Reform Mu?

Bir alanda reform yapacağız reforma ihtiyaç var deniyorsa öncelikle o alanlarda yanlışlıklar, hatalar, eksiklikler yaptık da demiş oluyorsunuz. Cumhurbaşkanı “Ekonomi ve Hukuk alanında reform yapacağız” dedi. Bence sadece bu iki alanda değil Eğitim Sağlık başta olmak üzere tüm alanlarda emekçilerden yana bir reforma ihtiyaç var.

Neyse işin dillendirilen yanına gelelim.

Ekonomik alanda;

Sendikal örgütlenmeyi garanti altına almadan on milyonlarca işçinin olduğu ülkemizde sendikalı işçi sayısı 1.5- 2 milyon

İşçilerin emekçilerin alın terlerinin karşılığı olan hak ettikleri verilmeden, en  son Soma ve Ermenek madencileri yıllardır çalıştıkları hakları verilmediği için haklarını almak için Ankara ya yürümek istediler, karşısına işçilerin yanında olması gereken bu halkın ödediği vergilerden maaş alan Jandarma ve polisi karşılarında buldular Ankara ya ülkesinin başkentine  yürüyemediler.

Anayasal haklarını kullanarak haklarını almak için Grev yapmak isteyen işçilerin, sendikaların Grevleri yasaklandı, yasaklanıyor. AKP nin 18 yıllık döneminde 7 si OHAL döneminde olmak üzere 17 defa grev yasakları getirildi.

Üreticiyi, çiftçiyi koruyup desteklemek yerine ithalatı öncelliyen politika uygulanmasının sonucu geldiğimiz yer ortada.

Özerk ve bağısız kurum olan Merkez Bankasının kararlarına müdahale edilmesi, kararların beğenilmemesi nedeni ile başkanının birkaç kez değiştirilesi tutumlarından vazgeçilmeden,

Yani tüm değerlerin yaratıcısı, üreticisi işçileri, emekçileri, yoksulları, işsizleri gözetmeden onların emeklerinin hak ettiklerinin karşılığı verilmeden, adımlar atılmadan reform inandırıcı olmayacaktır.

Hukuk alanına gelelim;

Yönetimin en başında bulunan kişi olarak en üst mahkemenin Anayasa Mahkemesinin bir konuda verdiği karar sonrası” Kararı beğenmiyorum, saygıda duymuyorum” diyeceksiniz. Bu ve benzer söylemleriniz tutumlarınız nedeni ile yerel mahkemeler ülkemizin en üst karar organı olan Anayasa mahkemesinin kararlarını uygulamayacak ve sizde yerel mahkemenin tutumuna sahip çıkacaksınız.

Başka bir ülkenin yöneticisi istedi diye Rahip ve başkalarını serbest bıraktıracaksınız, Yargımız bağımsız deyip sonrada “Ver imamı al Papazı” diyeceksiniz. Hani yargı bağımsızdı.

Tutuksuz yargılama esastır deyip düşüncesini, paylaşımlarını beğenmediğiniz yazarları, siyasetçileri sizlere muhalif herkesi tutuklayıp hapse atacaksınız, aylarca yıllarca mahkeme önüne çıkarılmadan tutuklu yargılayacaksınız, yatıracaksınız. Bunlara ses çıkarmayacaksınız.

Hukuk, adalet mülkün temeli deyip yabancı yatırımcıyı ülkemize çağıracaksınız. Diğer taraftan yönettiğiniz başında Bakanınızın olduğu Adaletimiz, hukukumuz  Can Dündar ı yargılayıp ceza vermesi sonrası (kırmızı bülten çıkarttırmaya vb çalışmak  yerine) kendisi yurtdışında diye ülkesinde bulunan MAL VARLIĞINA el koyma kararı verecek. Kim inanır? Önce bu mal varlığına el koyma kararının kaldırılması, kararın düzeltilmesi gerekir.

Diğer bir hukuk (hukuksuzluk) skandalı ise benimde başıma gelen daha yüz binlerce insanın yaşadığı hiçbir geçerli hukuk ve yargı kararları olmadan, hiçbir suçlama yapılmadan, ne idari, ne hukuki süreç işletilmeden kimlerin ve nasıl hazırlandığı belli olmayan listelere eklenmek koşulu ile bizler KHK ile işimizden, ekmeğimizden edildik. Ben ihraç edileli 4 yılı geçmesine hakkımda hiçbir suçlama, hakkımda açılmış hiçbir dava olmamasına rağmen hala işime dönmedim, dönemedim. 

Şimdi ben dahil benim gibi binlerce insana yaşatılan Kanunsuz, Hukuksuz Kararlar (KHK) dan dönülmeden, bizlerin hakları verilemeden, gerçek bir hukuk süreci işletilmeden Hukuk, Adalet Reformundan bahsedilebilinir mi? Reform u dillendirenler, reform yapacağız diyenler samimi görülür mü?

Reforma, pardon demeye ihtiyaç duymayacağımız bir yaşam dileği ile…