönetimin değişmesinin kaçınılmaz olduğunu savunuyor ve bunun için gerçekten halkın sorunlarına çare olacak, üretken isimlerin CHP’yi yönetmesini istiyor.

Mevcut yönetim ise,  parti içi muhalefetin aksine partinin iyi yönetildiğini, son 31 Mart yerel seçimlerinde alınan oyların sayısında bir önceki seçime göre artış olduğunu savunuyor, CHP tarafından yönetilen Sarız’da oy sayısının artmış olmasına rağmen kaybedildiğine üzüntü duyulmadan, halkla içi içe bir çalışma yapıldığından dem vuruyor.  

Melikgazi İlçesi için yapılan Mahalle Delegeliği seçimlerinde usulsüzlük olduğu iki taraf içinde kesin olduğuna göre İl Başkanı ve Milletvekilinin olaya müdahil olup, sessizce ve dışarıya hiç yansıtmadan asıl demokrasinin ne olduğunu gösteren bir sonucu açıklamaları gerekiyordu. Ancak durum böyle tersi yöne doğru yol aldı ve sorunların üstesinden gelinmesi için CHP Genel Merkezi üst akıl olarak düşünüldü ve Genel Merkez yöneticilerinin nezaretinde seçimlerin bir hafta sonra yeniden yapılması kararına varıldı.

Olaylar tam bitti derken partideki gençlerden bazıları, biri İl Yöneticisi diğeri Meclis Üyesi ‘Yağmur Kardeşlerin’ kendilerini darp ettikleri iddiası ortalığı bir anda karıştırdı. Yağmur kardeşlerin büyüğü olan Seçkin ile görüştüm, iddiaların asılsız olduğunu savundu. Babalarını yeni kaybetmiş olan iki kardeşin kavga ortamlarında isimlerinin geçiyor olması ve kendilerinin bunu kabul etmiyor olmaları beni çok düşündürdü ve hala da düşündürmekte. Bir insanın babasını yeni kaybetmiş ve acısının hala tazeliğini koruyorken kavga ortamında bulunmaları! Kesinlikle kabul edilir bir şey değil. Esasen kavganın kabul edilir olması beklenemez.

Darp edildiği öne sürülen Göktan Sezer, “Her şey bitip kapandıktan sonra Nurettin amca gile geçtik abi. Biz secimin olduğu yerde Ali Raşit kalmış bir tek oda bizi aradı gelin malzemeleri alalım diye, ben ile ufuk giderken Seçkin-Halil Yağmur kapının önünde saldırdılar bize. Halil Yağmur’un elinde kemer vardı. Küfür ettiler, tehdit savurdular, darp ettiler sonra ekipler geldi hastaneye gittik, darp raporu alıp şikâyetçi olduk her ikisinden de.”

Açıkça bir usulsüzlük olduğu ortada. Zira göreve geldiğinden bu yana gerek kendi yönetiminden bazı yöneticilerin istifa ettiği, gerekse de parti içi muhalefet ile kendisine oy verenlerin olumsuz yönde dikkatlerini üzerine çekmeyi başaran İl Başkanı Ümit Özer’in tarihe not düşecek bir kara olayı daha yankısını sürdürüyor.

“Ülkenin en eski partisi olan CHP’de daha bir delege seçimi gerçek demokrasi ile sonuçlanamazken, Kayseri’de bu parti nasıl bir iktidara aday” söylemleri sanırım İl Başkanı’nın kulağına kadar gelmiştir. Bu ve benzeri usulsüz sonuçlarla adınızı hala kara listeye yazdırmaya devam ederek geriye doğru en başarılı olan biri olmayı mı başarı sayıyor İl başkanı anlayamadım ama en yakınındakilerden birinin en azından İl Kongresi gelmeden istifa etmesini söyleyerek hem kendi onurunu, hem de partinin onurunu koruması gerektiğini hatırlatmalıdır.

Ateş olmayan yerden duman tütmüyor. İl Başkanı her siyasi parti ve her İlde o yapının kanaat önderidir ve ona bağlı hiçbir kurulda usulsüzlükler olamaz, olursa da dışarıya sızdırmadan gereği anında yapılmalıdır. Parti iç muhalefette sizin Başkanlığınızı yürüttüğünüz yapının üyesidir, sizin yanınızda yer aldığını söyleyip halka dokunmamayı tercih ederek sizin bürokratik siyasal anlayışınızı alkışlayanlarda sizin üyenizdir. Şimdi düşünün Sayın Ümit Hanım… Bir taraf sizi iş yaparak başarıya sürüklemeye gayret ediyor, diğer taraf ise sözde sizin yanınızda olduğu belirterek sizin partideki başkanlık koltuğunda oturarak halk için bir şey üretmeyen mevcut siyasal anlayışınızın sizi başarıya taşıyacak bir model olduğunu savunarak size en büyük kötülüğü yapıyor.