Yerel Seçimden Fazlası

Ülke genelinde de Kayseri yerelinde de gerilimli bir seçimi daha geride bıraktık. Bana oy verin tek başıma yönetirim diyerek ve kendisinden başkasının da yönetemeyeceğini söyleyerek toplumu geren, kutuplaştıran bir dil kısmen geride kaldı. Tüm baskılara rağmen egemen güçler dışındaki kesimler zorlansa da çalışmalarını sürdürdüler.

Eşitsiz koşullardaki seçimlerde billboard kiralamanın bile binlerce lira hatta birçoğunu günlerce aylarca kiralamanın yüzbinlerce lira tuttuğu yerde; seçimleri kazananlar nasıl emekçilere hizmet edecekler ki? Tüm bunlar görülmesine rağmen siyasal etkilenmeler, dinin siyasete alet edilmesi, milliyetçilik ile sanki vatan elden gidecekmiş gibi propaganda etkili oldu. Altı üstü yerel seçimlerdi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu’nun dediği gibi, “Sanki belediyeyi biz alsak İsrail ya da ABD’ye mi vereceğiz. Bu dil düşmanlaştırıcı bir dil oluyor” demesi boşa değildi aslında.

Evet, krizin yükü işçi ve emekçiler üstüne iyice çökmeye başlayacak. İşsizlik artıyor. Döviz yükseldikçe diğer tüm tüketim mallarına zamlar yağıyor. Benzine yine zam geldi. Bu etkenler ile özellikle geçen seçimde %85 civarı oyu olan Cumhur İttifakının oyları bu yerel seçimde % 63’e geriledi. Yani emekçiler; “Akıllanmazsanız daha kötüsünü de yaparım” sinyalini de verdi. Esas olan oradan tamamen kopmak olmalı. Ama henüz alternatif görmüyor. Öyle ki Millet ittifakının adayı da hemen hemen CHP ve İyi partinin oyları toplamını biraz geçmiş olsa da onlara da tereddütlü bakıyor. Çünkü onların da sermaye çevrelerine olan yakınlığını hissediyor. Emekçiler iktidarın yanında durarak maalesef çıkarlarını sınıfsal temele oturtamıyor. Kendi mücadelesini oluşturamıyor henüz.

Bağımsız Aday Farkı

Bu koşullarda diğer alternatif hiç kuşku yok ki işçi ve emekçilerin bağımsız adayı Eylem Sarıoğlu oldu. Kısıtlı olanaklarıyla çalışma sürdüren aday ve gönüllüler (ama gerçekten gönüllüler) etkili olmaya çalıştılar. Çeşitli sendika, dernek, kadın oluşumlarının da desteğini alan Sarıoğlu özellikle maaşının işçi maaşını geçmeyeceğini söyleyerek, seçilip görevini kötüye kullanması durumunda oluşturacakları Halk Meclisleriyle görevden alınabileceğini söyleyerek bir fark yarattı esasen. İşçi toplantıları, fabrika işçileriyle doğal ve patronsuz buluşmalar yapması, kadın buluşmaları, gençlerle görüşmeler, işçi ve emekçilerin topladığı paralarla seçim çalışmalarını ilerletti. Kimileri milyonları harcayıp seçimde ya oy kaybetti, ya da seçilemedi. Ama Eylem Hanım şimdiden gönülleri kazandı. Mütevazı, sabırlı, aynı zamanda emekçilerin avukatlığını da yaparak, çalışarak bir seçim kampanyası yürüten Sarıoğlu gelecek için umut olduğunu aldığı binlerce oy ile ispatladı.

Kayseri’de umut var. İşçi emekçilere doğru söylemlerle gidildiğinde karşılık buluyor. Sadece seçimlik değil geleceğini kazanma mücadelesinde de onlarla yol yürümek önemli olacak. İşte önümüzde 1Mayıs “işçi bayramı” duruyor. Emek ve demokrasi güçlerinin seçimlerde bağımsız adayla yaptıkları toplantıda söylediklerini hayata geçirme zamanıdır. Birleşelim, geleceği kazanalım. Her şey seçim değil!

Yakup Aslandoğan/DİSK Gıda İş Bölge Temsilcisi