Konuşma, toplumsal yaşam gereği insanlarla etkileşim halinde bulunabilmek için kullandığımız sözlü iletişim aracıdır. Doğal vücut fonksiyonlarımızdan biri olan konuşma, kendini ispatlayamadığı, akıcılığını yitirdiği takdirde ise etkisini kaybedecektir.
Konuşmanın etkili olmayışı, kesintilere uğraması “ Acaba kekemelik problemi mi yaşıyorum?” sorusu ile kişiyi düşündürebilir. Halbuki her konuşma bozukluğu problemi kekemelik değildir. İfade edilen konuya hakim olmamakla birlikte, hızlı konuşma, heyecanın konuşmanın önüne geçmesi ve konuşurken harfleri yuvarlama, ağzı kapalı olarak konuşma ve kelimelerin anlaşılamaması gibi sorunlar aslında diksiyon bilgisi eksikliğinin bir göstergesidir.
Hissedilen konuşma bozukluğu problemine kekemelik denilebilmesi için konuşurken uzatmalar, duraklamalar, bloklanma yaşanması ve tekrarların olması gerekir. Tıpkı bir çocuğun annesine seslenirken AAAAAAAAAAnne ya da AnAnAnAnne demesi, sabah uyandığında bloklanmanın yaşanıp GGGGGGünaydın şeklinde nefesin boğazda tıkanması ve sanki aldığı nefes konuşma için yetersiz kalıyor gibi sürekli nefes üstüne nefes alınması, kekemelik probleminin en bariz göstergesidir.
En çok sorulan sorulardan biri ise “Benim çocuğum çok güzel konuşuyordu sonradan kekelemeye başladı. Bunun nedeni nedir?” sorusudur. Kekemeliğin kesin bir sebebi yoktur.
Korku, üzüntü, stres gibi psikolojik faktörler kekemeliği tetikleyebilir ya da ortaya çıkarabilir fakat kekemeliğin nedeni değildir.
Kekemelik hastalık değildir. Kekemelikte en büyük sorun nefes kontrolünü gerçekleştirememektir. Sağlıklı nefes olan diyafram nefesi terapileri sayesinde kekemelik üstesinden gelinebilecek bir konuşma problemidir. Fakat kekemeliğin kronikleşmemesi için de erken başvuruda bulunmanız gerekir. Aksi takdirde farkında olmadan kekemeliğinin artmasında da sebep olabilirsiniz.
İlerleyen yaşlarda kekemelik problemi okul hayatı, iş yaşantısı ve özel hayat boyunca da sorun olmaya devam edecektir. Takılmaların ilerlemesi ikincil kekemeliğe neden olabilir.
Yani konuşmalarda hissedilen zorluk bedene tikler halinde yansıyabilir.
Kekemelik problemi yeni başlamış olan bir çocuğa neden düzgün konuşmuyorsun, seni anlamıyorum, bilerek yapıyorsun kekelemeyi bırak gibi cümleler motivasyonunun düşmesine, takılmalarının artmasına ve mutsuz olmasına neden olacaktır. Bu sert cümlelerin yanı sıra kekelediği an yorulmasın diye cümlesinin tamamlanılması, ben seni anladım, tamam deyip susturulması, kekelediği için konuşurken zorlanmasın diye söz hakkı verilmemesi de kekemeliğin hızla ilerlemesine sebebiyet verirken; toplumdan kaçınma, asileşme, huysuzlanma ya da aşırı içine kapanıklık halini de beraberinde getirecektir.
Kendinizi huzursuz hissedeceğiniz bir konuşma bozukluğu problemi yaşıyorsanız en kısa zamanda uzman kişilere başvurmayı ihmal etmeyiniz. Hiçbir konuşma bozukluğu problemi sizin özgür konuşma isteğinizin önüne geçemez. Düşüncelerinizin sessizlik içine kaybolmasına izin vermeyin.