Çok Zor Olmayan Görevler Evde Kalmak Gibi

En sıkıntılı günler geçiriyoruz. Koronavirüs tehlikesi küresel bir salgına dönüşürken, Devletimiz aldığı yasaklara uymuyoruz. Önceki gün burada yazmış olduğum, "Evde kal Kayseri"  yazımla ilgili birçok mail ve telefonlar aldım. En fazla arayanlar ise sağlık görevlilerinin yakınları ve eşleri; "Bizleri, çocuklarımızı, eşlerimizi kim koruyacak?" dediler.

 

Virüsle mücadelede en önde sağlık personeli mücadele ediyor. Her türlü riske rağmen, hastalara mücadele ediyor, dokunuyor, sağlık hizmeti veriyorlar. Bu nedenle de her akşam sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz. Sağlık çalışanları elbette alkışı fazlası ile hak ediyorlar. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, mali ve özlük haklarının artırılması, atama bekleyen sağlık personellerinin atamalarının yapılması çözüm bekleyen sorunlar arasında yer almaya devam ediyor.

 

Zor şartlarda çalışan, hak ettiğini alamayan, her türlü zorluğa ve riske rağmen fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarını ben de bir kez daha buradan tebrik edip, alkışlıyorum. Çünkü bizlerin bulunmak istemediği her yer onların görev alanı. Savaşta, depremde, salgında, yangında, sağlıkta, hastalıkta her yerde sağlık çalışanları görev yapıyor. Bu nedenler de sağlık çalışanlarını sadece alkışlamak yetmez, hak ettikleri değer, vermek gerekir.

 

Virüs salgını çıkana kadar gazete ve televizyonların haber bültenlerinde hemen her gün şiddet gören sağlık görevlilerini görüyorduk. Hastanede sıra bekletilmesine sinirlenen, veya yakını kayıp eden vatandaş hırsını alamayıp sağlık görevlilerine şiddet uyguluyorlardı.

Daha düne kadar şiddet uyguladığımız, hakaret ettiğimiz, küfürler savurduğumuz  sağlık personelini şimdi alkışlıyoruz. Tabii şimdi bizim de (Basın mensuplarının da) önemi de bir kez daha ortaya çıktı. Koronavirüs salgını ile ilgili haberler, duyurular ve yasakların en doğru ve en kısa sürede vatandaşlara ulaştırılması için basının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Tıpkı sağlık çalışanları gibi gazetecilerde bu zorlu süreçte çok önemli bir görevi yerine getirirken, alkışı fazlası ile hak ediyorlar..

 

Ancak üzüldüğüm konu geçtiğimiz hafta hükümet tarafından Ekonomik İstikrar Kalkanı isimli bir destek paketi açıklandı. Pakette piyasaya 100 milyarlık bir destek aktarıldı. Ancak destek verilen
sektörler arasında yazılı ve görsel basına hiç bir desteğin olmamasını büyük bir eksiklik olarak değerlendiriyorum. Ve bu günden itibaren kentimizde yayınlanan 15 yerel gazete dönüşümlü olarak günde 2 tane yayınlanacak.  Basın güçlü olsun ki, demokrasimiz de ekonomimizde de, sosyal yapımız da güçlü olsun...

Koronavirüsün gündemden düştüğü günler dilerim...