Senin Şehrin Kim?

Yıllardır bunun mücadelesini verdim ve çalıştığım gazetelerde sürekli olarak köşe yazılarımda Kayseri'nin Turizmine nasıl katkı sağlarız diye çok yazdım. Hatta bir ara 'Erciyes Mastır Planı' diye bir şey ortaya atıldı...Bende "Erciyes Mastır Planı yan yattı diye" bir köşe yazısı yazdım..(Milliyet Anadolu'da) Ertesi gün yetkililer,"hoop niye yan yatsın plan devam ediyor dediler" Kardeşim mastır planını ortaya atan Eski Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki idi, o başkanlığa devam etseydi bu plan tamamlanmıştır. Lakin Bakanlığı döneminde de üzerinde durabilirdi. Acaba? Plan bitti de benimi haberim yok.

Birkaç yıl önce Radisson Blu Hotel Arap Acenta sahipleri olan 120 kişiyi Kayseri'ye davet ettiler. Adamlar Erciyes'e hayran kaldılar. Ama tesis yok, nereye gelsinler? Geçen yıl Kayseri turizmi için dünya turizm fuarlarına katılan Kayseri'yi çok güzel kitapçıklarla tanıtan Radisson Blu hotel,500 e yakın Ukraynalı Turist getirdi. Adamlar kayak yapacak doğru dürüst Erciyes'te üzerlerini değiştirecek kabin yok. Tuvalet yok. Adamlar alkol alacak, eğlenecek, gece yaşamını seven insanlar, eğlenecek yer yok.

Birkaç gün önce Kayseri'nin çok ünlü genel cerrah uzmanı Prof. Hocamla sohbet ediyoruz. Amerika'da yüksek lisans yapan Bu ünlü cerrahımızın Hocası geliyor Kayseri'ye, Hisarcık beldesin de bir et lokantasına götürüyor adam yemekte şarap istiyor, restoran yetkilileri "bizde alkol bulunmaz" dedikten sonra Bizim hoca ve Amerika'dan gelen misafirleri restorandan ayrılıyorlar. Ürgüp'e gidiyorlar.

Şimdi Kayserimiz için daha farklı bir pencereden bakmak istiyorum... Bilindik şeylerin dışına çıkmak ve yeni ufuklar açmak zamanı gelmiştir bu kent için. Richard Florida adlı yazar "Senin Şehrin Kim?" başlıklı kitabında, artık rekabetin ülkeler arasında değil, kentler arasında olacağını ileri sürmüş ve marka şehir yaratmanın püf noktalarına değinmiş. Ülkelerin değil artık şehirlerin yarıştığı bir dünyada o şehrin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini dile getirmiş. Şehri marka yapabilmek için önce sahip olunan doğal, tarihi, kültürel, ticari sanat ve eğlence analizinin yapılması gerektiğine dikkat çekiyor bu yazar. Ve bu çalışma sonrası şehrin kendine has özelliğinin ortaya çıkarılmasıyla birlikte ön plana bunların çıkarılması tavsiye ediyor. Bu özellikte yola çıkılarak hangi şehirlerle rekabet edeceğinin belirleneceği, hangi yatırımcı, hangi turist kesiminin  hedefleneceğini tespit edilir bunları anlatıyor kitabında. Yazar burada önemli bir noktaya dikkat çekmiş, o şehrin ön plana birden fazla özelliğinin çıkarılmamasını söylemiş, fazlası iletişim karmaşası yaratacağını dile getirmiş...

Şehrin üzerinde herkes söz söyleme hakkına sahiptir...

Kayseri için de bu yöntem uygulanabilir. Şehir hakkında söz sahibi olan esnafa, tüccara, kamu görevlilerine, üniversitelere, STK’lara şehrin sahiplendiği fikir anlatılır. Onlarda bu fikri hayata geçirecek projeler yapmaları istenir. Nihayetinde bu süreç sonu olmayan sürekli bir süreçtir. Çünkü Turizm sektörü bu şehri geleceğini aydınlatacak, sadece Türkiye'de değil Dünyada adını duyuracak bir hazinedir. Bunun için geniş çaplı bir araştırma yapılması konusunda uzmanların görüşlerinin de alınarak yol haritası izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Unutulmamalıdır kibir şehrin bilim adamları, sanatçıları, müzisyenleri, eğitimcileri ve yeni fikir üreten yaratıcı kişileri şehir üzerinde söz söyleme hakkına sahiptir Bu kesimlerin katkısı alınmadan bir şehrin marka olması mümkün değildir.