Tarihçi Halit Erkiletlioğlu: Koramaz Vadisi, Erciyes’in Teşekkülünden Meydana Gelen Deprem Sonucu Oluştu

Tarihçi Yazar Halit Erkiletlioğlu, Tarihçi Mustafa Cingil, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy ve Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu KayseRadar ve Radyoradar ortak yayınıyla ‘Dün, Bugün, Yarın’ Programı’nda Erciyes Dağı ve çevresindeki tarihi-kültürel zenginlikleri ele alındı.

‘ERCİYES DAĞI’NIN 100 KİLOMETRELİK ÇEVRESİ NİMETLERLE DOLU’

Anadolu coğrafyasının Romalıların literatüründe ‘güneşin doğduğu yer’ olarak nitelendirildiğini söyleyen Tarihçi Halit Erkiletlioğlu, Erciyes Dağı’nın da bu coğrafyanın bir nimeti olduğunu vurgulayarak, “Erciyes Dağı, çok estetik bir yapıya sahip, dağın 100 kilometre çapındaki Sultan Sazlığı, Gesi Bağları, Kayseri Ovası, Develi, Kozaklı, Peri Bacaları gibi zenginliklerle dolu. Erciyes, çok enteresan bir dağ; Sultan Sazlığı’ndan tek tepeli, Develi bölgesinden 3 tepeli, Koramaz Vadisi’nde 2 tepeli görünür ancak en güzel manzarası Kayseri’den görünür. Koramaz Vadisi de Erciyes Dağı’nın nimetlerinden meydana gelmiş, dağın teşekkülünden meydana gelen bir deprem sonucu oluşmuş, içinde muazzam manzaralar barındıran bir vadidir” diye konuştu.

‘VADİDEKİ YAPILAR, DÖNEMİN YAŞANTISINI MUAZZAM YANSITMAKTA’

Koramaz Vadisi’nin kültürel zenginliği ve yerleşkede bulunan yapıları hakkında bilgiler paylaşan Erkiletlioğlu; ayrıca kavimler tarafından saklanma alanı olarak da kullanıldığına dikkat çekerek, “Koramaz Vadisi’ndeki yapılar, günümüze kadar geldi ve bu yapılar, dönemin yaşam tarzını, inancını muazzam yansıtmaktadır. Bu yapılar arasından en ilginç olanı da Columbarium Mezarlıklarıdır. Bu mezarlıkta iskeletler yakılarak, külleri de şişelere, kaplara konularak para karşılığı bu mabetlerde saklanmaktadır. Güvercinlik olarak kullanıldığına dair teoriler de mevcut, mümkün de olabilir tabii ancak yapılan araştırmalar, mezarlık olduğu ihtimalini daha güçlü kılıyor. Ayrıca vadide, Roma dönemine ait kiliseler de var. Romalılarda Paganlık çok yaygındı, mistik bir yaşantıları mevcuttu. Bu eserler, yaşantılar da 4’üncü yüzyıla kadar dayanmaktadır. Columbarium Mezarlıkları, kiliseler, dinî motiflerin bulunduğu mağaralar, bezirhaneler, değirmenler, şırahaneler, kaya mezarlar bu vadiye kültürel-tarihi açıdan çok büyük renk ve değer katıyor” şeklinde konuştu.