15 Temmuz Sonrası SES Başkanı İken KHK İle İşinden Atılan Karakaya Hukuk Mücadelesini Kazandı

Orhan Karakaya-SES Eski Şube Başkanı SES Başkanı iken, 15 Temmuz 2016 yılındaki FETÖ darbe girişimi sonrası iktidarın haksız sağlık politikalarına karşı çıktığı için KHK ile işinden atıldı. Karakaya 7 yıldır verdiği hukuk mücadelesi kazanarak işine geri döndü.

Kayseri Şehir Hastanesi önünde kitlesel açıklama yapan Karakaya’yı sendikası SES ile KESK bileşenleri ve dostları yalnız bırakmadı.

Orhan Karakaya yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Başta sağlık ve eğitim olmak üzere; ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir kamusal hizmeti savunduk. Sağlık hizmetinde alınan muayene, ilaç, reçete ücreti benzeri ücretlerin alınmasına karşı çıktık. Halk için sağlık talebinin savunucusu olduk.

Bizler aynı zamanda; hayat pahalılığına, işsizliğe, yoksulluğa da karşı çıktık ve işsizlik ve açlık kaderimiz olamaz dedik. Ekonomik krizlerin nedeni biz işçiler, işsizler, emekçiler olmadığımız halde bugün iktidarların getirdiği yeni vergilerle, iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlarla krizin yükünün biz emekçilerin sırtına yıkılmasına hayır dedik ve karşı çıktık. Karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Bu zamlar nedeniyle tüm çalışanların, emekçilerin insanca yaşamasına yetecek kadar ücret verilmesini istedik, istemeye de devam edeceğiz.

Ben ve sendikam SES şehir hastanesi yapılmasına yol ve köprü yapılmasına karşı çıkmadık. Biz yapılış şekline (devletin kendi olanakları ile yapmak yerine belirli firmalara şirketlere yaptırmasına) bu hizmetlerin yapılması sırasında 5’li çete benzeri kişilerin, şirketlerin zenginliklerine zenginlik katmasına karşı çıktık. Bir de şehir hastanelerinin şehrin merkezine değil ilimizde de olduğu gibi şehirlerin dışına yapılmasına karşı çıktık. Hastaneler ihtiyaç duyduğumuzda en kolay ulaşabileceğimiz yerlerde olmalıdır.

Evet, bu haklı talepleri, doğruları dile getirdiğimiz için, ayrıca Kayseri Şehir Hastanesi KBB Servisi Bölüm Başkanı olan Eski Başhekim Dr. İbrahim Özcan’ın Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi sevisinde yaşanan usulsüzlüklere, yanlışlara idareci olarak göz yummasını bir şey yapmamasını, FETÖ terör örgütüne yakın bir medikal firmasına 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 150 bin TL ödeme emri çıkarmasını ve halkın parası ile makam odasını büyütmesini, yenilemesini eleştirdiğimiz kamuoyunda dile getirdiğim için 7 yıl önce 2016 yılında haksız ve hukuksuz bir şekilde hiçbir gerekçe sunulmadan 20 yıldır çalıştığım hastane görevimden atıldım. Ne yaparlarsa yapsınlar ben ve bizler; bağlı bulunduğumuz sendikalarımızla, hırsızlığa, yolsuzluğa, haksızlıklara karşı çıkmaya devam edeceğiz.

Ülkemizde 15 Temmuz’a gelinen sürecin bugün benzeri yaşanıyor. Geçmişte ülkemizin kurumlarına yerleştirilen, FETÖ cemaatinin yerini bugün başka cemaatler almıştır/almaktadır. Yaşanan bu süreç hala 15 Temmuz’dan ders alınmadığını göstermektedir. Her zaman bilimsellikten, gerçek bir laiklikten, demokrasiden yana ve cemaatlere karşı olan bizlere; ne yazık ki FETÖ terör örgütü ile mücadele adı altında bedel ödettiler. Benim gibi on binlerce insanı hiçbir gerekçe göstermeden, haksız ve hukuksuz bir şekilde işinden attılar, görevlerimize son verdiler.

Ne garip bir durum ki FETÖ’nün sağlık ayağı (imamı), eğitim ayağı, emniyet ayağı, ordu ayağı, hukuk ayağı vb. ortaya çıkarıldı. Binlerce sağlıkçı, eğitimci mağdur edildi. Ama ne hikmetse FETÖ terör örgütüne her türlü kolaylığı sağlayan yurtlarına, okullarına imar yerleri verenler, cemaat üyelerine belirli makamlara getirme yetkisi ve gücü olanlar “ne istediler de vermedik” benzeri açıklamalar yapan varken siyasi ayağı ortaya çıkarılmadı, çıkarılamıyor. Yine birileri kendi suçlarını örtmek, kendilerini gizlemek için benim gibi binlerce masum insanın hayatıyla oynamak pahasına bizlerin ekmeği, çocuklarımızın geleceğiyle oynadılar.

Adaletin tecelli etmesi için tam 7 yıl gerekti. 7 yıl boyunca hukuk mücadelesinin Yanında her tür mücadeleyi verdik ve kazandık. KHK ile haksız yere işime son verildiğinde söylemiştim, yine söylüyorum: bizler bu muamaleyi, işten atılmayı hiçbir zaman hak etmedik. Devletin ve kurumların halkın lehine iyi yönetilmesini istemenin, devletin soyulmasına zarara uğratılmasına karşı çıkmanın eşit, adil, demokratik bir yönetim, istemenin bunların mücadelesini vermenin bedeli bu olmamalıydı, olamaz!

Ama yine de 7 yıl sonrada olsa, adaletin yerini bulması bizleri sevindirmiştir. Kaldığımız yerden taleplerimizi dile getirmeye, taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte; yanımda olan sendikam SES’e, hukuk mücadelemde yanımda olan avukatıma, aileme, tüm demokratik kitle örgütlerine, kurumlara ve kişilere, en çokta siz sağlık emekçilerine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.