İTHAL ET ÇİLE DOĞURUYOR!

Türkiye’nin ithal et konusunda anlaşmaya vardığı ülke sayısı her geçen gün artıyor. Sırbistan ile başlayan sürece Brezilya’da eklendi. Tam 10 bin 750 kilometre öteden 17 günlük bir sıkıcı gemi yolculuğuyla Türkiye’nin Brezilya’dan ithal ettiği et, canlı büyükbaş olarak teslim edilecek. 

Türkiye’nin et ve hayvan ihtiyacını karşılamak için yapılan canlı hayvan ithalatı Brezilya’da dava konusu oldu. 17 günde Türkiye’ye yaklaşık 27 bin hayvan getirecek gemi için Brezilyalı hayvan hakları savunucuları hayvanların kötü şartlarda taşındığı gerekçesiyle dava açtı ve geminin limandan çıkışını durdurdu. Türk yetkililerin devreye girmesiyle, gemi 5 günün sonunda 2 bin eksik hayvanla yola çıktı.

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, hangi ülkeye gitse bir et anlaşması yapıldığı haberi geliyor. 

Eylül’den bu yana Polonya, Bosna, Sırbistan ve Fransa ziyaretleri gerçekleştiren Erdoğan, tüm bu ülkelerle aynı zamanda et alım anlaşmaları da imzaladı.

Yıllardır kurban bağışı yapılan Sudan bile, et ithal etme teklifinde bulunuyor Türkiye’ye.

Brezilya'dan ithal edilen hayvanların Türkiye'ye nasıl getirildiğine ilişkin bazı görüntüler ortaya çıktı.

Hayvanların oldukça sağlıksız koşullarda, hastalık yayan bir ortamda taşındığını gösteren videoda, organizasyonun kimler tarafından yapıldı ve hayvanların nerelere pazarlandığı bilinmiyor.

Yazar Zülal Kalkandelen, sosyal medya hesabından paylaştı bu görüntüleri ve şunları yazdı:

"Hayvanlar bir hafta boyunca bir liman kentindeki gemide tutulmuş. Kent yönetimi gemiye dava açmak istemiş. Bu arada temizlik yapılmamış ve koku kente yayılmış. Dışkı azalsın diye son iki gündür hayvanlara su verilmediğini söylüyor Brezilya’daki ilgililer. Türkiye'de satılacak bu hayvanlar" diyen Kalkandelen, "Veteriner hayvanlara yapılan eziyet raporladığı ve mahkeme yasakladığı halde Türkiye’nin Brezilya Konsolosluğu’nun da araya girmesiyle siyasi kararla hayvanlarla dolu gemi yola çıkmış. Brezilya’da büyük tepki var. Bizde ise tık yok.”

Brezilya’da olduğu gibi ülkemizde de hayvan hakları savunucuları/aktivistleri sokağa döküldü ve sayısı az olan kitlenin kısık sesi duyulması gereken yerlerden duyuldu. Hayvanların hangi şartlarda, hangi koşullarda taşındığının önemine dikkat çeken tepki dolu açıklamalar aslında beni yalnızca büyükbaş hayvanların da haklarının hayvan hakları savunucuları/aktivistleri tarafından sorgulandığını değil, hayvan hakkını yalnızca kedi ve köpek ile sınırlayan sözde savunucu ve aktivistlerin pozisyonunu düşündürmeye itti!

Sosyal medya hesaplarımda sayısız hayvan hakkı savunucusu var ama kedi ve köpek dışında bir paylaşımda bulunmuyorlar! İthal et alımı, 17 gün boyunca gemide seyahat etmek zorunda kalan ve havasız bir ortamda tutuldukları için hayvanlara yem-su verilmeyerek adeta çileye dönüştürülüyor! Buna sessiz kalmayan ve hayvan haklarını kedi ve köpek ile sınırlı tutmayanlara selam olsun.