Tweet |
Eğitim-Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, konuya ilişkin sendika binasında asın toplantısı düzenledi. Toplantıya Eğitim-sen Yönetimi başta olmak üzere CHP, Sol Parti, EMEP, DİSK ve Eğit-Der Kayseri Şubesi Başkanları da destek verdi.
Eğitim-Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer değiştirme Yönetmeliğinin, 53. Madde ilgili fıkrasınca;
Norm kadro fazlası öğretmenlerin öncelikle görevli oldukları yerleşim yerindeki ya da ilçedeki eğitim kurumları olmak üzere il içinde alanlarında norm açığı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri de dikkate alınarak, hizmet puanı üstünlüğüne göre atanacağı açık hükmü varken, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 18 Aralık 2020 tarihli işlemi ile İdare tarafından tercih yapmayanların ya da tercihlerine yerleşemeyenlerin resen atamaları yapılmıştır.
Anılan yönetmelik hükmü ilçe ve il içinde başvuruda bulunmayan veya başvuruda bulunup tercihine atanamayan norm fazlası öğretmenlerin valiliklerce istek dışı atanmasına olanak vermektedir. Ancak norm fazlası öğretmen sorunu Bakanlığınızın öğretmen atama ve yer değiştirmeyle ilgili uzun zamana yayılan yanlış politikaların bir sonucudur. Günübirlik değişiklikler, ülke gerçekleriyle bağdaşmayan tercihler ve başta sendikalar olmak üzere paydaşlarla işbirliğine gidilmemesi bu politikaların sonuçlarını eğitim-öğretim alanında ağırlaştırmaktadır. Norm fazlası öğretmenlerin istek dışı atanması bu politikaların bedelinin öğretmene ödettirilmesidir. Bu nedenle norm fazlası öğretmenlerin istek dışı atamalarının yapılmaması hakkaniyetin bir gereğidir. Kaldı ki bu politikalar değişmedikçe istek dışı atamalar yeni sorunlara yol açmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Atama ve yer değiştirme işlemlerini yapan Kayseri valiliği, bu işlemlerden dolayı norm fazlası olan öğretmenleri mağdur etmekten vazgeçmelidir.
Ayrıca resen atamalarda, İdarenin takdir yetkisinin olmadığına hükmeden, kamu yararının gözetilmediğine vurgu yapan yargı kararları mevcutken,
Türkiye’nin hiçbir ilinde yapılmayan bu uygulama ilimizde uygulanarak 93 öğretmen arkadaşımız mağdur edilmiştir. Bu öğretmenlerden bazıları kent merkezinden Yahyalı, Sarız gibi ilçelere gönderilmiştir.
İlgililerce yanlış yönlendirilen ya da yeterli bilgilendirilmeyip tercih yapmayan ve aynı ilçede başka bir okula resen atanan eğitim emekçisi arkadaşlarımız da olmuştur.
Daha önce, eş veya sağlık özür durumları ile halen görevli oldukları okullara atanan arkadaşlarımız, gidiş geliş dahi yapamayacakları okullara, uzak ilçelere atanmışlardır. Kendileriyle birlikte, bakmakla yükümlü oldukları engelli raporu olan birinci derece yakınları da mağdur olmuşlardır. Anayasanın aile bütünlüğünün korunması ve kazanılmış hakkın korunmasına aykırı hareket edilmiştir.
Aile bütünlüğü bozulmuş olup kamu yararı gözetilmemiştir. İtiraz dilekçeleri alınan alınmayan, resen atanmış tüm arkadaşlarımızın atamaları iptal edilmelidir. Görev yaptıkları ilçe içinde yeni bir atama ile isteğe bağlı olarak yer değişikliği yapılması çok daha insani olacaktır. Şu ana kadar atamalar bu şekilde uygulanmıştır.
Eşini, bebeğini, eğitim gören öğrenci çocuğunu, engelli anne babasını bırakıp erkenden yollara düşen bu insanlardan nasıl verim alacaksınız? Pandemi sürecinde, öğrencilerinin üstün yararını gözeten, uzaktan eğitimde okulda çalıştığı dönemden çok daha fazla efor sarf eden, fedakarca çalışan öğretmenlerimize en çok bu dönemde destek olunmalıdır. Eğitim Sen olarak; Sayın Vali’yi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünü kararlarını güncellemeye davet ediyoruz. Sendikal ayrım yapmaksızın, mağdur olan tüm öğretmenlerimizin yanlarında olacağımızı, kendilerine hukuki destek verileceğini kamuoyuna duyururuz.
Bu konuda geçmişte yüzlerce öğretmen lehine yargı kararları bulunmaktadır. Gereksiz davalaşma sonucu zaman kaybı oluşacak ve idare kaybettiği davalar sonucu ekonomik yük altına girecektir. Kamu zararı oluşacaktır.
Eğitim-Sen’in Uyarıları İşe Yaradı ve Yüz Yüze Sınav İptal Edildi
Bakanlığın 18 Aralık 2020 tarihli basın açıklamasında “İlkokullarda sınav yapılmayacak, karne notları, ders etkinliklerine katılım puanı ile belirlenecektir. Ortaokul ve liselerde birinci döneme ait bir (1) yazılı/uygulama puanları ve performans notları üzerinden ölçme değerlendirme yapılacaktır.” denmektedir. Eğitimin uzaktan, sınavın ise yüz yüze yapılması bir çelişkidir. İlkokullarda sınavın yapılmayacak olması olumlu bir karar olmakla birlikte, pandemi nedeniyle her gün yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği bir dönemde ortaokul ve lise öğrencilerinin yüz yüze yapılacak olan sınavlar için okullara çağrılması tam bir akıl tutulmasıdır. Ortaokul ve liselerde birinci döneme ait sınav ve performans notları üzerinden yapılacak ölçme değerlendirmeler, eğitimdeki eşitsizlikleri yeniden üretecektir. Pandemide derinleşen eşitsizlikler ortadayken ve salgının yayılımının arttığı bu dönemde sınav yapılmamalıdır. Yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte yapılacak olan telafi eğitimlerinden sonraki ölçme değerlendirmeler birinci yarıyıla yansıtılmalıdır. Bu eşitsiz koşullarda öğrencilerin yaşamını belirleyen sınavların, eğitimin diğer yönleriyle birlikte düşünüldüğünde ne denli stres, kaygı ve korku yarattığını düşünmek hepimizin olduğu kadar MEB’in de görevidir. Demiştik Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Sen in uyarılarını dikkat ederek bugün sabah sınavların ertelendiği duyurusunu yapmıştır. Sendikamızın haklılığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.