Kendini Unutan Sözde Solcu

Aslında geçmişini bilmesem bu yazıyla adını bile zikretmek istemeyeceğim ama geçmişte sosyalist bir parti olan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP)’de yöneticilik yapan ve sonrasında kişisel çıkar ve menfaatleri için CHP’ye üye olup, mevcut il yönetiminde görev alan eğitim ve insanlık yoksunu birine bir şeyler söylemeden geçemeyeceğim.

Olayı bilenler kimden bahsettiğimi anlamıştır ama yazı içinde adını bir kez kullanacağım. Cemalettin Bal.

Kendisi, çoğunluğu Kayseri’de sol ve sosyalist hareketlerin içinde yer alan Sarıoğlan’ın Karaözü Mahallesi nüfusuna kayıtlı onurlu bir alevi ailenin ‘Kendini unutan solcu bir çocuğu.’

Neden ‘Kendini unutan solcu bir çocuğu’ diyorum…

Cumartesi Günü, KESK Kayseri Şubeler Platformu’nun Cumhuriyet Meydanında ‘Geçinemiyoruz’ başlıklı basın açıklaması vardı. Kayseri’deki CHP (İl Başkanı hariç) dahil tüm Sol ve Sosyalist yapıların bir çoğu alandaydı. KESK dönem Sözcüsü Sedat Ünsal’ın açıklamasının ardından Emek Partisi Kayseri İl Örgütü’nün Rusya-Ukrayna savaşına karşı basın açıklaması başlamıştı. Alandan henüz katılımcılar ayrılmadan CHP adına orada bulunan bu zat bir anda, “CHP’liler alanı terk ediyoruz! CHP Emek Partisi’nin payandası olamaz” şeklindeki cahil bir çıkışla tüm dikkatleri üzerine çekti ve alanda karışıklığın oluşmasına neden oldu.

Oysaki KESK yapısı itibariyle Sol/Sosyalist yapılarla sorunu olmayan bir yapı ve bu zat bunu bilmesine rağmen KESK’in eylemine katılıyor ama Emek Partisi’nin payandasi olduğunu düşünüyor! Çok yazık gerçekten.

Bu provokatif çıkışın ne olduğunu anlamaya çalışan kalbi solda olan CHP’liler duruma tepki gösterince bu zat yeniden, “Ben CHP’nin STK’lardan sorumlu il başkan yardımcısıyım” diyerek terk ettiği alana yeniden geldi ve aynı sözleri tekrarlamaya çalıştı. Bunun üzerine CHP’li bazı isimlerin, “Sen ne demek istiyorsun, neden burayı terk edeceğiz” sözleri karşısında ise bilgi ve birikim açısından zayıf olduğu için cevap dahi vermekte güçlük çekti ve arkasına bakmadan alandan ayrıldı.

Bunun üzerine alanda bulunan insanlar hiç keyfini kaçırmadan olayın provokatifliğinin farkında olduklarından kınama ve ayıplama ile yeniden Emek Partisi’nin insani ve vicdani açıklamasını dinlediler.

Türkiye’nin dört bir yanında Sol ve Sosyalist yapılarla o veya bu nedenle sürekli yan yana eylemlerde olmaktan kaçınmayan CHP’nin bu zatı muhteremi bir an önce partisinden ya ihraç edilmelidir, ya da onurlu bir davranışla istifa etmelidir. Çünkü bu zatın kafası faşist bir kafaya dönüşmüştür.

Emeğin en yüce değer olduğundan bir haber olan bu zat en azından 1 Mayıs İşçi, Emek ve Demokrasi Bayramında partisinin pankartı arkasında Sosyalist ve Devrimci yapılarla yürümektedir. Marksizimden doğan Sosyal Demokrat bir partiye ve üyelerine de yakışan da budur.  Ama bu zat hangi yüzle yürüdüğünü de anlamıyorum ama önümüzdeki 1 Mayıs’ta alanda olup olmayacağını da takip edeceğim.

Emek Partisi faşist ya da arkasında durulmayacak bir örgüt değildir. Emeğin en yüce değer olduğuna inanan bir partidir. İçindeki kadrolar, insanlar ise bilgi ve birikimi yüksek, vicdan sahipleridir. Ezilenin yanında, zalimin karşısında durduklarını tarihsel geçmişlerinden bilmeyen yoktur.

Bu zat bir CHP üyesinin hangi düşünce içerisinde olduğunu bilmiyormuş gibi o insanlara karşı geliştirdiği provokatif davranışını gözden geçirir mi bilmem ama bu yapıların kendi aralarında ve sade bir halk ile dayanışma içerisinde olduklarını da unutmaması gerekir.

Başlıkta da söylediğim gibi ‘Kendini Unutan Sözde Solcu’ olduğu için bu kavramları bırakın içselleştirmeyi, söylem olarak dahi kullanamamaktadır.

Hem yakın çevresinin, “Neden CHP’ye geçtin” sorularına da oğlunun Ankara Büyükşehir Belediye’nde işe alınması için uğraş verdiğini söylemektedir. Yani bu zatın kendini unuttuğu gibi şahsi çıkar ve menfaatlerini gözettiği için CHP’yi kirlettiği açıktır. Bu gibi düşüncesi dahi olmadan duygularıyla hareket ve sürekli yanlış çıkışlarıyla dikkatleri üzerine toplayanlara öncelikle kendi evinin hesap sorması gerekir.

Daha yazacak ve kendisine hatırlatılıp utanmasını ve pişmanlık duymasını sağlayacak çok konu var ama zamanı geldiğinde onları da yazarım.

Yaşasın dayanışma.