şişli escort -
escorts
مواقع مراهنات ギャンブル مواقع مراهنات مواقع مراهنات çocuk bornozu çocuk bornozu مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル ギャンブル المواقع المثيرة deneme pornosu çeken siteler
Bugun...
SON DAKİKA

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Danışmanlığını Yapan Kişinin Karıştığı O İddiaları Araştırıp yazacağım, Dedim ve Yazdım Takdir Kamuoyunun

 Tarih: 23-07-2023 23:56:00  -   Güncelleme: 24-07-2023 01:23:00
Tolga YILMAZ

14 Mayıs seçimleri öncesi CHP İl Gençlik Kollarının yönetici ve üyesi gençlerin Aşkın Genç ile yapacağı buluşma günü yaşandığı iddia dilen konu gerçekten çok vahim, gerçekten çok insanlık dışı bir olay. CHP’de duymayanın kalmadığı, insanların birbirine tavırlar aldığı bu konu kesinlikle İl Örgütüyle sınırlı kalmamalı, Genel Merkez tarafından derinlemesine araştırılması gereken bir konu.

Zira olaya müdahil olan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Danışmanı ve Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Platformunun Koordinatörü olan Av. Ahmet Nazif Yücel, 14 Mayıs öncesi İl Gençlik Kolları Başkanı olan ve şimdilerde İl Yönetim Kurulu Üyesi olan Av. Neşe Nasırlıoğlu ve İl Yönetim Kurulu Üyesi Erkin Taşlı. Olaya tanıklık eden ise CHP Yüksük Disiplin Kurulu Üyesi Gonca Yelda Orhan. İşte bu yüzden konunun derinlemesine araştırılıp gereğini yapılması gerekiyor.

Nasıl araştırılacak? Birazdan anlatacağım bahse konu olay yerlerinin güvenlik kameraları takibe alınabilir. Bahse konu kişiler bahse konu yerlerde görülmüş mü, binaya giriş yapmışlar mı hepsine bakılabilir.

Olayı yaşayan ve darp edilen gençlerden bir kaçıyla görüştüm. Olayı müdahil olan Ahmet Nazif Yücel’i telefonla aradım, açmadı ve arayacağım diye mesaj attı ama 2 gün oldu ve hala dönüş yapmadı. Gonca Yelda Orhan’ı aradım. İlgili söylemlerin olduğu gün Neşe Nasırlıoğlu’nun ofisinde olduğunu söyledi ama her hangi bir darp ile karşılaşmadığını söyledi. Ancak aynı görüşmenin ilerleyen dakikalarında, “Ben bağırdım arkadaşlar disiplin suçu işliyorsunuz, hepinizi bu partiden atarım. Benim önüme bunlar gibi kaç tane dosya geliyor” dediğini söyledi. Tekrar söylüyorum yazacaklarım tamamen bir iddianın ötesine geçemez benim nezdimde çünkü her hangi bir görüntü yok, fotoğraf karesi yok. Herkes istediği gibi okur, istediği gibi algılayabilir yazılanları. Ancak iddia vahim lütfen ona göre okumanızı istirham ediyorum.

 

Kafeteryada gençlik buluşması yapılacaktı. Neşe Nasırlıoğlu organize etti. Ben bizim gençlikteki arkadaşlarla gittik, oturma düzenine bakalım diye. Program saat 19’da başlayacak. Saat 18.45 de murat Can Hayta arkadaşımızı Neşe abla aradı, “ Vekil Aşkın beyin işi çıkmış, gelemeyecek. Herkesi oradan dağıt. Ben mekanın yakınındayım, yanıma gel birlikte kahve içelim” dedi.

Binde neden iptal oldu, acaba Aşkın Vekilimizin başına bir şey mi geldi diye endişe ettim. Oysaki Aşkın Vekilimizi günlük programlarını her gün 12.00 da yayınlıyordu ama o gün yayınlamamıştı! Sonra Eda abla Aşkın Vekilimizi arıyor, “Eda benim böyle bir programdan haberim yok” diyor. Danışmanlarına soruluyor, onlarda, “Evet bir gençlik buluşması olacağı söylendi ama saat ve yer söylenmedi” diyorlar.

Neşe ablayı aradım, “Abla 47 kişiyiz bu kadar gence ne diyeceğiz” diye sordum, “Yapacak bir şey yok Vekilimizin işi çıktı” dedi.

“Abla Vekilimizin ve danışmanlarının haberi yok. Ciddi bir organizasyonsuzluk olmuş, biz bunun altından nasıl kalkacağız” dedim. Neşe Abla da “Sen benimle böyle nasıl konuşursun hadsiz!” dedi ve suratıma telefonu kapattı.  

Arıyorum açmıyor. Sonra ben SMS attım “Abla ara konuşalım” dedim.  O da bana SMS attı, “Sakin olunca ara konuşalım” yazmış. Yine arıyorum açmıyor! Ben yine SMS attım, “Ben de bura da HALKLİS MYK’sıyım, arkadaşlarımla bir hikaye yazıyoruz. Görevimiz ne olursa olsun egomuzu bir köşeye bırakıp yolumuza bakmalıyız” yazdım.

Bunların üzerine beni Ahmet Nazif Yücel aradı.  Ne yapıyorsun diye sordu. Bende abi bu kadın beni aradı üstüne de hadsiz dilerek telefonu suratıma kapattı. Siz örgüt bilinciyle yetişmişsiniz, burada 40-50 kişi var, bunları nasıl değerlendiririz diyorum ama telefonu yüzüme kapatıyor. Abi ben hadsizsem kusura bakma ama haddimi bilirim, bundan sonra Neşe ablanın bütün işlerini toplayan, 1 Mayıs’ta ya da bütün eylemlerde desteği veren bendim. Ama ben hadsizsem haddimi bilirim, desteğimi çekerim ayrı çalışırım dedim

Nazif abi de bana, “Neşe ablan ile Eda ablanın arası kötü, onlar birbiriyle küsler.  Sen karışma, kim sana ne derse tamam ablacığım de telefonu kapat” dedi.  Abi bana ne o ikisinin arasında olanlardan dedim. Neden küstüklerini bilmiyorum, aralarına da girmem dedim. Sonra biz bu kadar kalabalık insanı dağıtmak istemiyoruz ve diğer vekil adaylarını arıyoruz, Gonca ablayı arıyoruz acaba onlar gelirler mi diye. Eda abla diğer vekil adaylarını ararken Erkin abi arıyor, “Yanıma gel, Neşe ile birlikte konuşacağız” diyor. Eda abla da, “Gelemem bu programı halletmem gerekir” diyor. Sonra Eda abla biraz kötü oluyor ve bayılıyor. Hastaneye götürüyoruz. Biz oraya gidince Erkin Taşlı ile Neşe Nasırlıoğlu hastaneye geldi. Neşe abla Eda ablayı yatakta baygın görünce gülmeye başladı. Emine abla da “Sen hangi yüzle buraya geldin, birde pişkin pişkin gülüyorsun” dedi. Bunlar tartışmaya başlayınca güvenlik geldi, ortamı yatıştırdık. Dışarı çıktık Neşe abla Emine ablayı tehdit etmeye başladı, “Ben avukatım hadi bana vursana, kameralar çekiyor” diye tahrik ediyor.  Sonra Erkin Taşlı bağırmaya başladı. Mehmet arkadaşımızda, “Erkin abi büyüğümüzsün bağırmaman ve bunları susturman gerekiyor, senin yapman gereken bu” dedi.  Erkin abi de, “Evet ben sizin büyüğünüzüm” dedi. Mehmet arkadaşla bunlar bir gerildi araya girdik ayırdık, ben araya girdim dedim ki; Abiler, ablalar Eda abla içeride baygın yatıyor dedim. Ortalık biraz sakinleşti.

Mehmet arkadaş, “Ben gidip Erkin abiden özür dileyim, abi sen büyüksün hatamız olduysa affet diyeyim” dedi. Biz karşıya geçtik bir baktık Erkin abi Mehmet Ali Tanış’ı dövmeye başladı. Mehmet sesini çıkarmadı. Biz ayırdık. Mehmet de Erkin abi büyüğüm diye ellerini önüne aldı sonra Erkin abi küfür etmeye başladı! Çocuğun annesine küfür ediyor vs. Mehmet de annesine küfrü duyunca o da Erkin Taşlı’ya vurdu! Bunları yine ayırdık. Köşeyi döndük gidiyoruz beni Mehdi Altıoğlu aradı, Mehmet Karaca ile biz yan yanayız onunda bir hafta önce annesi vefat etmişti. Mehdi Altıoğlu, Mehmet Karaca yanında mı diye sordu, evet birlikteyiz dedim, bir yere kaybolmayın ben sizi almaya geliyorum Nazif abiniz sizi çağırıyor dedi. Mehdi abi, genel merkeze ait makam aracı ile olağandan hızlı bir şekilde hastanenin önüne geldi. Bizde Nazif abi her halde bize telkinde bulunacak diye bindik arabaya gittik. Saat gecenin 12’si bizi Mehdi abi araç ile Neşe Nasırlıoğlu’nun avukatlık ofisine götürdü. Biz oraya gidince Neşe ablanın ofisi olduğunu öğrendik. İçeriye girdik, Gonca Yelda Orhan, Nurettin Parlak, Neşe Nasırlıoğlu, Nazif Yücel, Eren Doğan Erkin Taşlı var. Masada alkol vardı. Bizi görünce biraz toparlandılar. Nazif abi bizi görünce bağırmaya başladı odadan çıktı. Benim enseme bir tane vurdu, Mehmet Karaca’yı tekledi. Bize hakaret ederek aldı yanına ofisin tuvaletine soktu. Bunlar o ortamda oturan herkesin gözü önünde yaşanıyor ve Gonca abla da yaşananları gördü. Nazif abi tuvalette kemerini çıkardı bize tam sallayacak. Bu arada sinir krizi geçirmişçesine nasıl bağırıyor, nasıl hakaret ediyor, gözü dönmüş kanlanmıştı. Ben bu adamı ilk kez böyle gördüm. Küfürler havada uçuşuyor kemerle tam bize vuracakken Erkin abi araya girdi, “Dur dedi bunların bir günahı yok” dedi.

Bende bunun üzerine abi siz ne yapıyorsunuz, biz size naaptık diyoruz. “Neşe bizim 10 yıllık dostumuz, sen Neşe ile nasıl öyle konuşursun, Erkin bizim dostumuz ona bir şey olsun dünyayı yakarız, sen Mehmet Ali Taşlı Erkin’e vururken nasıl yalnızca ayırırsın. Onun ağzına neden iki tane çakmadın?” Dedi. Abi ben nasıl çakayım, Erkin abi bağırıyor, hakaret ediyor, küfür ediyor, sizin siyasi hayatını bitirdim vs diyor. Eyvallah abi, ben haklıyım, hata yapmadım, Neşe abla bana hadsiz dedi. Ben kavgayı ayırdım, yapmam gerekeni yaptım, kime vurabilirdim dedim. Sonra Nazif abi hala bağırmaya devam etti, hepinizin siyasi hayatını bitirdik, böyle iyi mi oldu, biletinizi kestik” dedi.

Bizi kovdu, ben çıktım, Mehmet içeride kaldı. Enim telefonum çaldı, barış Bulut, İhsan Aydın ve Can abi aradı. “Efe neredesiniz diye” sordu. Nerede olduğumu bilmiyorum, beni kovdular konum attım geldiler, konuyu anlattım. Barış abi de “Hayırdır burası nasıl bir yapı, benim bu arkadaşlara sahip çıkmam gerekiyor” dedi. Yukarı tekrar çıktık. Nazif Yücel bana sen hala burada mısın diyerek beni kovdu, bende kapının önünde bekledim. Siz bundan sonra bu partiye, seçim ofisine, Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Ofisine gelmeyeceksiniz, yakınından geçmeyeceksiniz. Hele de Mehmet Ali Tanış gelirse gördüğümüz yerde kafasına sıkarız! Siz beni tanımıyorsunuz, ben Doğu’da aşiret liderleri ile çalışıyorum. Bu partide biz kimi istersek o bir yerlere gelir. Melikgazi’ye de istesek o gelir, buraya da istesek bu gelir. Biz olmadan herkes bir hiç, herkesin kalemini kırdık dedi.

Barış Abi de bu söylenenlere itiraz etti, burası nedir dedi. Sonra çıktık gittik.

 

İşte iddiaya göre olay böyle yaşanıyor. Ama biliyorum ki olaya müdahil olanlar ve tanıklık edenler çoğunlukta olduğu için bu iddiaları kabul etmeyecekler. Ancak unutulmasın ki Hastane önünde Erkin’in vurduğunu gören insan sayısı da fazla. Yani olay yargıya taşınsa iki tarafından birden fazla tanıkları var. Takdir kamuoyunun, İl Disiplin Kurulunun ve Genel Merkez Yüksek Disiplin Kurulu’nundur.

 

Kimse kusura bakmasın ama yanlış yapan, insank dışı davranış içinde bulunan, babamda olsa yazarım. Kimse kimsenin çocuğunu dövemez, kimse de bir çocuğun dövüldüğüne tanıklık ederken sessiz kalamaz. 

  Bu yazı 22339 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI